Seferde nafile kılmanın hükmü nedir? Seferde (yolculuk halinde) nafile namaz kılmanın cevazı konusunda mezhepler arasında ittifak vardır. Efendimiz (s.a.v)’in, sefer halindeyken hayvanının üzerinde nafile namaz kıldığı, bir çok sahabîden sahih senedlerle nakledilmiş ve bu rivayetler bütün mezhepler tarafından hükme medar kılınmıştır.[1]Geniş bilgi ve rivayetler için bkz. el-Cassâs, Muhtasaru İhtilâfi’l-Ulemâ, I, 315; İbn Abdilberr, el-İstizkâr, VI, 120 vd.; Vehbe ez-Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletuh, … Continue reading Taaddüd-ü zevcat meselesine bir müslümanın bakışı ne olmalıdır? Taaddüd-i zevcat (erkeğin birden dörde … Devamını Oku
Çeşitli Meseleler-4
Şia hakkında Ehl-i Sünnetin duruşu ve tutumu nasıl olmalıdır, Şiilerin inançları küfre götüren bidat mıdır? Bu soruya daha önce muhtelif vesilelerle cevap vermiştim.[1]Bkz. Sana Din’den Sorarlar, I, 245 vd. Burada özet olarak şunları söyleyebiliriz: İnsanı küfre düşüren haller ve sözler vardır. Kendisinden bu hal ve sözlerden biri –herhangi bir baskı söz konusu olmaksızın, bilerek, isteyerek, iradî ve ihtiyarî olarak–sadır olan kimse küfre girer. Burada onun hangi itikadî mezhebe mensup olduğuna bakılmaz. Söz gelimi bir kimse Kur’an’a hakaret etse, … Devamını Oku
Çeşitli Meseleler-3
Hatt sanatı çalışan hanımların adet halinde ayet yazmalarında bir sakınca var mıdır? Muhtasaru’l-Kudûrî şerhi el-Cevheretu’n-Neyyire’de, Kudûrî’nin, “Hayızlının ve cünübün Kur’an okuması caiz değildir” ifadesinin şerhi esnasında şöyle denir: “Cünübün Kur’an (ayetlerini) yazması caiz midir? Münyetu’l-Musallî’de, “Caiz olmaz” denmiştir. el-Hocendî’de şöyle zikredilmiştir: “Hayızlı veya cünüp kimse, üzerine ayeti yazacağı levhaya ve sayfaya eliyle dokunursa, böyle bir durumda o kimsenin Kur’an (ayeti) yazması mekruh olur. Eğer ayet yazacağı levha ve sayfayı yere koyar ve üzerine elini koymadan yazarsa bunda … Devamını Oku
Çeşitli Meseleler-2
Efendimiz (s.a.v) çeşitli hastalıkları Kur’an ayetleri okuyarak ve dua ederek tedavi etmiş, Sahabe de O’ndan öğrenerek aynı şeyi yapmıştır. Bu konuyla ilgili olarak hadis kitaplarının ilgili bölümlerinde hayli rivayet mevcuttur. Bunlardan bir kaçını teberrüken zikretmiş olalım: Cebrâil (a.s) bir keresinde Efendimiz (s.a.v)’e gelerek, “Ya Resulallah! Hasta mısın?” diye sordu. Efendimiz (s.a.v), “Evet” deyince Cebrail (a.s) şu duayı okudu: “Allah’ın adıyla, sana eza veren bütün hastalıklara karşı, bütün kötü nefis ve hasetçi gözlere karşı sana okuyorum. Allah sana … Devamını Oku
Çeşitli Meseleler-1
Soru “1. Kur’an-ı Kerim’deki şifa ayetleri diye bilinen 6 ayetin bu şekilde müstakil, şifa niyetiyle okunması kimin tavsiyesidir, asr-ı saadete ait bir uygulama mıdır? Hatt sanatı çalışan hanımların adet halinde ayet yazmalarında bir sakınca var mıdır? Şia hakkında Ehl-i Sünnetin duruşu ve tutumu nasıl olmalıdır, Şiilerin inançları küfre götüren bidat mıdır? Seferde nafile kılmanın hükmü nedir? Taaddüd-ü zevcat meselesine bir müslümanın bakışı ne olmalıdır? “ Cevap Öncelikle soruda değinilen ve “şifa ayetleri” olarak bilinen ayetlerin yerlerini zikredelim: … Devamını Oku
Peygamberlerin Günahsızlığı
Soru “İslamiyette yer alan Peygamberlerin günahsız oluşu anlayışı ile Fetih-2 ‘de ifade buyurulan “Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın” ayetini nasıl değerlendirmeliyiz? Fetih-2’de kastedilen nedir acaba?” Cevap Peygamberlerin günahsızlığı inancı, “Amentü” diye icmal edilen 6 iman esasından “Peygamberlere iman”ın levazımatındandır. Peygamberlerin, Allah Teala’dan aldıkları vahyi ve elçilik görevini hakkıyla yetire getirmiş olmaları, “ismet” sıfatını haiz olmalarına bağlıdır. Risalet görevinin lekesiz, şaibesiz ve eksiksiz yerine getirilebilmesi, bu görevi deruhte edecek kişinin günahtan, günahın kişinin kalbinde … Devamını Oku
Evlilikte Gençlerin Onayını Almak-3
Velinin, kızı, onayını almadan evlendirebileceğini öngören Malikî mezhebinin, bu görüşü mutlak olarak değil, bazı kayıtlarla benimsediğini gösteren nakillerden sonra Şafiî mezhebinin görüşüne geçebiliriz: Şafiî mezhebine göre eğer veli kızın babası ise ve kızın yaşı küçükse, baba, onayını almadan kızını evlendirebilir. Babanın olmadığı durumlarda dede de bu hükümde baba gibidir. Kızın yaşının büyük olması durumunda ise baba –veya onun makamına kaim olan– dede, yine rızasını alması gerekmeksizin kızı evlendirebilir. Ancak “Bekâr kızın babası (kızını evlendirirken) kendisiyle istişare eder” … Devamını Oku
Evlilikte Gençlerin Onayını Almak-2
Müslümanın hayatına temel karakterini veren İslamî kodlar gayri İslamî olanlarıyla değiştirildiğinde İslam ahkâmının zemini kaybolduğundan, İslam’ın şu veya bu hükmünün gayri İslamî bir zemin üzerine kurulmuş bulunan bireysel ve toplumsal hayatta arızalara sebebiyet verir görülmesi kaçınılmaz oluyor. Kendisini her türlü değerin üstünde gören/gösteren modernitenin dayatmaları karşısındaki bireyin/toplumun durumunu en iyi tanımlayan ifade “cebrî ihtiyar” olmalı. Mustafa Sabri Efendi merhumun Zâhid Efendi merhumla kader konusundaki girdiği münakaşada kullandığı bu tabir, kulun, görünüşte özgür iradeyle hareket ettiği, oysa onun … Devamını Oku
Evlilikte Gençlerin Onayını Almak-1
Soru Selamun Aleykum Hocam Size daha önce Talak – 4 ile ilgili bir soru göndermiştim.[1]http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=802 Bu konu ile alaklı ufak bir ek sorum olacak. İnternette rastladığım bir yazıda şöyle denmiş: “Kızların evlendirilmesine gelince, İmam Malik ve Şafiî’ye göre, ergenlik çağındaki kızı, babası cebren evlendirme hakkına sahiptir. Bu fakihler, nikâhla ilgili âyet ve hadislerde geçen “evlendirin” ifadelerini ve kızların tedbirsiz davranıp kendilerine ve ailelerine zarar getirebileceklerini dikkate almışlardır. Yine onlara göre, büluğ çağına gelmiş de olsa, kız ve kadınlar, … Devamını Oku
Halku’l-Kur’an Fitnesi ve Emeviler-2
Halku’l-Kur’an tartışmalarının arkasında, geçen hazfa zikrettiğim iki husus dışında başka saikler tesbit edenler de olmuştur.[1]Bkz. DİA, XV, 371 vd. Sebep her ne olursa olsun, bu iddiayı “siyasî” olarak nitelendirip Emevîler’le irtibatlandırmaktan daha anlamsız ve “uçuk” bir tez olamaz. Zira Mu’tezile’nin bu tezi siyasî planda Emevîler’e muhalefet maksadıyla ortaya attığına ve kullandığına dair en küçük bir veri yoktur! Söz konusu tartışmanın ve tarihî gerçeklerin az-buçuk farkında olan herkes bilir ki, Mu’tezile, ne Emevîler dönemindeki muhalefet konumunda, ne de 218-234 … Devamını Oku