Kadın Peygamber

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Gazete Yazıları, Kasım 2007, Kasım Ayı 2007 OS, Okuyucu Soruları

Soru Bir Hocaefendi, kadınlardan peygamber gönderilmesi konusunu tartışmaya gerek olmadığını, Cenabı Hakkın İsrailoğullarına kendi aralarından kadın peygamberler gönderdiğini söylüyor. Örnek olarak da Hz. Meryem’i ve Hz. Asiye’yi zikrediyor. Doğru mudur? Cevap Öncelikle Farsça olan “peygamber” kelimesinin dilimizdeki kullanımının hem “resul”, hem de “nebi” kelimelerini kapsadığını belirtelim. Bu iki kelimenin eşanlamlı olduğunu söyleyenler olduğu gibi, farklı anlamlarda olduğunu söyleyenler de vardır. Çoğunluğu oluşturan ulema “resul” kelimesinin, yeni bir kitapla/şeriatla gönderilen yahut kendisinden önceki herhangi bir resulün şeraitine uymakla … Devamını Oku

Kul Hakkı

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Gazete Yazıları, Kasım 2007, Kasım Ayı 2007 OS, Okuyucu Soruları

Soru Birçok sohbetlerde Hocaefendilerden “Kul Hakkını ALLAH c.c. kesin kes affetmez” gibi sözlerle karşılaşabiliyoruz. Fakat Kur’an’da böyle bir şeye rastlamadım. Kütübü Sitte’de başlık olarak “Kul hakkı” diye bir baslığa şahsen rastlamadım. Bu konuya ışık tutabilirseniz memnun olurum. Cevap “Hukuk” sahasının “Hukukullah” ve “Hukukul ibad” şeklinde ikiye taksimi Kur’an ve Sünnet’te açıkça ifade edilmiş bir husus değildir. Bu taksim ulema tarafından Kur’an ve Sünnet nassları üzerindeki istikra faaliyetiyle ortaya çıkarılmıştır. Hukukullah, başta iman olmak üzere namaz, oruç, hacc … Devamını Oku

Selef ve Müteşabihat

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Gazete Yazıları, Kasım 2007, Kasım Ayı 2007 OS, Okuyucu Soruları

Selef-i Salihin’in “müteşabihat” konusundaki tavrının ne olduğunu soran okuyuculara –fazla yer tutacağı için soru metinlerini zikretmeden– ortak bir cevap vermeye çalışayım: Müteşabihatın Sahabe (Allah hepsinden razı olsun) tarafından, sonraki asırlarda görüldüğü şekliyle münakaşa ve cidal konusu yapıldığını bilmiyoruz. Onlar nasslarda nasıl gelmişse öyle iman eder, ötesini soruşturmazdı. Dolayısıyla bu meselenin Ümmet-i Muhammed’in gündemine gelmesi Tabiun, ağırlıklı olarak da Teb-i Tabiin dönemine ve sonrasına tesadüf eder. İmam Ebû Hanîfe, “Doğu tarafından bize iki bid’at geldi: Cehm’in (Cehm b. … Devamını Oku

Amel-i Salih

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Gazete Yazıları, Kasım 2007, Kasım Ayı 2007 OS, Okuyucu Soruları

Soru Salih amel, sıradan herkesin ulaşabileceği kaynaklarda sadece “yararlı faydalı işler” diye tercüme ediliyor ve başkaca da bir bilgi verilmiyor. Bu tarif yeterli midir? Değilse salih amel’den Rabbimizin muradı nedir? Cevap “Salih amel” kısaca, Allah Teala’nın rızasına uygun, kişinin kendisine ve/veya başkalarına faydası dokunan iş, fiil ve hareket demektir. Ulema, kelim-i tayyib (tevhid, tesbih, tehlil, tekbir) olmadan amel-i salih olmayacağını, niyet olmadan da bunların hiç birinin bulunmayacağını söyleyerek önemli bir noktaya parmak basmıştır. Niyetin sadece mü’min için … Devamını Oku