Hicret 1434

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, İslam Tarihi, Kasım 2012, Konularına Göre, Ümmet

Bugün geldiğimiz noktada, modern dünyada varoluş sancıları yaşıyoruz Ümmet olarak. Gelişmelere kuşbakışı baktığımızda görünen budur.

Bizim büyük yürüyüşümüz aslında Hz. Adem (a.s) ile başladı. Peygamberlerin tamamı Müslüman olduğu, ilk insan da bir peygamber olduğu için, insanlığın tarihi, aynı zamanda İslamlığın tarihidir. Dolayısıyla umumî anlamda İslam tarihinin inişli-çıkışlı seyri, tıpkı varlığımızı kuşatmış bulunan oluş-bozuluş yasasının tezahürleri gibi düşe kalka Efendimiz (s.a.v) zamanına kadar geldi. Hususi anlamda İslam tarihi O’nunla birlikte başladı. Tıpkı umumi anlamdaki tarihimizde olduğu gibi, hususi anlamdaki tarihimizde de inişler-çıkışlar oldu. Mekke döneminin çileli yılları, demire şekil vermek için ısıtılıp dövülmesi … Devamını Oku

İhtilafları Hangi Noktada Tutmalı?

Ebubekir Sifil2002, Akaid, Ehl-i Sünnet, Eylül 2002, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Ümmet

Ehl-i Sünnet gövdeyi oluşturan ve bir önceki yazıda zikri geçen üç grup (Mâturîdî ve Eş’arîler, Ehl-i Hadis , Ehl-i Tasavvuf) arasında mevcut ihtilaflı alanı teşkil eden hususların başında Müteşabih dediğimiz –sıfatullah ile ilgili– bazı ayet ve hadislerin anlaşılma tarzı ile tevessül, rabıta gibi hususlar gelmektedir. Müteşabih nasslarla ilgili farklı yaklaşımlar, temelde Selef’in bu konulardaki tutumunun belirlenmesindeki ihtilaftan kaynaklanmaktadır. Mesela İmâmu’l-Harameyn el-Cüveynî, Selef’in tutumunu şöyle verir: “Te’vili terk, nassları zahirî üzere bırakmak ve anlamlarını Allah Teala’ya havale etmek.” … Devamını Oku

Ramazanı “Yaşamak”

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Peygamber Efendimiz, Ramazan, Suriye, Temmuz 2012, Ümmet

Bir Ramazanı daha idrak ettik. Bir Ramazanın daha feyiz ve bereketine dokunuyoruz elhamdülillah. Hepimiz için, bütün Ümmet için ve insanlık için hayırlara vesile olması niyazımızdır.

Ramazan Yazıları Bir Ramazana daha kavuştuk elhamdülillah. Gündüzlerin ayrı, gecelerin ayrı ihya edildiği bir feyiz ve bereket mevsimindeyiz. Gündüzü oruç, geceyi teravih coşkusuyla yaşayacağız hep birlikte. Zekâtların hesaplanıp gerekli yerlere ulaştırıldığı, yetimlerin, fakirlerin, kimsesizlerin yüzünün güldüğü, toplumsal dayanışmanın zirvelere ulaştığı bir birlik ve bütünlük iklimindeyiz. Her zaman olduğu gibi yine sokaklara iftar çadırları kurulacak, muhtaç insanlar sıcak bir çorbanın buğusunda hatırlanmanın tadına varacak. Besmelelerle oruçlar açılacak; bizi yedirip içirene, barındırıp yaşatana hamdederek kalkacağız sofralarımızdan. Aklı ermeye başlayan … Devamını Oku

İmam Hatipler Meselesi

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Temmuz 2012, Ümmet

İmam Hatip okullarının geçmişte icra etiği fonksiyon ve bugünkü durumu konusu tartışılıyor. Geldiğimiz noktada bu okulların misyonunu tamamladığı ve artık bunlara ihtiyaç kalmadığı tarzındaki yaklaşımlar, vakıayı esas kabul ettiği için isabetli değil.

İmam Hatip okullarının geçmişte icra etiği fonksiyon ve bugünkü durumu konusu tartışılıyor. Geldiğimiz noktada bu okulların misyonunu tamamladığı ve artık bunlara ihtiyaç kalmadığı tarzındaki yaklaşımlar, vakıayı esas kabul ettiği için isabetli değil. Geldiğimiz noktada İmam Hatip okulları seviye kaybına uğramışsa, yapılması gereken onları devre dışı tutmak değil, ihtiyacı karşılar kıvama ve seviyeye taşımaktır. Bu okullardan din alimi yetiştirmek gibi bir beklenti içinde olmak elbette doğru değil. Hatta İlahiyat fakültelerinden alim yetiştirmek de –tecrübelerin de ortaya koyduğu gibi– … Devamını Oku

Hafızlık Müessesesi

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Şubat 2012, Ümmet

Hemen hepimiz hemen her gün Kur’an-ı Kerim’in ilahî koruma altında olduğunu dile getiren konuşmalar yapar ya da bu tarz konuşmalara şahit oluruz. Yüce Kitabımız’da “Muhakkak ki Zikr’i biz indirdik ve onu koruyacak olan da biziz”[1]15/el-Hicr, 9. buyurulduğu gerçeğinden hareketle Kur’an-ı Mübin’in korunmuşluğunu dile getirirken genellikle iki bağlam söz konusudur: Ya Tevrat ve İncil metinlerinin tahrif edildiğini konuşuyoruzdur ya da –ve daha yaygın olarak– Kur’an’dan başka güvenebileceğimiz bir başka kaynağa sahip olmadığımız iddiası gündemimizdedir. Daha önce de defaatle dile … Devamını Oku

Said Fûde Misafirimizdi

Ebubekir Sifil2012, Filistin, Fıkıh, Gazete Yazıları, Haziran 2012, Kelam, Konularına Göre, Şahışlar, Şahıslar, Said Fûde, Ümmet, Usul

Said Fûde'yi önemli kılan da bu! Filistin asıllı Ürdünlü araştırmacı Fûde, Amman'da başında bulunduğu ilmî müesseseler ve etkin biçimde kullandığı internet vasıtasıyla Ümmet'in dikkatini, ayağımızı basmamız gereken gerçek zemine çekmeye adamış kendisini.

Müslümanlar modern çağa gerektiği ölçüde mukabelede bulunabiliyor mu? Bu soruya gönül rahatlığı içinde “evet” demek isterdik. Ama realite yazık ki buna izin vermiyor. Modernite, zahirde/dış dünyada olduğundan daha fazla, “bilinçaltı” seviyesinde hakimiyet kurmuştur üzerimizde. Dolayısıyla ona gerektiği gibi mukabelede bulunmak ancak Müslüman bireyin bilinçaltının İslamî kodlarla yeniden inşa edilmesiyle mümkün olabilecektir. Peki bunu kim/ne yapacak? Zannedildiğinin aksine bunu Kur’an ve Sünnet “doğrudan” yapmaz. Zira Kur’an ve Sünnet bizim hayatımıza İslamî ilimler vasıtasıyla girer. İslamî ilimler olmadan Kur’an … Devamını Oku

“Engelli” Olmak “Engel” Olmaktır

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Haziran 2012, Konularına Göre, Ümmet

Engelli kardeşlerimizin camilere kolaylıkla ve kimseden yardım istemek zorunda kalmaksızın girip çıkmasını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılması için ayrıca talepte bulunulmasını beklemeyin lütfen.

Yurtdışından aldığım bir mektubu dikkatinize sunmak istiyorum bugün. İslamî hassasiyet sahibi olduğu varsayılan kesimlerin “İslamî” bir “mesele” olarak bugüne kadar gündemine almayı düşünmediği “çarpıcı” bir gerçekten bahsediyor mektubun sahibi. Belli ki biraz kızgın, biraz kırgın, biraz sitemli… Ama oldukça haklı. Buyrun: “Sayın muhterem hocam, Size bir engelli kişinin durumunu iletmek istiyorum. Tekerlekli sandalye kullanan, bütün ihtiyaçlarının bir başkası tarafından karşılanan ve ‘maruz’ kaldığı bir durumdan bahsetmek istiyorum. 18 yaşında bir erkek engelli tanıdığımız var; bazı zamanlarda camiye … Devamını Oku

Çocuklarımız Kime Teslim?

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Mayıs 2012, Ümmet

İmam Hatip okullarının geçmişte icra etiği fonksiyon ve bugünkü durumu konusu tartışılıyor. Geldiğimiz noktada bu okulların misyonunu tamamladığı ve artık bunlara ihtiyaç kalmadığı tarzındaki yaklaşımlar, vakıayı esas kabul ettiği için isabetli değil.

Türkiye’nin yaşadığı tam anlamıyla “baş döndürücü” değişim ve dönüşüm süreci, “İslamî kesim”in de paralel bir değişim ve dönüşüm geçirmesi anlamına geliyor. Sadece çevreden merkeze doğru bir akışı değil, aynı zamanda “din algısı”ndaki kırılmayı da ifade ediyor bu süreç. İlahiyat fakültelerinin sayısı her geçen gün artıyor. Yanılmıyorsam 63’e ulaştı rakam. Yanı sıra İmam Hatip okullarına rağbet de, buna bağlı olarak İmam Hatip okullarının sayısı da artıyor. Halkın tercihini inanç ve değerleri lehine kullanmasında şaşılacak bir durum yok. Yaşananlar, … Devamını Oku

“İslamî Kesim”in Çetin İmtihanı

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Mayıs 2012, Ümmet

Ebubekir Sifil

Ezilen halk kesimlerinin kurtuluşunun Sosyalist/Komünist ideolojinin hakimiyetine bağlı olduğu teziyle hem kendilerine hem de içinde yaşadıkları topluma yazık eden solcular, zaman içinde ideolojik bağlarının zayıflamasıyla dünyayı keşf ettiler. Karşıt cinsler arasındaki duygusal ilişkiden, ekonomik gücün sağladığı “imkân”lara, sosyal statülere, etiketlere kadar bir dizi “gerçeği” fark ettiklerinde ne ezilen halkların kardeşliği kaldı ortada, ne sosyalist enternasyonal… Her şey bir anda çözülüverdi. Elde kala kala kuru bir Kemalizm ideolojisi kaldı. O da hiçbir idealle açıklanamayacak şaibeli bir dünyanın kapısını … Devamını Oku

Sağduyunun Sesi

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Nisan 2012, Şia, Suriye, Ümmet

Suriye olayları İran’ın bölgeye ve İslam Dünyası’na yönelik siyaseti için turnusol kâğıdı oldu adeta. Biz İran’ın itikadî/mezhebi yayılmacılık politikası izlediğini, hatta mezhepçiliğin İran’ın dış politikasının temelini teşkil ettiğini söyledikçe aramızdan birileri bizi mezhepçilikle, dar görüşlülükle, emperyalizmin ekmeğine yağ sürmekle ithama devam etti. Oysa herşey o kadar açık ki!… Timetürk muhabiri Mustafa Öztürk, Lübnan’daki Hizbullah örgütünün ilk genel sekreteri Subhi et-Tufeylî ile bir mülakat yapmış.[1]http://www.timeturk.com/tr/2012/04/18/seyh-subhi-et-tufeyli-iran-dis-siyaseti-islam-siyasetini-yansitmiyor.html et-Tufeyli, gerek İran’ın gerekse Hizbullah’ın şimdiki yönetiminin politikaları hakkında son derece önemli açıklamalarda bulunmuş. … Devamını Oku