Soru Yukarıdaki linkte (okuyucu burada bir internet adresi veriyor) şöyle bir iddia gündeme gelmiştir ve peşinden “İsterseniz Sifil Hoca’ya sorunuz” denmiştir. İddialar şunlardır: “Önce hangi ehl-i Sünnet demek gerek… Sonra soru cevaplanabilsin… Maturidi mezhebi fesatta mutezileden daha aşağı değildir. (Mustafa Sabri Efendi, Tahte Sultanil Kader s.42) İmam Buhari, İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye mürcie derken ne kadar ehl-i Sünnet??? (Buhari, et-Tarihu’l-Kebir, VIII, 81.) Muhaddis İbn Hibban “Kitabu’l-Mecrûhîn”de Ebu Hanife’ye mürcie derken ne kadar ehl-i Sünnet??? İbn Kuteybe, Ebu … Devamını Oku
Hıfz Etmek “Muhafaza Etmek”tir
Hıfz ederek yani ezberleyerek muhafaza etmenin biz müslümanlar için ayrı bir önemi vardır. Biz, “hıfz etme”yi “muhafaza etme”nin ayrılmaz bir parçası, olmazsa olmazı olarak gören bir kültür ve medeniyete mensubuz. Hz. Musa a.s.’ın Tevrat’ı ve Hz. İsa a.s.’ın İncil’i tebliğ ettiği ilk kuşaklar bu kitapları hafızalarına alıp kendilerinden sonra gelenlere aktarmış olsaydı bu iki kitap tahrif olabilir miydi? Şüphe yok ki adını zikrettiğimiz kutlu peygamberlerin mesajlarının ve getirdikleri kitapların tahrif olmasında birçok tarihî durum ve olayın rolü … Devamını Oku
Gazze, Ah Gazze…
Küresel kriz var şimdi, extra acılarını ertele; Düşme üstüne, üstüne füzeler yağan barakaların. Nasılsa ucuz bir kandır akan, ellerini yıkarsın geçer, Bir de kınama cümlesi kurarsın, hem vicdanın rahatlar… Gazze’de bir çocuk, Alnından yüzüne akan kanı silecek, elini hissetmiyor. Dünya hissetmiyor, Gazze’de çocuklar ölüyor kocaman ölümlerle, Gazze’de bir anne, Göz pınarları kurumuş donmuş ruhumuza ağıtlar yakmaktan, Bir eli koynunda, bir eli topraktadır Gazze’de annelerin Yetim cenazeleri uğurlamaktan. Gazze’de toprak doymuştur yiğit ölümlerine Altında fidanlar, üstünde çınarlar yaşayan … Devamını Oku
Hz. Peygamber Ve Kadınlar-2
Okuyucu sorusunda, “Bana dünyanızdan 3 şey sevdirildi: güzel koku, kadın ve gözümün nuru namaz” şeklinde zikredilen hadise gelince, İmam el-Gazzâlî[1]Bkz. İhyâ, II, 31; III, 214; IV, 289. ve ez-Zemahşerî[2]Bkz. el-Keşşâf, I, 195. tarafından böyle zikredildiği için midir, yoksa başka sebepten midir, yaygın olarak okuyucu sorusundazikredildiği ibi biliniyor olsa da, bu ifadelerle sabit değildir. İmam Ahmed b. Hanbel, en-Nesâî, el-Hâkim, et-Taberânî ve daha başkaları tarafından zikredilen lafız[3]Bkz. el-Müsned, III, 128, 199, 285; en-Nesâî, “İşretu’n-Nisâ”, 1; el-Hâkim, el-Müstedrek, I, 174; et-Taberânî, … Devamını Oku
Mâturîdî Versus Ebû Hanîfe
İmam el-Mâturîdî’nin itikadî/kelamî çizgisiyle İmam Ebû Hanîfe’ninki arasında fark bulunduğu, kendini “Selefî” olarak ifade eden bazı kardeşlerimiz tarafından ileri sürülen bir iddia. Buna göre İmam Ebû Hanîfe, Allah Teala’nın “el”, “yüz” gibi sıfatlarını tevilsiz kabul ederken, İmam el-Mâturîdî bu sıfatlar hakkında tevil yapıyor; dolayısıyla bu noktada İmam Ebû Hanîfe’den ayrılıyor. Bu iddia doğrultusunda ortaya şöyle bir durum çıkıyor kaçınılmaz olarak: İmam Ebû Hanîfe’nin itikadî/kelamî çizgisi İmam el-Mâturîdî tarafından devam ettirilmemiş, bilakis çarpıtılmış, saptırılmıştır… Evet, İmam Ebû Hanîfe, … Devamını Oku
“Hak Yahudilik”, “Hak Hristiyanlık”?!
Hz. Musa (a.s)’ın dini neydi? Yahudilik mi, Musevîlik mi? Ya Hz. İsa (a.s)’ın dini? Ona Hristiyanlık demek mi doğrudur, İsevîlik demek mi? Konu hakkında yazıp konuşanların hala önemlice bir kesimi “Yahudiliğin ve Hristiyanlığın Hz. Musa ve Hz. İsa’dan (ikisine de selam olsun) sonra bozulduğu”, “Hz. İsa (a.s) kıyamete yakın yeryüzüne indiğinde Hristiyanlığı orijinal haline döndüreceği (Hristiyanlığın tasaffi edeceği)”… şeklinde cümleler kuruyor. Oysa biliyoruz ki Hz. Musa (a.s) İsrailoğulları’na Yahudiliği tebliğ etmedi. Keza Hz. İsa (a.s) da öncelikle … Devamını Oku
Hz. Peygamber Ve Kadınlar-1
Soru “Size sık sık rastladığım bir konuyla alakalı bir soru sormak istiyorum. Bu konuda benim birikimim pek fazla olmadığı için karşı tarafı çok tatmin edecek cevaplar veremeyebiliyorum. Sözünü ettiğim konu, Peygamberimizin (sav) çok evliliğiyle alakalı. Malum soru, Hz. Muhammed (sav) niye çok evlendi (bildiğim kadarıyla 12 evliliği var), (haşa) o kadın düşkünü biri miydi vs.. Bu soruyu, “Bana dünyanızdan 3 şey sevdirildi: güzel koku, kadın ve gözümün nuru namaz” mealindeki hadis-i şerif bağlamında da değerlendirecek olursak nasıl … Devamını Oku
İmam Maturidi Kim? Maturidilik Ne?
Kim ne derse desin, bu ülkede İslam’la doğrudan veya dolaylı biçimde ilişkili olmayan mesele yoktur. Nüfusunun ezici çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu bir ülkede esasen bu şaşılası bir husus değil. Böyle olduğu için İslam’la, onun itikadî ve amelî esaslarıyla başı çok hoş olmayanlar dahi ona bigâne kalamıyor. Hatta dine hayli mesafeli durmayı tercih edenlerin dahi kendi duruş ve görüşlerini tahkim etmek için zaman zaman dinî referanslara atıfta bulunmaktan sarf-ı nazar etmediğini görüyoruz. Bu esnada koca koca çamların devriliyor olmasına … Devamını Oku
Sünnilik Olmuyor, İ’tizal Verelim! Bizde Fırka Çok-4
Konu hakkında şu ihtimaller de gündeme getirilebilir: Recm hadisleri uydurulmamıştır; ancak haber-i vahid hükmünde olup kesinlik ifade etmezler. Nitekim Usulcüler arasında recm hadislerinin mütevatir olmadığını söyleyenler vardır. Dolayısıyla bu rivayetlere dayanarak bir insanın hayatına kıyılamaz. Bu ihtimal hakkında söylenebilecek olan –kısaca– şudur: Evet, Usulcüler arasında recm hadislerinin mütevatir olmadığı görüşünde olanlar vardır. el-Pezdevî[1]Bkz. Keşfu’l-Esrâr, II, 368. ve es-Serahsî[2]Usûlu’s-Serahsî, I, 293. bunlardandır. Onlara göre recm rivayetleri “mütevatir” değil, “meşhur”dur. Yani bu rivayetleri ilk kuşakta nakledenlerin (sahabî ravilerin) adedi tevatür seviyesine … Devamını Oku
Bazı Cemaatler ve Metotlar Üzerine-3
“Bir de okuduğum bir yazıda Abdulhamid han döneminde bazı kürt aşiretlerinde mehdilik iddia eden birisinin çıktığı yazıyor. Bu hareketlerin Said Nursinin şuur altını bilemeyiz ama düşüncelerine kendisinin de o beklenen zat olduğu ve buna Kurandan destek aramaya kalktığını düşünebilir miyiz?” Bediüzzaman merhumun, henüz hayattayken mehdilik davası güttüğü –gerek bazı muarızları, gerekse bizzat kimi nur talebeleri tarafından– iddia edilmiştir. Ancak Risale-i Nur’un birçok yerinde kendisi bu iddiayı açık biçimde reddetmiş, böyle bir davasının bulunmadığını alabildiğine açık ifadelerle vurgulamıştır. … Devamını Oku