Hadis ravilerinin ahvali ile ilgilenen “Cerh-Ta’dil” sahasında yazılmış kitaplar, içindeki görüşler aynen kabul edildiği takdirde neredeyse güvenebileceğimiz bir hadis alimi ve ravisi bırakmayacak ölçüde marjinal tutumlarla doludur. Başta İmam el-Buhârî olmak üzere pek çok büyük Hadis alimi, bilahare İmam el-Mâturîdî’nin adıyla anılan ekol tarafından temsil edilen çizgiyi benimsedikleri için pek çok Ehl-i Sünnet alimi cerhetmiştir. Gerekçe: amelin imandan bir cüz olmadığını söylemeleri! Bazı kardeşlerimize göre burada birilerini asmamız kaçılınmaz da, İmam el-Buhârî’yi mi, yoksa cerhettiği alimleri mi … Devamını Oku
Şablonlar ve Doğru Tavır
Bir derginin Ocak sayısında müstear isimle çıkan bir yazıma derginin bir okuyucusundan zehir zemberek bir tepki aldım. Söz konusu derginin Mart sayısında mektup sahibini hedeflemeden ikinci bir yazı daha kaleme aldım. Büyük bir ihtimalle o yazıma da benzer bir tepki gelecek. Bu tepkiyi vesile edinerek –zaten çoktandır üzerinde durmaya niyetlendiğim– son derece önemli bir hususa burada neşter vurmak zaruret haline geldi. Bahsettiğim yazıda, “bid’at” konusunu ele almış ve Ehl-i Kitap ile ilgili bir paragrafı, İbn Teymiyye’nin “el-Cevâbu’s-Sahîh … Devamını Oku
Gayri Metlüvv Vahiy-Nübüvvet İlişkisi
Bilindiği gibi nübüvvet-risalet ayırımı İlm-i Kelam’ın ilgilendiği temel meselelerden birisidir. Kur’an’ın bazı peygamberler hakkında sadece “nebi” sıfatını, bazıları hakkında sadece “resul” sıfatını ve bazıları hakkında da her iki sıfatı bir arada kullanması bu iki kavram arasında önemli bir farklılık olduğunu gösteren temel bir işarettir. Keza Hz. Peygamber (s.a.v)’in bu iki kavram arasında muhteva farkı bulunduğunu gösteren hadisleri de bu bağlamda yerleşik anlayışın oluşmasına kaynaklık etmiştir. Buna göre “nebi”, Yüce Allah’tan kendine mahsus vahiy (vahy-i metlüvv) almayan, ve … Devamını Oku
“Kur’ansız İslam”ı Kim İstiyor?
Okuyucu sorularına cevaplardan oluşan yazılara kısa bir süre “zorunlu olarak” ara vermek durumundayız. Bu zorunluluk, bir yazar arkadaşın, e-posta adresime geçtiği bir mesajdan kaynaklandı. Konuyu kısaca arz edeyim: Kendisi, köşe yazısı yazdığı gazetede, benim Modern İslam Düşüncesinin Tenkidi isimli çalışmamın ilk cildinden bir seri alıntı yaparak Kur’an-Sünnet ilişkisi üzerinde duruyor. Bu seri devam ederken, adı geçen çalışmanın konusunu teşkil eden zat-ı muhterem hayli alınıyor ve o da kendi köşesinde “Kur’ansız İslam Arayışları” başlıklı bir yazı yazıyor. Beni … Devamını Oku
Batı’da Yaşayan Müslümanlar ve Entegrasyon Problemi
Soru Ben Avusturya’da üniversite öğrencisiyim. Son olaylar (11 Eylül olayları) neticesinde İslam’a olan ilginin hayli arttığını, bunun da inşaallah çok hayırlı gelişmelere sebep olacağını söylemek isterim. İslam’ı kabul eden Avrupa’lı kardeşlerimizle, içinde yaşadığımız topluma nasıl faydalı olabileceğimizi konuşuyoruz. Bir Alman kardeşimizin bu meyanda karşılaştığı bir problemi size aktarmak istiyorum. Kendileriyle görüştüğü makamların bu kardeşimize söylediği şey özetle şudur: “Siz Müslümanlar Batı toplumunda Kur’an’ı yaşayacak olursanız, entegrasyonunuz mümkün değildir. Zira inandığınız Kitap size, sizin gibi inanmayanları “gördüğünüz yerde … Devamını Oku
Mezhebe Aykırı Ayet ve Hadisler
Bir konudaki bütün hadislerle amel edebilmek için o hadislerin sadece sıhhatinin sübut bulmuş olması yeterli değildir. Aynı zamanda mensuh olmadığının bilinmesi, tevil ile ortadan kaldırılamayan muarazadan salim bulunması ve özellikle Sahabe tarafından kendisiyle amelden sarf-ı nazar edilmemiş olması gibi hususiyetler de hadis ile amel için Hanefîler tarafından aranan şartlardır. Bu şartların hangi gerekçelerle konduğu, Usul kitaplarında ayrıntılı bir şekilde açıklandığı için burada bu noktaya girmeyi gereksiz görüyorum. Öte yandan, diğer mezheplerin –ve hatta Hadisçiler’in– delillerin tearuzu durumunda … Devamını Oku