2000’li yılların başından itibaren yazmaya başladığım gazete yazılarına şöyle hızlıca göz gezdirdim. Dinlerarası Diyalog faaliyetleri bağlamında gerçekten çok fazla yazı yazmışım. Bu faaliyetlerin hem dinen hem de siyaseten ve stratejik olarak yanlış olduğunu ısrarla vurgulamış ve bu çalışmaları yürüten “cemaat”in geçirmekte olduğu zihniyet değişikliğinin altını çizmişim. “Cemaat”in her alanda güçlü bir çekim merkezi olduğu ve hatta Türkiye’de neredeyse her alanı “belirlediği” o dönemde küçük bir azınlık dışında o söylenenleri kale alan olmadı. Bediüzzaman merhumun inşa ettiği Nurculuk … Devamını Oku
Camide Ayin
Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı’daki Pazaryeri camiinde Patrik Bartholomeos tarafından düzenlenen ayin hayli tartışıldı. Olay Dinlerarası Diyalog bağlamında yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi: Gayrimüslimler camilerde ayin yapabilir mi? Meselenin Diyalog bağlamında nereye oturduğu açık. Diyalog sürecine bir kere girildiğinde bu tarz işlerin meydana gelmesi kaçınılmaz oluyor. Meselenin aslına girmeden bir noktaya açıklık getirelim: Fıkh’ı, “yeni durumlara yeni çözümler bulma mekanizması” olarak gören hastalıklı bakış, önce fiili işliyor, fetva arayışı arkasından geliyor. Atı arabanın arkasına … Devamını Oku
“Hak Yahudilik”, “Hak Hristiyanlık”?!
Hz. Musa (a.s)’ın dini neydi? Yahudilik mi, Musevîlik mi? Ya Hz. İsa (a.s)’ın dini? Ona Hristiyanlık demek mi doğrudur, İsevîlik demek mi? Konu hakkında yazıp konuşanların hala önemlice bir kesimi “Yahudiliğin ve Hristiyanlığın Hz. Musa ve Hz. İsa’dan (ikisine de selam olsun) sonra bozulduğu”, “Hz. İsa (a.s) kıyamete yakın yeryüzüne indiğinde Hristiyanlığı orijinal haline döndüreceği (Hristiyanlığın tasaffi edeceği)”… şeklinde cümleler kuruyor. Oysa biliyoruz ki Hz. Musa (a.s) İsrailoğulları’na Yahudiliği tebliğ etmedi. Keza Hz. İsa (a.s) da öncelikle … Devamını Oku
Ehl-i Kitab’ın Akıbeti ve Bir Tartışma
Prof. Dr. Hayreddin Karaman hoca, Polemik Değil Diyalog isimli derleme kitapta yer verdiği görüşlerin tartışma konusu yapılması üzerine kendini savunuyor ve şunları söylüyor: “Polemik Değil Diyalog” isimli kitapta (Ufuk Kitap, 2006) yer alan bir konuşmamda yukarıda özetlediğim bilgileri verdim. Görüş sahiplerinin delillerini açıkladım, çağdaş görüş daha yeni olduğu için onun delillerini daha geniş olarak açıkladım. Tabii konuşma, yazmadan farklı olduğu, ifadeler arasında dağınıklık bulunduğu için bazı kimseler yanlış anladılar, bazıları da fırsat bulmuşken bunu kötüye kullandılar.”[1]http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=13482&y=HayrettinKaraman. Hoca’nın … Devamını Oku
Ehl-i Necat
Geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. Hayreddin Karaman hocanın, kimlerin uhrevi kurtuluşu elde edeceği konusunda iki yazısını okuduk. Yeni Şafak’taki köşesinde, daha önce yayımlanan bir kitapta[1]Polemik Değil Diyalog, Ufuk Kitapları, 2006.söylediklerine gelen bir itiraza cevap sadedindeki yazılarında Karaman hoca şöyle diyor: “İslam düşüncesinde “Şirk koşmadan Allah’a, şüphesiz olarak ahirete iman eden ve salih amel işleyenlerin, Müslüman olmasalar da cennete girebileceklerini” kabul eden bir yorum vardır.” Evet, adına “İslam düşüncesi” denen “şey” içindeki pek çok görüş arasında böyle bir yaklaşım … Devamını Oku
Ehl-i Kitab’ı Veli Edinmek
Soru Bir gazete yazarı ismen belirttiği birtakım hocalara hitaben üç soru sordu. Kur’an bir yandan yahudileri ve hiristiyanları dost edinmememizi öneriyor diğer taraftan da yahudi ya da hiristiyan kadınlarla evlenmemize cevaz veriyor. Burada bir çelişki yok mu? İslam dinine göre Yahudiler lanetlenmiş kavimdir. Halbuki Allah katında bütün insanlar eşittir. Bunun açıklaması nedir? Suudi kralı Vatikan’ı ziyaret etti. Papa iade-i ziyarette bulunamaz. Zira Hicaz bölgesine gayrimüslimler giremez. Bu durum bir arada yaşama fikrine aykırı değil mi? Soruların muhatapları … Devamını Oku
Gayrimüslim Erkeklerle Evlilik
“… Buna mukabil müslüman bir kadının gayrimüslim bir erkekle, isterse bu erkek Ehl-i kitap olsun evlenmesi dinen mümkün değildir. İslam hukukçuları bu konudaki görüşlerini Mâide sûresinin 5 ve Mümtehine sûresinin 1. âyetlerine dayandırmaktadırlar. İslâm hukukçularının bu âyetleri gayrimüslim erkeklerle evlenmeyi yasaklayacak biçimde yorumlamaları, Ehl-i kitap da olsa başka bir din mensubuyla evlenmenin kadının ve doğacak çocukların dinini menfi olarak etkilemesi endişesine dayanmaktadır. Ancak tabiatıyla bu engeller geçicidir. Gerek erkeğin gerekse kadının müslüman olarak bu engelleri bertaraf etme … Devamını Oku
Mescid-i Aksa ve Dinler Bahçesi
Son zamanlarda ilgi çekici biçimde hız kestiği görülen Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinin İslam Dünyası’nın hangi derdine deva olduğu sorusu hiçbir zaman sahici bir cevap bulmadı. Buna mukabil Müslümanlar’ın bilinçaltında yol açtığı tahribatın semerelerini geçen zaman daha net gösterecek. Cami ile kilise ve havrayı aynı ortam içine almanın, “yok aslında birbirimizden farkımız”ın kabullenilmesini mümkün kılan, ustaca kurgulanmış bir bilinçaltı atraksiyonu işlevi görmediğini kim söyleyebilir? Böyle dendiğinde “Bizim geçmişimizde cami ile kilise ve havra zaten bir arada yaşamıyor muydu?” karşılığını … Devamını Oku
Yeni Bir Bid’atimiz Oldu!
Dinlerarası Diyalog, meşrulaştırılmaya ne kadar çalışılırsa çalışılsın “ahir zaman bid’ati” olarak ifsad fonksiyonunu ifaya devam ediyor. “İbrahim Yolu” projesi, oyunun son perdesi olarak sahnelenmek üzere…. Bugüne kadar bu çerçevede müşahede ettiğimiz, “İbrahimî dinler, dinlerin aşkın birliği…” gibi bid’at kavramlar, tabir yerindeyse “saha dışında” kalmaları hasebiyle bir dereceye kadar tolere edildi. Ama şimdi durum biraz daha değişik… Papa’nın Sultanahmet Camii’ni ziyareti esnasında ağzımız hayretten bir karış açık izlediğimiz manzara, bid’atin camiye sokulduğunun resmi olarak hafızalarımızda yer aldı. Yıllardır … Devamını Oku
“İbrahim Yolu”
“Üç büyük din Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam tarihte herkesin bildiği bir anın ertesinde doğdu; Tanrı Demir Çağı’nda adına İbrahim denilen bir şeyhe göründü ve onu sonsuza kadar sürecek bir yükümlülükle bağladı. İbrahim ki, bütün inananların babası, bu üç toplumda Tanrı’ya ibadet edenlerin inancının ve ilahiyatın özü oldu.” Arka planını “üç dinin eşitliği” anlayışının oluşturduğu girişimin yeni bir adımı ile karşı karşıyayız. İtiraz ettiğinizde “barış düşmanı”, “iyi niyet celladı”, “şiddet ve terör yanlısı” olarak yaftalanmanız işten değil. Zira … Devamını Oku