Akif merhumun “asrın idraki” dediği şeyin neye tekabül ettiği konusunda zihinlerimiz arzu edilen seviyede net olmasa da bir şeyi yakından biliyoruz: Bu idrakin temel taşlarını modernite döşemiştir. Onun oluşturduğu idrak ve algı durumuyla bakıyoruz Din’e ve onun kaynaklarına. Bu tavrın en görünen tezahürünü Kur’an’la irtibatımız oluşturuyor. Ortalıkta öyle yoğun bir Kur’an vurgusu var ki, sanırsınız bu ümmet, Yüce Kitabımızla irtibatını koparalı yüzyıllar olmuştur da, şimdi birileri bu arızayı düzeltmek için çırpınıyor. Oysa daha önce de farklı vesilelerle … Devamını Oku
Suriye Gündeminden Başlıklar
Cumartesi günü (23 Nisan) Mazlumder’de Suriye gündemi başlıklı bir toplantı vardı. Suriye’de olup bitenlerin masaya yatırıldığı bu toplantıda Suriye kökenli arkadaşlar orada olup bitenlerle ilgili olarak birinci elden bilgi aktardılar. Hemen belirtelim, İslam coğrafyasında olup bitenlerin tamamını anı mantıkla ve aynı sebep-sonuç ilişkisi içinde değerlendirmek doğru değil. Olayların birbirini tetikleyen bir etkisi var, bu doğru. Ancak bundan sonrası için her ülkeyi kendi hususiyetlerini dikkate alarak değerlendirmek kaçınılmaz. Yoksa yanlış sonuçlara varmak işten değil. Bu bağlamda mesela Suriye … Devamını Oku
“Arş’ın İnlemesi” ve “İp Sarkıtma” Hadisleri-3
Bir önceki yazıda ez-Zehebî’nin ve ondan önce el-Beyhakî’nin, “Etîtu’l-Arş” rivayetlerinin sıhhatiyle ilgili olumsuz değerlendirmelerini vermiştim. M. Nâsıruddîn el-Albânî’nin de bu rivayetleri taz’if ettiği bilinen bir husus.[1]Bkz. Silsiletu’l-Ahâdîsi’d-Da’îfe, VI, 140, VIII, 207; Zılâlu’l-Cenne, I, 308-9; Da’îfu Süneni Ebî Dâvud, 387. “Nasslarda geldiği gibi inanırız; ta’tile de gitmeyiz, tevil de etmeyiz” sloganına sarılarak bu türlü rivayetleri sahih naklin ve selim aklın süzgecinden geçirmeden, olduğu gibi alıp itikat haline getirmenin yeterli dirayete sahip olmayanlar bakımından ne türlü sonuçlara yol açtığını … Devamını Oku
İlm-i Hal ve Dünyevileşme
Geçtiğimiz Salı akşamı ve Çarşamba günü Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin davetlisi olarak gittiğim Kayseri’de iki program yaptık. Salı aşmamı AGD’nin öğrenci yurdunda , Çarşamba günü de Fakülte’de icra ettiğimiz programlar elhamdülillah dolu dolu geçti. Yurtta Kutlu Doğum haftası vesilesiyle Sünnet-i Seniyye üzerinde konuştuk. Efendimiz (s.a.v), terk edilmiş bir sünnetini ihya eden kimseye, onunla amel edenlerin sevabı kadar sevap verileceğini haber vermiş.[1]et-Tirmizî, “İlim”, 17; İbn Mâce, “İman”, 15… Sünnet-i Seniyye’nin sadece cüzlerinin değil, neredeyse ruhunun ve temel … Devamını Oku
“Arş’ın İnlemesi” Ve “İp Sarkıtma” Hadisleri-2
Bir önceki yazıyı şu cümlelerle bitirmiştik: “… İmam Ebû Dâvud bu rivayeti zikrettikten sonra, seneddeki bir inceliğe dikkatimizi çeker: Ravilerden sadece Ahmed b. Sa’îd, bu hadisi hocaları Vehb b. Cerîr’in kendisinden değil, ona ait yazılı bir nüshadan naklettiklerini söyler ve senedi, “Vehb b. Cerîr, babası, Muhammed b. İshak, Ya’kub b. Utbe…” şeklinde verir. Ebû Dâvud’un Ahmed b. Sa’îd dışında bu hadisi aktardığı hocaları Abdüla’lâ b. Hammâd, Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr ise sanki doğrudan Vehb … Devamını Oku
Bid’at Mı, İctihad Mı?
Geçen Çarşamba (13 Nisan) gecesi yaptığımız İlm-i Hal programında Kutlu Doğum haftası, kandil geceleri vb. bağlamında söz bid’at meselesine gelmişti. Orada bid’atin sözlük ve ıstılah anlamlarında kullanıldığı yerlere dikkat edilmesi gerektiğini söylemiş ve Kur’an-ı Kerim’in iki kapak arasında toplanması ve Teravih namazının tek cemaat halinde kılınması gibi birkaç örnek zikretmiştim. İzleyenlerden bazı kardeşlerimiz bu uygulamaların “bid’at” olarak değil, “ictihad” olarak nitelendirilmesinin daha doğru olduğunu belirtiyor ve bu konudaki kanaatimizi soruyor. Bunların Efendimiz (s.a.v) zamanında görülmeyen, Sahabe-i Kiram … Devamını Oku
Suriye’de Olanlar
İslam coğrafyasında halkına karşı ılımlı politikalarıyla öne çıkan lider görüntüsünü veriyordu Beşşar Esed. Ta ki malum süreç Suriye’ye de sıçrayana kadar. Bilindiği gibi sürecin ilk başlarında encamı ilk gören lider oydu. Arap liderlerin halklarının taleplerine kulak vermesinin zamanının çoktan geldiğini söyledi ve takdir topladı. O günden bu yana Suriye’de neler oldu? Suriye halkı bugün niçin ayakta ve Beşşar Esed gerektiğinde babasının Hama’da yaptığını yapmaktan geri durmayacağını gösteren uygulamaların altına niçin imza atıyor? Burada Esed’in, Suriye halkının taleplerini … Devamını Oku
Katılım Bankaları
Önceleri “Faizsiz Finans Kurumları” olarak adlandırılan, daha sonraki bir düzenlemeyle isimleri “Katılım Bankaları” olarak değiştirilen finans kurumlarının İslamî hassasiyet sahibi kitleler nezdinde farklı bir yeri olduğu malum. Ticarî/malî işlerini faize bulaşmadan yapmayı tercih eden, daha doğrusu bunu bir “yükümlülük” bilen kitlelerin hassasiyetinin bu kuruluşları ayakta tutan en önemli unsur olduğunu söylemek gerçeğin ifadesi olacak. Bununla birlikte yine aynı kesimlerin, bu kurumların çalışma şekli ile ilgili olarak “tam” bir itmi’nan sahibi olduğunu söylemek zor. Bu noktada söz konusu … Devamını Oku
Modernitenin Dönüştürücü Karakteri
İslam Dünyası’nın içinden geçmekte olduğu sürecin soğukkanlı ve gerçekçi tahlillere ihtiyaçgösterdiği açık. Bu dünyayı oluşturan unsurların farklı siyasî, sosyal, kültürel… realiteler içermesi dolayısıyla, söz konusu tahlilleri İslam Dünyası’nı oluşturan her bir unsur üzerinde müstakil olarak yapmak gerekir. Bunun bir gazete köşe yazısına sıkıştırılamayacağını ise ayrıca belirtmeye gerek yok… Şurası kesin: Her şey çok hızlı gelişiyor. Bu da olaylar ve süreçler hakkında nihai şeyler söylemeyi imkân dışı bırakıyor. Bu sebeple İslam Dünyası’nda oluşan ve bugünlerde dikkatleri Libya üzerine … Devamını Oku
“Arş’ın İnlemesi” Ve “İp Sarkıtma” Hadisleri
Soru “Hocam sizin kitabınızda etitül arş ve ip sarkıtma ile ilgili bir hadis duydum. İp sarkıtmayla ilgili olan hadisin uydurma olduğunu söylüyorsunuz fakat etitül arş hadisi hakkında böyle bir şey yazmıyor; bu hadis sahih midir? Ayrıca ben alim değilim, bazı alimlerimizin Allah’a mekan isnad etmesine bir anlam veremiyorum.Böyle birşey olduğuna göre demek ki hadislerde net bir şekilde Allahu tealanın mekandan münezzeh olduğu belirtilmiyor mu? Eğer Allahu tealanın mekandan münezzeh olduğunu belirten bir hadis varsa bu benim için bir mucize … Devamını Oku
- Page 1 of 2
- 1
- 2