Ulemanın “Usul” Çalışmalarını Nasıl Algılamalı?-4

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre

DİB toplantısı için hazırladığım müzakere metninin özetinin son kısmını arz ederek bugün bu seriyi tamamlayacağım. Zira sırada bekleyen önemli hususlar var… C ve D. İcma ve Kıyas üzerinde bizzat kimi “klasik” alimler tarafından ortaya konmuş farklı görüşler bulunduğu malum olduğuna göre, tebliğin ortaya çıkarmayı hedeflediği yapı içinde bu ihtilafların da tatminkâr izahı bulunmalıydı diye düşünüyorum. Öte yandan tarihte ortaya çıkmış olan ve bugün de kendisini yeni söylemlerle ifade eden birçok Kelamî fırka, yukarıdaki 4 husus üzerinde şu … Devamını Oku

Ulemanın “Usul” Çalışmalarını Nasıl Algılamalı?-1

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Fıkıh, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Usul

Başlığı “Klasik Anlama Usullerini…” diye de koyabilirdim. Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da “klasik-yeni” şeklindeki kategorizasyonun aldatıcı olabileceğini düşünüyorum. Gerekçesi, “Kur’an ve Sünnet’in Anlaşılması ve Yorumlanmasında Yöntem Meselesi” başlıklı konuyu tartışmak için oluşturulan İhtisas Toplantısı’na hazırladığım müzakere metninde mevcut. Bu metnin kısaltılmış halini birkaç yazı halinde görüşlerinize sunacağım: Dr. Tahsin Görgün’ün tebliğini, “Klasik Anlama Yöntemlerinin İmkân ve Sınırları” meselesinin “zemini” üzerine kurgulaması, oldukça isabetli bir yaklaşım. Zira tebliğ sahibinin de ısrarla altını çizdiği gibi bu … Devamını Oku

Yeni Anlama Yöntemlerinin İmkân ve Sınırları

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Kuraniyyum

“Kur’an ve Hadislerin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Yöntem Meselesi” başlığı altında DİB tarafından düzenlenen –bir önceki yazıda söz ettiğim– oturum, iki ana başlık etrafında şekillenmişti: “Yeni Anlama Yöntemlerinin İmkân ve Sınırları” ve “Klasik Anlama Yöntemlerinin İmkân ve Sınırları.” Bu iki başlık doğrultusunda katılımcıların hazırladığı tebliğlerden her biri üzerinde durmaya ne benim niyetim var, ne de bu köşe buna imkân verir. Dolayısıyla tebliğler arasından bir seçme yaparak burada içeriklerinden ancak çok kısa olarak söz edebileceğim. Peşinen söyleyeyim ki, tebliğler … Devamını Oku

Yeni Arayışlar, Teknik Arızalar

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Kuraniyyum

Kimi zaman vahyin, Sahabe’den bazılarının –özellikle de Hz. Ömer (r.a)’in– öngörüsü doğrultusunda –hatta onların kullandıkları ifadelerle– inmiş olmasından hareketle Sahabe’nin, somut olay karşısında vahyin ne tarzda ineceğini kestirebildiğini genelleme yaparak söylemek mümkün müdür? Eğer bu konudaki rivayetlere güveniyorsak –ki durum onu gösteriyor–, herhangi bir sahabînin, “Şu konuda şöyle bir vahiy inecek” şeklinde bir “önsezide” bulunduğunu gösteren herhangi bir veri bulunduğundan ben haberdar değilim. Bence olay şudur: Sahabî, herhangi bir olay karşısında görüşünü dile getirmiş ve akabinde onun … Devamını Oku

Ulemanın “Usul” Çalışmalarını Nasıl Algılamalı?-3

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Fıkıh, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Usul

Din’in, Peygamber’in rehberliğinde ama artık O’nun fizik varlığı olmaksızın yaşanmaya başladığı ilk dönem Sahabe dönemidir. Bu dönemin, Din’i Peygamber’den telakki eden ilk neslin, yani ilk İslam toplumunun kendi ayakları üstünde durma tecrübesini yansıtması dolayısıyla ayrı bir önemi haiz bulunduğu muhakkaktır. Klasik usullerin temellerinin “beşer tecrübesi” bağlamında ilk referansını Sahabe kuşağının oluşturmasının esprisi burada yatmaktadır. Zahid el-Kevserî şöyle der: “Hz. Peygamber (s.a.v), ashabını Din’de fıkıh sahibi yapmış ve kendilerini istinbat yöntemleri konusunda eğitmişti. Hatta daha kendisi hayattayken Sahabe’den … Devamını Oku

Ulemanın “Usul” Çalışmalarını Nasıl Algılamalı?-3

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları

Din’in, Peygamber’in rehberliğinde ama artık O’nun fizik varlığı olmaksızın yaşanmaya başladığı ilk dönem Sahabe dönemidir. Bu dönemin, Din’i Peygamber’den telakki eden ilk neslin, yani ilk İslam toplumunun kendi ayakları üstünde durma tecrübesini yansıtması dolayısıyla ayrı bir önemi haiz bulunduğu muhakkaktır. Klasik usullerin temellerinin “beşer tecrübesi” bağlamında ilk referansını Sahabe kuşağının oluşturmasının esprisi burada yatmaktadır. Zahid el-Kevserî şöyle der: “Hz. Peygamber (s.a.v), ashabını Din’de fıkıh sahibi yapmış ve kendilerini istinbat yöntemleri konusunda eğitmişti. Hatta daha kendisi hayattayken Sahabe’den … Devamını Oku

Ulemanın “Usul” Çalışmalarını Nasıl Algılamalı?-2

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Fıkıh, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Usul

Burada varoluşsal bir “bütün”den söz ettiğimiz için Kur’an Sünnet’e ve Hz. Peygamber (s.a.v) sonrası ilmî ve/dolayısıyla metodolojik faaliyetlere aşkın, bu ikisi de Kur’an’ı içkindir demek durumundayız. Yahya b. Ebî Kesîr’in “Sünnet Kitab’a hakim konumdadır” ve İmam el-Evzâ’î’nin, “Kur’an’ın Sünnet’e ihtiyacı, Sünnet’in Kur’an’a ihtiyacından daha fazladır” (ed-Dârimî, Mukaddime, 49; İbn Abdilberr, Câmi’u Beyâni’l-İlm, 563-4) tarzındaki sözlerini ve İmam eş-Şâfi’î’nin tebliğ sahibi tarafından nakledilen sözünü (“Ümmet’in söylediklerinin tamamı Sünnet’in, Sünnet’in tamamı da Kur’an’ın şerhidir. Kur’an’ın tamamı ise Yüce Allah’ın … Devamını Oku

Şimdi Hermenötik Zamanı-2

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Kuraniyyum, Mustafa Öztürk, Şahıslar

Dr. Mustafa Öztürk’ün bir önceki yazıda kısa alıntılarla özetlemeye çalıştığım tebliğinden hareketle bugün hermenötik konusunu irdelemek istiyorum. Herşeyden önce Kur’an’ı nasıl tanımladığımızın burada merkezi bir yer tuttuğunu tesbit etmeliyiz. Hatta bundan da önce şu temel “mesele”yi gündeme almak gerekiyor: Nasıl bir Allah’a iman ediyoruz? Eğer mutlak kudret sahibi, ilmiyle bütün zaman ve mekânları kuşatan, mutlak hikmet ve adalet sahibi bir Yaratıcı’dan söz ediyorsak, insanlığı son kez dalaletten hidayete sevk etmek üzere gönderdiği ve sadece “göndermek”le de yetinmeyip, … Devamını Oku

Şimdi Hermenötik Zamanı-1

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Kuraniyyum, Mustafa Öztürk, Şahıslar

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tertip ettiği Birinci İhtisas Toplantısında hermenötik konusunu cesurca ele alan tebliğinde Dr. Mustafa Öztürk, “Kur’an’ı anlama ve yorumlama sorunu, her zaman olduğu gibi güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş bir sorun olarak karşımızda durmaktadır” diyor. “Kur’an’ın ne dediği, hatta ne demek istediğinin gayet açık olduğu ve yapılması gereken tek şeyin Allah’ın adeta bir prospektüs tarzında beyan ettiği emir ve yasaklarına gore hareket etmek olduğu” tezine karşı, “Biz, Allah’ın doğrudan doğruya miladi yedinci yüzyılın Arap Yarımadası’nda yaşayan … Devamını Oku

DİB İstişare Toplantısının Yeni Oturumu

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın daha önce düzenlediği “Güncel Dinî Meseleler İstişare Toplantısı”nda alınan “ihtisas komisyonları oluşturma” kararının ilk somut adımı 2-6 Ekim tarihlerinde atıldı. Güncel Dinî Meseleler Birinci İhtisas Toplantısı’nın konusu Kur’an ve Hadislerin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Yöntem Meselesi olarak belirlenmişti. Başkanlığın, klasik anlama yöntemleri yanında yeni yöntem arayışlarının da önünün açılmasına zemin hazırlığı mahiyeti taşıdığını düşündüğüm bu faaliyeti, önceki toplantı üzerinde dururken de belirttiğim gibi önemsenmesi gereken bir düşüncenin ürünü. Toplantı hakkında söylenebileceklere geçmeden önce bir noktayı … Devamını Oku