Fırkalaşmanın Sosyolojisi

Ebubekir Sifil2007, Ağustos 2007, Gazete Yazıları

Kelam fırkalarının tarih sahnesine çıkış serüveni, Kelam tarihiyle ilgili çalışmalarda ortaya konulmuş olmakla birlikte, bizler bugünü anlamada –çoğunlukla “fırkalaşmanın sosyolojisi” üzerinde kafa yormadığımızdan– onlardan gereği gibi istifade ediyor sayılmayız. Söz gelimi Mu’tezile’nin nasıl olup da tarih içinde kendisine o kadar taraftar bulduğu sorusu üzerinde yeterince düşündüğümüz söylenebilir mi? Havaric’in, Cebriye’nin, Mürcie’nin ve diğerlerinin de öyle… Bizim bugün “sapıklık” olarak nitelendirdiğimiz o görüşler nasıl oldu da onca insan tarafından paylaşıldı ve ateşli bir şekilde savunuldu; hatta uğruna kan … Devamını Oku

Soru Sormak, Fetva Almak-2

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Ağustos 2007, Ağustos Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Müftide bulunması gereken özellikleri sıralamaya devam edelim: Müfti, fetva verirken aceleci davranmamalı, sonuca kestirmeden gitmek gibi, meseleyi çabucak halletmek gibi bir yol izlememelidir. Sorulan meseleyi, bütün yönleriyle ve hakkını vererek araştırmalı, işi aceleye getirmeden teenniyle hareket etmeyi “acziyet” olarak algılamamalıdır. Sorulan meseleyi bütün yönleriyle iyice araştırmalı, soru soran kişiden meseleyi vuzuha kavuşturucu izahatlar istemeli, durumunu tam olarak bilmeli ve ona göre hüküm vermelidir. Sorulan meselede “ruhsat” ve “azimet” özelliğinde iki ayrı kavil varsa, fetva soranın sosyal konumuna … Devamını Oku

“Din” Mi, “Düşünce” Mi?

Ebubekir Sifil2007, Ağustos 2007, Gazete Yazıları

“İslam dini” ile “İslam düşüncesi” arasındaki fark nedir? Fırkalaşma olgusunu gereği gibi anlayabilmek için yukarıdaki sorunun cevabını net olarak vermek kaçınılmazdır. “İslam dini”, temel belirleyicileri bakımından “seküler” beşer inisiyatifinin sıfır noktasında olduğu alanı anlatırken, “İslam düşüncesi” tabiri, beşer inisiyatifi temelinde şekillenen bir alanı ifade etmektedir. Yukarıdaki cümlede “seküler” kelimesinin tırnak içinde verilerek vurgulanması şu anlama geliyor: Din’in içtihada açık bıraktığı sahada “ehil kimseler” tarafından yürütülen içtihad faaliyeti, Allah Teala’nın ve Resulü’nün muradına ulaşma gayretinin ifadesi olması dolayısıyla … Devamını Oku

Daru’l-Hikme Söyleşileri Üzerine-2

Ebubekir Sifil2007, Ağustos 2007, Gazete Yazıları

Ahmet Köprü isimli okuyucunun Daru’l-Hikme’deki söyleşi üzerine yaptığı değerlendirmeye kaldığımız yerden devam edelim. Şöyle diyor Köprü: “Röportajınızda teknolojiyi bir anlamda neredeyse gayrıdini ve istenmeyecek bir şey gibi gördüğünüz anlamı çıkıyor. Teknolojinin bir kısmı böyledir, mesela TV. Ama tamamı için böyle düşünemeyiz. Teknoloji Allah’ın halifesi olan insanın hilkaten ne büyük yeteneklere sahip olduğunun izharlarından biridir, bu izharı Allah kafire vermiş (ki onun da hikmetleri var) o başka ki o ilmin temelinde de müslümanların emeği var zaten. Eğer teknoloji … Devamını Oku

Soru Sormak, Fetva Almak

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Ağustos 2007, Ağustos Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru (…) Günümüzde ideal müfti profilleri vardır. Her bir kişi kendi heva ve hevesine uygun olarak bir müfti adayı çizmekte ve herkes suallerini kendi heva ve hevesine uyan müfti profiline uyan kişilere sormaktadır. Acaba hocam. İdeal müfti nasıl olmalıdır? Zira bazıları ifrata kaçabilirken bazıları da tefrite kaçabiliyor. Herkese sual sorulur mu.? Müftinin bilmesi gereken ilimler nelerdir? Müsteftinin (soru soranın) bu hususda herhangi bir yükümlülüğü var mıdır? Yani soru soracağı kişi hangi özelliklerde olmalı şer’an? Soru soran bunu … Devamını Oku

Daru’l-Hikme Söyleşileri Üzerine

Ebubekir Sifil2007, Ağustos 2007, Gazete Yazıları

Daru’l-Hikme’nin sitesinde (www.darulhikme.org) yer alan söyleşiler, kalıcı, sahici ve doğru olanın tesbiti diye bir meselesi olanlar için gerçekten bulunmaz bir imkân. Yurt içinden ve dışından, “bizim meselelerimiz” üzerine bu çok yönlü ufuk turlarından ben şahsen hayli istifade ediyorum. Son olarak geçtiğimiz ay, aziz kardeşim Dr. Serdar Demirel’in katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi mezkûr adresten izleyebilirsiniz. Geçtiğimiz yılın Mart ayında “İslamî İlimler, Medeniyet ve Modernizm” başlığıyla yaptığımız söyleşi[1]Bkz. http://www.darulhikme.org/soylesi/islami_ilimler_Mdnyt_Mdrnzm.htm ; http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=soylesi&no=18 ile ilgili olarak Ahmet Köprü isimli okuyucudan gelen bazı ciddi tenkitler var. … Devamını Oku

Birkaç Mesele

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Ağustos 2007, Ağustos Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Sahibini sorumluluk altında bırakan birkaç meseleye işaret ettiğim 19 Mayıs 2007 tarihli yazıyı, “Yukarıdaki soruların cevapları mı? Gördüğünüz gibi daha sonraya bırakmak zorundayım” diyerek bitirmiştim. O günden sonra o meselelere değinme imkânı hasıl olmamıştı. Bu yüzden “O soruların cevapları ne olacak?” diye soran okuyucular, benim açımdan bir borcu dile getirmiş oluyorlar. Eh, madem vaat etmişiz, ödemek zorundayız… Meseleler ve söylenebilecekler şöyle: Adat halinde oruç tutulur mu? Bu meseleyi daha önce (13-14-15 Ocak 2007 tarihli yazılarda) detaylı biçimde … Devamını Oku

Hz. İsa (as) Nereye Kaldırıldı?

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Ağustos 2007, Ağustos Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Hz. İsa (a.s)’ın ref’ ve nüzulü konusunda Daru’l-Hikme’de yaptığımız söyleşiyle ilgili olarak bir okuyucudan gelen itiraz üzerinde duracağım bugün. Şöyle demiş okuyucu: Soru Ebubekir Sifil ile yaptığınız nüzülü İsa söyleşinizi okudum. Ancak Kur’an-ı Kerim ayetlerinde Hz. İsa’nın semaya yükseltildiğine dair bir ibareye rastlayamadım. Binaenaleyh, semaya yükseltilme gibi bir ifade yer almazken “ileyye” ve “ileyhi” kelimelerinden “sema” anlamının nasıl çıkarılabileceğini de izah etmenizi rica ediyorum. Selam ve muhabbetle. Cevap 3/Âl-i İmrân, 55 ve 4/en-Nisâ, 158. ayetlerde geçen “ileyye” … Devamını Oku

İmam-ı Rabbani Üzerine

Ebubekir Sifil2007, Ağustos 2007, Gazete Yazıları

“İkinci Binin Müceddidi” İmam-ı Rabbani (k.s), yüzyılları aşan tesbit, teşhis ve görüşleriyle sadece günümüze değil, gelecek zamanlara da ışık tutan bir nirengi noktasıdır. Eserleri, özellikle de Mektubat, burada sözü edilmekten müstağnidir. Tam bir bilgi ve hikmet hazinesi olarn Mektubat, dilimize birkaç kere çevrilmiş bulunuyor. En son Daru’l-Hikme’deki arkadaşlar tarafından çevrildi ve başına Hakan Talha ve Ömer Faruk hocalar tarafından doyurucu bir giriş yazısı yazılarak 3 cilt halinde neşredildi. Ne hikmettir bilinmez, Lugat kitaplarının bile şerh edildiği bir … Devamını Oku

Eleştirmek ve Salata Yapmak-2

Ebubekir Sifil2007, Ağustos 2007, Gazete Yazıları

“Yeni içtihad” çağrısının gerekçesi nedir? Bu sorunun birkaç cevabı var. Bunlar içinde en makul olanı, geçmişte rastlanmayan birtakım meselelerin bugün ortaya çıkmış olması. Organ nakli, klonlama ve büyük ölçüde teknolojik gelişmelere bağlı olarak zuhur eden emsali meseleler… Bunların, mevcut Usul ve Kavaid sistemi içinde (mezhep içi “tahriç” faaliyeti ile) çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığı sağlam gerekçelerle ortaya konulmadığı sürece “yeni Usul” talebinin ciddi bir zemine oturduğunu ileri sürmek inandırıcı olmaktan uzak kalacaktır. Eski ulemanın içtihadları bugüne hitap etmiyor; … Devamını Oku