Cennet ve Cehennem’in Ebedîliği

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru:

İslam inancına göre ahiret hayatı ebedidir (gerek cennette, gerekse cehennemde).Yani öldükten sonra bizi sonsuz bir hayat bekliyor, Allah-ü Teala‘nın da ezeli ve ebedi varlığını göz önünde bulundurunca, sonsuz olan varlıkların sayısı artmış olmuyor mu? Yani bizim varlığımız da tanrının varlığı gibi (gibi denmesi ne kadar doğru bilemiyorum) ebedi mi olacak?”

Cevap:

Cennet‘in de, Cehennem‘in de varlığı ebedî olarak devam edecektir. Kur’an ve Sünnet nassları, hem Cennet‘in, hem de Cehennem‘in şu anda mevcut olduğunu, kıyamet, haşir ve hesap süreçlerinden sonra Cennetlikler Cennet‘e, Cehennemlikler Cehennem‘e gittikten sonra orada ebedî kalacaklarını açık bir şekilde ifade etmektedir. Şu kadar ki, Cennet‘e gidenlerin hiç birisi oradan bir daha çıkmayacak, ancak Cehennem‘e gidenlerin bir kısmı, yani günahkâr mü’minler, günahları miktarınca azap gördükten sonra Cehennem‘den azad edilecek ve ebedî hayatlarına Cennet‘te devam edeceklerdir.

Ehl-i Sünnet, bu meselede görüş birliği içindedir. Sadece İbn Teymiyye ve İbnu’l-Kayyım‘da bu noktada İcma‘a muhalif bir tavır görüyoruz. İbn Teymiyye, er-Redd alâ Men Kale bi Fenâi’l-Cenneti ve’n-Nâr‘da, İbnu’l-Kayyım da Şifâu’l-Alîl[1]Şifâu’l-Alîl, 252 vd. ve Hâdi’l-Ervâh[2]Hâdi’l-Ervâh, 368 vd. isimli eserlerinde Cehennem hayatının inkârcılar için dahi ebedî olmadığı görüşünü alabildiğine detaylı bir şekilde işlemiş, tartışmışlardır. Onların Cehennem hayatının ebedî olmadığı görüşünü benimsediğini söylemenin doğru olmadığını düşünenler mevcut ise de[3]Ali b. Ali el-Harbî bunlardandır; konu hakkında Keşfu’l-Estâr li İbtâli İddi’âi Fenâi’n-Nâr isimli bir de risalesi mevcuttur., –Allahu a’lem– doğrusu, ikisinin de bu konuda belli bir “görüş değişikliği” süreci yaşadıklarıdır.

Cennet ve Cehennem‘in ebedîliği konusunda bildiğimiz tek aykırı görüş Cehm b. Safvân‘a ve Cehmîler‘e aittir. Cehm, sonradan yaratılmış, yani varlıkları ezelî/öncesiz olmayan varlıkların devamlarının da sonsuz/ebedî olamayacağını söyleyerek Cennet’in de Cehennem‘in de bir gün fena bulacağını/yok olacağını söylemiştir.

Ancak varlığı kendinden ve zorunlu olan Allah Teala‘nın ezelîliği ve ebedîliği ile varlıkta ve devamda O’na muhtaç olan mahlukatın –ve tabii Cennet ve Cehennem‘in de– ebedîliği aynı değildir.

Her ne kadar İmam el-Gazzâlî[4]el-Maksadu’l-Esnâ, 106. “el-Evvel” ism-i şerifini, Kelamî bir üslup kullanarak bütün mevcudatın, varlığını O’ndan alması ile izah ederken “el-Âhir” ism-i şerifini Tasavvuf terminolojisine başvurarak sülûkun son basamağının marifetullah olması ile açıklamış ise de, konuya yukarıdaki gibi de yaklaşılabilir.

Nitekim el-Hattâbî de Allah Teala‘nın devam ve bekası ile Cennet ve Cehennem‘in devam ve bekası arasındaki farkı, Allah Teala‘nın varlığının ezelî ve ebedî, Cennet ve Cehennem‘in ise yok iken var edilmiş olması ile açıklamıştır.[5]Bkz. el-Beyhakî, el-Esmâ ve’s-Sıfât, 12.

Bu durumda bizim varlığımızın sonsuzluğunun, Allah Teala‘nın varlığının sonsuzluğu “gibi” olmayacağını, zira bizim sonsuzluğumuzun da varlığımız gibi “mümkin”, O’nun sonsuzluğunun ise varlığı gibi “zorunlu” olduğunu söylemek durumundayız.

Milli Gazete – 17 Aralık 2005

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 Şifâu’l-Alîl, 252 vd.
2 Hâdi’l-Ervâh, 368 vd.
3 Ali b. Ali el-Harbî bunlardandır; konu hakkında Keşfu’l-Estâr li İbtâli İddi’âi Fenâi’n-Nâr isimli bir de risalesi mevcuttur.
4 el-Maksadu’l-Esnâ, 106.
5 Bkz. el-Beyhakî, el-Esmâ ve’s-Sıfât, 12.