İslamî İlimler ve Müslümanlığımızın Kıvamı

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Nisan 2010, Nisan Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

İçinden geçmekte olduğumuz süreçte Müslümanlık anlayışımız, İslamî ilimlerle herhangi bir irtibat kurma ihtiyacı hissetmeden ortaya konulan teorik ve “kurgusal” bir retorik üzerine inşa ediliyor artık. Giderek yükselmekte olan “kaynaklara dönelim” söyleminin ya da “Kur’an Müslümanlığı” trendinin üzerindeki tülü araladığınız zaman ortaya iki korkunç gerçek çıkıyor: İslamî ilimler konusundaki seviye ve ilgi kaybı ve bu durumun vücut verdiği çarpık Din anlayışı… “Varlık” meselesiyle iştigal etmesi ve bütün dinî ilimlerin ilkelerini ortaya koymayı tekeffül eden ilim olması dolayısıyla Kelam … Devamını Oku

Namazda Ayakların Durumu

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Nisan 2010, Nisan Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

Soru Selamun aleykum, Namazda ayakların arasını 4 parmak aralıkta tutmanın sünnet olduğunu Nurul Izah, Merakıl Felah, Halebi Sağir kitabında okudum. Bu hüküm namazı yalnız başına kılan için mi geçerli? Çünkü Nebi (sas): “Vallahi ya saflarınızı düzeltirsiniz, yahutta Allah kalblerinizi başka başka taraflara çevirir.” dedi. Numan (ra) dedi ki: Ben sonra gördüm ki herkes omuzunu arkadaşının omuzuna, dizini arkadaşının dizine, topuğunu da arkadaşının topuğuna yapıştırıyordu.” (Ebu Davud, 662) Ayrıca Buhari’de şu rivayet var: Enes (r.a.)’in nakline göre Rasulullah … Devamını Oku

Muhtelif Meseleler-8

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Nisan 2010, Nisan Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

Bir önceki yazıda kısaca yer verdiğim görüşleri, Takiyüddîn en-Nebhânî’nin –sadece “zamansal” olarak değil, aynı zamanda fikir ve tarz olarak da– “Osmanlı alimi” olarak tavsif edilemeyeceğini göstermeye kâfidir. Elbette burada kişisel faziletleri söz konusu etmiyoruz. Zira bunun meselenin aslına taalluku yok… Burada okuyucu sorusunu vesile edinerek Hizbu’t-Tahrîri’l-İslâmî hakkında da birkaç şey söylemek istiyorum. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde Müslümanlar, pek çok sahada ciddi problemler yaşıyor. Küreselleştiği söylenen dünyanın sistemini tesis ve idare eden güçler, İslam’ın bünyesinde barındırdığı potansiyelin çok … Devamını Oku

Okuyucu Soruları 21 Muhtelif Meseleler-7

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Nisan 2010, Nisan Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

Takiyüddîn en-Nebhânî, bir önceki yazıda da belirttiğim gibi 1909 yılında dünyaya gelmiştir. Meşhur alim Yusuf b. İsmail en-Nebhânî’nin vefat tarihi ise 1932. Dolayısıyla Takiyüddîn en-Nebhânî’nin, Yusuf b. İsmail en-Nebhânî’ye yetişmiş ve kendisinden ders almış olması tarihen mümkün. Aralarında akrabalık (dede-torun) ilişkisi var mıdır, yahut soruda sözü edildiği şekilde bir ders verme-alma hadisesi gerçekleşmiş midir, doğrusu bilmiyorum. Takiyüdîn en-Nebhânî’nin saygın bir Osmanlı alimi olup olmadığı meselesine gelince, herşeyren önce o, Yusuf b. İsmail en-Nebhânî’den farklı olarak Osmanlı ile … Devamını Oku

Muhtelif Meseleler-6

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Nisan 2010, Nisan Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

Okuyucu sorusunun 4. maddesi şöyleydi: “Hocam yeni okuduğum bir makaleye göre Takiyüddin en-Nebhani, Yusuf en-Nebhani’nin torunudur ve kendisinden eğitim almış birisidir. (http://www.hizb.org.uk/hizb/who-is-ht/prominent-members/sheikh-muhammad-taqiuddin-al-nabhani.html) Hocam siz Takiyuddin en-Nebhani’yi nasil değerlendiriyorsunuz? Kendisine saygın bir Osmanlı alimi olarak bakılmasını doğru bulur musunuz?” Muhammed Takiyyüddîn en-Nebhânî, 1909’da Hayfa’nın (Filistin) İczim kasabasında doğmuş, yüksek tahsilini Ezher’de yapmış bir alimdir. Filistin’in çeşitli yerlerinde öğretmenlik ve kadılık yapmış, İzzeddin el-Kassam’la birlikte İngilizlere ve Yahudilere karşı mücadele vermiştir. İhvan-ı Müslimin’in kurucusu Hasan el-Benna’ya yakınlık duyduğu, bir … Devamını Oku