Hatemu’l-Evliya Meselesine Mülhak

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2006, Temmuz Ayı 2006 OS

9-10 Temmuz tarihli yazılar üzerine gerek siteye, gerekse e-posta adreslerime hayli ileti geldi. Bir kısmı ipe-sapa gelmez, savunma içgüdüsüyle yazılmış “perişanname”lerden oluşan iletiler arasında, ciddiye alınmayı hak edenler de yok değildi. “Perişanname”lerden birinde “hadis-i şerifin ravi zincirini ve sıhhatini zayıflatmak istediğim ve böylece inkârı cihetine gittiğim” iddia edildikten sonra aynen şöyle deniyor: “… Ne var ki Hz. Mehdi ile ilgili hadis-i şeriflerde Kap’dan rivayet edilen hadis-i şerifler mevcut olduğu gibi Kab-el Ahbar’dan rivayet edilenler de vardır. (…) … Devamını Oku

Hatemu’l-Evliya-2

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2006, Temmuz Ayı 2006 OS

(…) Meselenin can alıcı noktasına geçmeden önce şunu belirteyim ki, ayetlerin sebeb-i nüzulüne ve hadislerin sebeb-i vüruduna bizzat şahitlik etmiş olan Sahabe halkası dışında birilerinin, “şu ayette/veya hadiste anlatılan kişi benim” demesi o kişinin mürüvvetinin azlığına ve nefsani davrandığına delalet eder. Üveys el-Karenî (Veysel Karanî)’yi hatırlayın. Efendimiz (s.a.v) tarafından ayan-beyan haber verildiği halde kendisini sürekli gizlemeye çalışmış, caka satarak ortalıkta dolaşmayı aklından bile geçirmemişti. Bazı hadislerde geçen “Farslılar’dan bir kişi” ibaresini İmam Ebû Hanîfe üstüne alınmamış, İmam … Devamını Oku

Hatemu’l-Evliya-1

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2006, Temmuz Ayı 2006 OS

Bugünden itibaren iki yazı halinde, bir süre önce bir okuyucumdan gelen soruyu ve verdiğim cevabı paylaşmak istiyorum. Gerçekten son derece ibretamiz bir durum. Soru … mensupları Mehdi a.s.’dan önce Hatemül Evliya ismiyle bir zatın zuhur edeceğini, bu zatın evliyaullahın sonuncusu olacağını; Efendimiz sav. nasıl nebiliği mühürleyip bitirdiyse bu zatın da veliliği bitirip mühürleyeceğini iddia ediyorlar. Bu hususta Hakim et-Tirmizi ve Muhyiddin-i Arabi’nin eselerini referans gösteriyorlar. Söylediklerinin bir kısmı şöyle: “Hazret-i Mehdi’nin faziletini herkes biliyor, fakat Hâtem-i veli’yi … Devamını Oku

Üçüncü İntifada

Ebubekir Sifil2006, Gazete Yazıları, Temmuz 2006

Kur’an, iman edip salih amel işleyenlerin “mahlukatın en hayırlısı” (hayru’l-beriyye) olduğunu söylüyor. (98/el-Beyyine, 7.) Mü’minin bizatihi “mü’min” olmak haysiyetiyle Allah Teala katında elde ettiği değer, Söz Sultanı (s.a.v) tarafından da son derece çarpıcı bir üslupla ifade edilmiştir. Birçok sahabîden nakledilen, dolayısıyla birbirini destekleyen rivayetlerde Efendimiz (s.a.v)’in, Kâbe’ye bakarak, “Senin hürmetin ne büyük! Mü’minin Allah Teala katındaki hürmeti ise seninkinden daha büyüktür!” buyurduğu nakledilmiştir. Bu Kur’anî ve Nebevî belirlemeler, tabii olarak Sahabe’nin, dolayısıyla Ümmet-i Muhammed’in varlık tasavvurunu da … Devamını Oku

Tevrat ve İncil’deki Nur-8

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2006, Temmuz Ayı 2006 OS

İbn Âşûr, 3/Âl-i İmrân, 28 ayeti üzerinde dururken bir önceki yazıda naklettiğim tafsilatı verdikten sonra, üzerinde durduğumuz 5/el-Mâide, 51 ayetinin tefsiri esnasında da kayda değer bilgi verir. Müfessirlerin, bu ayette geçen “İçinizden her kim onları dost edinirse, o da onlardandır” cümlesini iki şekilde tevil ettiğini belirtir: Burada geçen “dost edinme” ifadesi “onların dinine razı olmak ve İslam’a ta’n etmek” anlamındadır ki, küfür olduğu açıktır. Dolayısıyla onları bu anlamda dost tutan kimse açıkça dinden çıkmış demektir. Burada teşbih-i … Devamını Oku

Tevrat ve İncil’deki Nur-7

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2006, Temmuz Ayı 2006 OS

5/el-Mâide suresinin Mü’minler’in Yahudiler’i ve Hristiyanlar’ı dost edinmesini yasaklayan 51. ayeti, özellikle dinlerarası diyalog faaliyetleri meyanında çokça gündeme getirilen ve tartışılan ayetlerden biridir: “Ey iman edenler! Yahudiler’i ve Hristiyanlar’ı dost edinmeyin. Onlar ancak birbirlerinin yaranıdırlar. İçinizden her kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimlere hidayet vermez.” Bu ayetin –ve benzeri muhtevadaki diğerlerinin[1]Mesela 3/Âl-i İmrân, 28, 118; 5/el-Mâide, 55, 7; 8/el-Enfâl, 73…– Mü’minler’le genel olarak gayrimüslimler ve özel olarak da Ehl-i Kitap arasındaki ilişkilere taalluk … Devamını Oku

Tevrat Ve İncil’deki Nur-6

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2006, Temmuz Ayı 2006 OS

5/el-Mâide, 48 ve 49. ayetlerde Efendimiz (s.a.v)’e, Ehl-i Kitab’a “Allah’ın indirdiğiyle” hükmetmesi emir buyurulmaktadır. Her iki ayette de tekrar edilen bu emrin mahiyeti ne olabilir? “Buradaki “Allah’ın indirdiği” ifadesinden kasıt Tevrat ve İncil’in tahrif edilmemiş halidir” diye düşünürsek önümüze şu problemler çıkmaktadır: Kur’an, Tevrat ve İncil’in tahrif edildiğini haber verdiğine göre[1]Bkz. 2/el-Bakara, 75, 9, 174; 3/Âl-i İmrân, 78; 4/en-Nisâ, 46; 5/el-Mâide, 13… Efendimiz (s.a.v), Tevrat ve İncil’in orijinalinde neyin nasıl emredildiğini nereden bilecektir? Bu sorunun iki cevabı vardır: … Devamını Oku

Tevrat ve İncil’deki Nur-4

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Bir önceki yazının sonunda zikrettiğim soru, günümüzde Ehl-i Kitab’a bakışta önemli arızalar doğuran bir meseleye müteallik olduğu için son derece önemli. Kur’an nazil olduğunda Tevrat ve İncil çoktan tahrife uğramıştır. Öyleyse Kur’an’ın, Tevrat ve İncil ehlini bu iki kitapla amel etmeye daveti nasıl açıklanabilir? Gerçi Tevrat ve İncil’deki tahrifin “lafız”dan ziyade “yorum”da olduğunu söyleyenler de var. Ama eldeki Tevrat ve İncil nüshaları arasındaki somut farklılıklar bile tek başına bu iddianın çok da gerçekçi olmadığını ortaya koymaktadır. Onun … Devamını Oku

Tevrat ve İncil’deki Nur-3

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

5/el-Mâide 46. ayette Hz. İsa (a.s)’ın, kendisinden önceki peygamberlerin izleri üzere ve Tevrat’ı tasdik edici olarak gönderildiği ve kendisine, içinde nur ve hidayet bulunan ve takva sahipleri için bir hidayet ve öğüt olan İncil’in verildiği bildirilmektedir. Burada birkaç nokta üzerinde durulmalıdır: Tıpkı Tevrat gibi İncil de Allah Teala katından olduğu için, her iki kitabın da insanlar için “hidayet ve nur” kaynağı olmasından garipsenecek bir husus yoktur. Ancak bu özelliğin, bu iki kitabın tahrife maruz kalmadan önceki muhtevaları … Devamını Oku

Tevrat ve İncil’deki Nur-2

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Bir önceki yazıda mealini verdiğim ayetlerin ne anlattığına kısaca göz atacak olursak: 5/el-Mâide 44. ayette, Allah Teala’nın indirdiği Tevrat’ın bir nur ve hidayet kaynağı olduğu beyan buyurulmakta ve Hz. Musa (a.s)’ın tebliğ ettiği dini Yahudiliğe dönüştüren İsrailoğulları’na gönderilen peygamberlerin, bu kavme değişikliğe uğratılmamış Tevrat ile hükmettiği, o peygamberlerin yolundan giden alim ve abidlerin de aynı şekilde davrandığı haber verilmektedir. Ayrıca burada İsrailoğulları’nın alim ve abidlerinin bir özelliğine dikkat çekilmektedir ki, son derece önemlidir: Onlar, Allah’ın Kitabı olan … Devamını Oku