Darb Ve Recm-5

Ebubekir Sifil2012, 2012 Yılı, Fıkıh, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Nisan 2012, Nisan 2012 OS, Okuyucu Soruları

Okuyucunun recmle ilgili ikinci sorusu şöyleydi “İslam’da suç misliyle cezalandırılırken -cinayette kısas örneğinde olduğu gibi- zinada ise recm ile ölüm cezası verilebiliyor. Bunu da anlamış değilim bu çelişki değil mi?” Doğrusu recmin zina suçu için “ağır” bir ceza olduğunu hangi kritere dayanarak söylediğimiz hayli önemli. Önemli, zira hukuk felsefesinin önemli alanlarından birini, belki birincisini oluşturan “suç-ceza dengesi” meselesi suça ve cezaya hangi açılardan bakıldığıyla doğrudan ilişkilidir. Herşeyden önce bir noktanın altını çizelim: Seküler bir bakış açısıyla yapılacak … Devamını Oku

Hem Suçlu Hem Güçlü

Ebubekir Sifil2012, Arap Baharı, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Nisan 2012, Şahışlar, Şia, Suriye, Ümmet

Beşşar Esed’in çevresindeki çember daraldıkça İranlı ve Suriyeli yetkililerden dozu gittikçe artan açıklamalar geliyor. Suriye’nin BM’deki daimi temsilcisi Caferi, Türkiye’nin Suriyeli muhaliflerin toplantısına ev sahipliği yapmasının “savaş ilanı” anlamına geldiğini söylemiş. İlk kez bir resmî yetkili tarafından “savaş” kelimesinin telaffuz ediliyor olması önemli… Basına yansıdığına göre İranlı yetkililer de Türkiye’nin emperyalizme maşalık yaptığı ve İsrail’in ekmeğine yağ sürdüğü anlamına gelen açıklamalarda bulunmuş. Türkiye-İran ilişkilerinde herhalde ilk kez ipler bu kadar geriliyor. Birkaç noktayı netleştirelim İran ve Suriye’nin … Devamını Oku

Bu Kan Nasıl Duracak

Ebubekir Sifil2012, Arap Baharı, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Nisan 2012, Şahışlar, Şia, Suriye, Ümmet

Suriye meselesi gittikçe “sarmal”a dönüşüyor. Beşşar Esed yönetimi İran ve Hizbullah desteğini de arkasına alarak tankı-topu ne varsa bütün gücüyle halkına soykırım uygulamaya devam ediyor. O devam ettikçe halktaki direniş iradesi daha bir bileniyor ve direniş safları her geçen gün yeni katılımlarla sıklaşıyor, güçleniyor. Suriye meselesi bağlamında birkaç nokta üzerinde durmak gerekiyor Artık ayan beyan anlaşılmış bulunmaktadır ki İran’ın bölgede “Ümmet” merkezli bir duruşu yok; onun yerine “mezhep” merkezli bir politika izlemeyi tercih ediyor İran. Haylidir bu … Devamını Oku

Darb Ve Recm-4

Ebubekir Sifil2012, 2012 Yılı, Fıkıh, Gazete Yazıları, İslam Tarihi, Konularına Göre, Mart 2012, Mart 2012 OS, Okuyucu Soruları

Okuyucu sorusunun recmle ilgili kısmına gelince Genellikle recm bağlamında ileri sürülen bir argüman soru metninde de yer almış: “Kur’an’da Yüce Allah zinadan bu kadar söz ederken recmden niye söz etmiyor? Sonuçta 100 sopa cezası da varken bu durumda Kur’an’da olmayan birşey sünnette nasıl var olabiliyor? Allah’ın Kelamı eksik olamayacağına göre bunun mantığı nedir? “ İlk bakışta “mantıklı” gibi duran bu soru, Usul açısından Kur’an-Sünnet ilişkisi bağlamında çok anlamlı değil. Zira neyin Kur’an’da yer alacağına ve neyin Sünnet’e … Devamını Oku

Muhtelefun Fih-2

Ebubekir Sifil2012, 2012 Yılı, Akaid, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Mart 2012, Mart 2012 OS, Okuyucu Soruları, Tasavvuf

İtikadî konularda “muhtelefun fih”lerden bahsetmenin son derece tehlikeli, yerine göre ucu küfre kadar varabilecek yanlış tutumlara kapı aralamak anlamına geldiğini, buna mukabil fıkhiyyat alanında ihtilafın bu ümmet için rahmet olduğunu bir önceki yazıda izah etmeye çalışmıştım. Ağırlıklı olarak IV ve V./X ve XI. asırlardan sonra görülmeye başlayan bir olgu, zaman zaman Ehl-i Sünnet kesimler arasında bir ayrışma ve fırkalaşma konusu olarak öne çıkartılıyor: Hadislerin, sened sistemi dışında keşif, rüya vb. gibi vasıtalarla tashih/taz’ifi meselesi. Hadislerin sened kritiğine … Devamını Oku

Muhtelefun Fih

Ebubekir Sifil2012, Akaid, Fıkıh, Gazete Yazıları, Hanefî, Konularına Göre, Mart 2012, Şafiî, Şahışlar, Tasavvuf

Bir Müslüman için, fikirler, olgular, durumlar ve hükümler üç kategoride toplanır: “Doğrular”, “Yanlışlar ve “Muhtelefun fih” olanlar. Eğer itikadî bir mesele söz konusu ise bu üçlü kategori şöyle bir mahiyet arz eder Delaleti ve sübutu kesin nasslara dayanan meselelerin kabulü şarttır. Bu türlü nassların kabul edilmesini istediği hususları kabul, reddedilmesini istediği hususları reddetmek temel ve tabii bir mü’min tavrı olarak ortaya çıkar. Aksi istikametteki inanış ve tutumlar kişinin iman iddiasını boşa çıkartır. Bu türlü nasslarla sabit hususlara … Devamını Oku

Milli Görüş Camiasının Geldiği Nokta

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Şahışlar

28 Şubat sürecinin ardından yaşanan gelişmelerin her biri Milli Görüş camiası bakımından ayrı bir ders ve ibret tablosu oldu. AKP’nin kuruluşu ve ardından elde ettiği siyasî başarı, AKP’ye gönül veren kitlelerin tamamının bir “zihniyet dönüşümü” yaşamayı kabul ettiği ve bunu fiilen gerçekleştirdiği anlamına gelmiyor elbette. AKP biraz zihniyet dönüşümü, biraz siyasî fırsat/imkânsa, bunlardan daha fazlası olarak 28 Şubat’ın rövanşıdır. Arkasından yaşanan Has Parti bölünmesi AKP oluşumuna nazaran kafaları daha fazla karıştırdı gibi. Zira AKP, Milli Görüş gömleğini … Devamını Oku

“Osmancık”tan Sonra

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Gündem, İslam Tarihi, Mart 2012, Osmanlı, Şahışlar, Tarih, Ümmet

Bizimki gibi son derece zengin ve bir o kadar önemli bir tarihe sahip olup da ona bizim kadar ilgisiz kalan, hoyratça davranan, hakaret eden, hatta “ihanet” eden bir başka toplum var mıdır acaba? Osmanlı, tarihte eşine az rastlanan bir cihan devleti olarak İslamlığımıza ve insanlığımıza unutulmaz hizmetler yaptı. Gerek kendi döneminin, gerekse modern zamanların kalbur üstü devletleriyle kıyaslandığında hemen anlaşılıyor ki Osmanlı, agılarımızı zorlayan, ufuklarımızı çok çok aşan bir azamete, derinliği ve ufka sahip bir devlet. Böyle … Devamını Oku

Darb Ve Recm-3

Ebubekir Sifil2012, 2012 Yılı, Fıkıh, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Mart 2012, Mart 2012 OS, Okuyucu Soruları

“Darabe” fiilinin hakiki ve mecazi anlamlarına bağıl kullanımları bağlamında lugatlerin dikkatimizi çektiği bir husus var: Bu kelimenin hakiki anlamı “vurmak”tır. Mecazi kullanımlarının tamamında “vurmak”la mutlaka bir biçimde ilişkili bir durum vardır.[1]Mesela bkz. Mütercim Âsım, Kamus Tercemesi Okyanus, I, 186. Bir önceki yazıda zikrettiğim örneklerden bir kaçı üzerinden bu durumu tahkik edebiliriz: Söz gelimi “Darabe bi nefsihi’l-ard” tabiri “bir yerde ikamet etti, kaldı” anlamındadır. Bu tabirin birebir kelime anlamı: “Kendisini yere vurdu”dur. Kişi herhangi bir mekânda kendisini yere … Devamını Oku

“Arap Baharı” Üzerine Sesli Düşünceler

Ebubekir Sifil2012, Arap Baharı, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Mart 2012

“Arap Baharı” diye ifade edilen süreç kafaları hayli karıştırmış durumda. Libya’da neler oluyor, Mısır’da gelinen nokta ne? Suriye için ne düşünmeliyiz? Bütün bu süreçte Batılı ülkelerin rolü ne kadar? Yönetimlerin devrildiği yerlerde neler oldu, yönetimlerin direndiği yerlerde neler oluyor?… Hemen her gün muhatap olduğumuz bu ve benzeri sorulara şöyle mukabele edilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum: Bu süreci bir bütün olarak görmek ve bütün o coğrafyayı içine alan homojen bir durumdan bahsetmek doğru değil. Her ülkenin kendine mahsus özellikleri … Devamını Oku