Bir önceki yazıda sorulan iki hadis üzerinde durmaya devam ediyoruz. Okuyucu sorusunda “Vatan sevgisi imandandır” hadisinin İmam-ı Rabbânî hz.nin Mektûbât’ında ve Mevlana’nın Mesnevi’sinde geçtiğine işaret ediliyor ve durumun hakikati soruluyordu. Evet, bu söz İmam-ı Rabbânî’nin Mektubat’ında geçmektedir. Adı geçen eserde 78 ve 155 numarayla yer alan mektuplarda bu sözün zikredildiğini görüyoruz. Ancak burada şunu belirtelim ki, İmam-ı Rabbânî bu sözü “hadis” diye zikretmemektedir. Numarasını zikrettiğim ilk mektupta (I, 133) bu sözü sadece zikredip geçmektedir. (Mektûbât’ın Türkçe çevirilerinden … Devamını Oku
İki Hadis – 1
Soru “(…) Serdar Demirel Hocanın Darulhikme sitesindeki bir yazısında “Vatan sevgisi imandandır” sözünün hadis değil, uydurma olduğu yazılmıştı. (http://darulhikme.org.tr/darulhikme/tr/2012/01/14/vatan-sevgisi-imandandir/#more-343) “Bu sözün İmam-ı Rabbani ve Mevlana’nın eserlerinde de yer aldığı (ama hadis olarak mı yer alıyor bilmiyorum) söyleniyor. Bu söz ve “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” sözü hadis midir veya değilse bile kullanılması Ehl-i Sünnet’e uygun mudur?.. Cevap Önce Serdar Demirel kardeşime buradan selam gönderelim. “Vatan sevgisi imandandır” sözünün hadis olarak sabit olmadığı, ilgili kaynakların ittifakla kaydettiği bir husustur.[1]Bkz. … Devamını Oku
“Elbirliği” Sistemi Konusunda İtirazlar – 2
“Okuyucu Soruları” fazlında Eminevim tarafından ortaya konulan “Elbirliği” sistemi üzerine yazdıklarım tartışılıyor. Lehte ve aleyhte görüş beyan edenler, açıklama isteyenler ve muallakta kalanlar var. Helal-haram hudutlarına riayet ederek ev/araba sahibi olmak isteyen insanlar var. Parasını peşin ödeyip ev veya araba alabilecek maddî gücü olmayan insanların haklı talep ve beklentileri var. Daha önce de yazdığım gibi Fıkıh adına konuşan insanların, helal-haram hudutlarını muhafaza etmek kadar, insanların sıkıntı ve ihtiyaçlarını karşılayacak çareler üretmek gibi bir sorumlulukları da var. “Ben … Devamını Oku
“Elbirliği” Sistemi Konusunda İtirazlar
Helal-haram hudutlarına riayet ederek ev/araba sahibi olmak isteyen insanlar var. Parasını peşin ödeyip ev veya araba alabilecek maddî gücü olmayan bu insanların haklı talep ve beklentileri var. Daha önce de yazdığım gibi Fıkıh adına konuşan insanların, helal-haram hudutlarını muhafaza etmek kadar, insanların sıkıntı ve ihtiyaçlarını karşılayacak çareler üretmek gibi bir sorumlulukları da var. “Ben çözüm üretmek zorunda değilim. Önüme gelen meselenin hükmünü vermekten öte bir mükellefiyetim yok” diyenler varsa, onlara, “kendinizi o insanların yerine koyun”dan başka diyecek … Devamını Oku
“Elbirliği” Sistemi Üzerine
Eminevim’in, insanları faize bulaşmadan ev/otomobil sahibi yapmak amacıyla ortaya koyduğu “Elbirliği” sistemi hakkında bir okuyucu sorusuna cevaben yazdıklarım, konu hakkında daha önce olumsuz görüş beyan etmiş bazı hocaların yazdıkları gerekçe gösterilerek tereddütle karşılandı. Konu hakkında daha önce fetva mahiyetinde görüş belirtenler, “Elbirliği” sisteminin “şartlı borçlanma” ya da “madumun satışı” gibi hususlar ihtiva ettiği, dolayısıyla caiz olmadığı gerekçesiyle bu sistemin meşru/caiz olmadığını söylemişler. Herşeyden önce şunu belirtelim ki, bugünkü ekonomik şartlar altında insanların ev ve araba sahibi olması … Devamını Oku
Dayanışma Sandığı Uygulaması Ve Eminevim Örneği
Eminevim tecrübesinin, ekonomik pek çok aktüel problemin çözümüne ilham kaynağı olmaktan öte, fiilî bir örneklik teşkil edebileceğini, ettiğini söylemek gerçeğin ifadesi olacaktır. Bu yazıyı yazmadan önce kendilerinden istediğim dokümanı esas alarak bu son derece önemli tecrübe hakkında, konuya duyarlı kamuoyunun bilmesinde fayda mülahaza ettiğim hususları maddeler halinde ifade edeyim: “Elbirliği” adını verdikleri sistemi 1991 yılında hayata geçirmişler. Öncelikli faaliyet alanını, Eminotomotiv iştirakçilerinin araba ihtiyacını karşılamak oluşturmuş. 2005 yılına kadar bu çalışmayı örnek bir titizlikle sürdürmüşler. 2005 yılında … Devamını Oku
Dayanışma Sandığı Uygulaması Ve Eminevim Örneği
Ramazan’la birlikte ara verdiğimiz Okuyucu Soruları faslına kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu arada hayli birikmiş bulunan soruların cevaplarının 2013 yılına sarkacağını da haber vermiş olayım. Soru “Hocam ben evli, iki çocuk babası bir kardeşinizim. Yıllardır babamlarla aynı evde oturuyoruz. Tabi haliyle birtakım sıkıntılar yaşadığımız oluyor maddi manevi bakımdan. Evimi ayırıp herkesi rahat ettirmek istiyorum. Bir yandan da yağmurdan kaçarken doluya tutulma durumu var. Yani ev alalım derken hiçbir şekilde içime faiz şüphesi gelmesini istemiyorum. Sizce ne yapmalıyım? … Devamını Oku
Rü’yet Mi, Hesap Mı? – 2
Allah Teala kâinata bir nizam koymuştur. Yıldız kümeleri, galaksiler, samanyolları gibi dünya da, ay ve güneş de o nizam doğrultusunda hareket ve deveran ederler. Bu çerçevede ayın, hangi zaman diliminde hangi menzile uğrayacağı, dünyadan görünüşünün hangi zaman diliminde ne şekil alacağı ve hilal halinin dünyanın neresinden ne zaman görülebileceği de hesapla ortaya konulabilir. Hilalin tesbitinin rü’yete (çıplak gözle görmeye) gerek olmaksızın, hesap ve astronomik gözlemle şaşmaz bir şekilde yapılabileceğini söyleyenler özetle bu argümandan hareket ediyor. Ama hemen … Devamını Oku
Hanefî Usulü – Mütekellim Usulü-1
Soru Hanefi usulüyle mütekellim usulü arasındaki fark nedir? Mütekellim usulü kısaca ne demektir ve nasıl ortaya çıkmıştır? Diğer üç mezheb usulüne mi mütekellim usulü denir yoksa bu usül farklı bir ekol müdür? Cevap Usul-i Fıkıh çalışmalarının tarihî seyri, İslam ilimler tarihi ile ilgilenenler için son derece verimli ve “kışkırtıcı” bir alanı teşkil eder. İmam eş-Şâfi’î’nin er-Risâle’sinin elimizde bulunan ilk Usul eseri olduğu ittifakla kabul edilen bir husustur. Bu eserden günümüze doğru gelindiğinde, bilhassa “taklid çağları” diye ifade … Devamını Oku
Namazda Ayakların Durumu ve Cenaze Namazında Ellerin Salıverilmesi-2
Rükûda ve secdede ayakların nasıl bir pozisyonda tutulacağı konusunda Efendimiz (s.a.v)’den herhangi bir rivayet nakledilmediğini bir önceki yazıda belirtmiştik. Rükû ve secdede ayak topuklarının bitiştirilmesinin sünnet olduğunu kaydeden kaynaklarımızda da bu konuda herhangi bir rivayet nakledilmemiştir. Dolayısıyla bu konuyu abartıp, öyle yapmayanları kınamak doğru değildir. Okuyucu sorusunun ikinci kısmı, cenaze namazı kılınırken namazın sonunda ellerin çözülmesiyle ilgiliydi. Şöyle deniyordu soruda “- Son tekbir ile birlikte okuma / dua etme işi bittiğinden el bağlamak da son bulmuştur. Zira … Devamını Oku