Bir “Hadis”

Ebubekir Sifil2003, 2003 Yılı, Ekim 2003, Ekim Ayı 2003 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

“Bir rivayette Ebu Hureyre vefat edeceğini hissettiği vakitte ilmi ketmetmiş olmaktan korkarak etrafındakilere şöyle dedi: Resul-i Ekrem’den (A.S.M.) öğrendiğim Ahir zamanda vukua gelecek harblerle alakalı haberleri size bildireyim mi? Onlar: ‘Evet bize haber ver. Bunda bir beis yoktur Allah seni hayırla mükafatlandırsın’ dediler. Bundan sonra Ebu Hureyre sözüne devâm ederek dedi ki: ‘Hicretten bin üç yüz (1300) sene sonraki akidlerden birkaç akid say. O vakit Rumların meliki bütün dünya ile harb etmek ister. Allahu Teala da o … Devamını Oku

Mehdi, Deccal, Nuzul-i İsa (as)

Ebubekir Sifil[dosya], 2003, Eylül 2003, Eylül Ayı 2003 OS, Gazete Yazıları, Nüzûl-i İsâ

Soru: Mehdi, Deccal, İsa’nın yeryüzüne ineceği vs. türünden şeylere inanmamak küfür müdür? Şafii diyor ki: Bunlara inanmayanlar tekfir edilemez. Çünkü bunların kesinliği yoktur. Sadece zandır. Mevdudi de bu anlamda açıklamalar yapıyor. Malum, Mehdi, İsa’nın ineceği vs. rivayetleri bir hayli çelişkili. İsa’nın nereye ineceği bile kesin belli değil bu rivayetlere göre. Cevap: Gerek Mehdi (a.s)’ın zuhuru ve Deccal‘in hurucu, gerekse Hz. İsa (a.s)’ın nüzulü, münferit rivayetler yanında genellikle “eşrâtu’s-sâ’a” (kıyamet alametleri) ile ilgili rivayetler meyanında aynı bağlam içinde … Devamını Oku

Okuyucu Soruları

Ebubekir Sifil2003, 2003 Yılı, Eylül 2003, Eylül Ayı 2003 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Bu köşenin takipçisi olan okuyucular, 2001-2002 arasında aynı başlık altında yaklaşık 10 hafta devam eden –oldukça önemsediğim sorulara cevap sadedinde– 25 kadar yazı okuduklarını hatırlayacaklardır. Millî Gazete‘de yazmaya başladıktan sonra –özellikle son iki yıldır– bir kısmı bu köşeye yansıyan, ama büyük çoğunluğu internet ortamında bir anlamda “kapalı devre” cereyan eden soru-cevap süreci kesintisiz bir şekilde sürüyor. İnşaallah en geç Ramazan ayının başında faaliyete başlayacak olan web sayfasında bu sorular arasından seçilen bir demeti ve cevaplarını ayrı bir … Devamını Oku

“Mezhepsiz” Ne Demek?

Ebubekir Sifil2003, 2003 Yılı, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Mezhep, Ocak 2003, Ocak Ayı, Şahışlar

“Mevdudi, Hamidullah… gibi isimlerin mutlaka ayrı bir kategoride değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.” CEVAP “Süper bir mezhepsiz olan Mevdudi hakkında da böyle konuşmanız bizi ta can evinden yaralamıştır.” Burada muhatabımın, “mezhepsiz” kelimesinin imajinatif gücüne dayanarak ortaya koyduğu tavır, bu kelime üzerinde önemle durulmasını gerekli kılıyor. Bu nitelemenin kimler hakkında kullanıldığına baktığımızda önümüze iki grup çıkıyor: Bir kurum olarak “mezheb”i tanımayanlar. Bu grupta yer alanların genel ve ortak tavrı, mezhebi Kur’an ve Sünnet’e rağmen ortaya çıkmış tefrika unsuru bir kurum … Devamını Oku

Batı’da Yaşayan Müslümanlar ve Entegrasyon Problemi

Ebubekir Sifil2002, 2002 Yılı, Gazete Yazıları, Gündem, Gurbetçiler, Konularına Göre, Ocak 2002, Ocak 2002 OS, Okuyucu Soruları, Ümmet

Soru Ben Avusturya’da üniversite öğrencisiyim. Son olaylar (11 Eylül olayları) neticesinde İslam’a olan ilginin hayli arttığını, bunun da  inşaallah çok hayırlı gelişmelere sebep olacağını söylemek isterim. İslam’ı kabul eden Avrupa’lı kardeşlerimizle, içinde yaşadığımız topluma nasıl faydalı olabileceğimizi konuşuyoruz. Bir Alman kardeşimizin bu meyanda karşılaştığı bir problemi size aktarmak istiyorum. Kendileriyle görüştüğü makamların bu kardeşimize söylediği şey özetle şudur: “Siz Müslümanlar Batı toplumunda Kur’an’ı yaşayacak olursanız, entegrasyonunuz mümkün değildir. Zira inandığınız Kitap size, sizin gibi inanmayanları “gördüğünüz yerde … Devamını Oku