Muhtelif Meseleler-4

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Mart 2010, Mart Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

“Hocam müzik dinen haram mı, mekruh mu yoksa mübah mı? Bu konuda oldukça farklı görüşler var şimdiye kadar edindiğim bilgilere göre. Ehli Sünnetin ekseriyetinin haram dediğine yönelik bir fetva okuyorum. “Sonra İbn Hazm ve İbnul Arabi gibi müctehidler bunun mübah olduğunu söylüyorlar. Hocam bu konuda her iki görüşün delilleri nelerdir ve isabetli görüş sizce hangisidir?” Müzik meselesinde ulema arasında ihtilaf olduğu malum. Bu konudaki bir soruya 2005 yılının Kasım’ında bir seri yazıyla cevap vermeye çalışmıştım.[1] Bkz. … Continue reading O … Devamını Oku

Muhtelif Meseleler-2

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Mart 2010, Mart Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

3/Âl-i İmrân, 7. ayeti üzerinde durmaya devam ediyoruz. Bu ayette geçen “muhkemat”, “müteşabihat” ve “tevil” kavramlarının ne anlattığı netleştirilmeden ayetten muradın ne olduğunu anlamak mümkün olmaz demiştik. Kısaca bunları görelim: Muhkemat: Ayet, bunların “Kitab’ın anası/esası” olduğunu bildiriyor. Öyleyse “Kitab’ı anlama” faaliyetinin bunları merkeze alması zorunludur. Ne var ki mesele bu noktanın anlaşılmasıyla bitmiyor. “Muhkem” kavramının ne anlattığı üzerinde yoğunlaşmak durumundayız. Terminolojide “muhkem”, kendisiyle ne kastedildiği açık ve manaya delaleti kat’i olan, başka bir anlama ihtimali bulunmayan ifadedir. … Devamını Oku

Muhtelif Meseleler-1

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Şubat 2010, Şubat Ayı 2010 OS

Soru “Selamun aleyküm hocam, Hocam size 4 sorum olacak müsaadenizle: Ali İmran Suresinin 7. ayetinin bir okunuşuna göre müteşabih ayetlerin tevilini yalnız Allah bilir ve ilimde derinleşenler “Hepsini kabul ettik” derler. Diğer bir okunuşuna göre müteşabih ayetlerin tevilini yalnız Allah ve ilimde derinleşenler bilir. Bu ayeti kerime iki türlü anlaşılabileceği için buradan iki tür hüküm çıkartılabilir. Dolayısıyla tartışma, müteşabihleri tevil caiz mi değil mi noktasında oluyor. Fakat hangi okuyuş en doğrusu hocam? Sonuçta Allah’ın demek istediği ve … Devamını Oku

Bir Miras Meselesi: Avl-2

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Şubat 2010, Şubat Ayı 2010 OS

Vefat eden bir kimsenin geriye bıraktığı mirasçıların belli kimselerden oluşması durumuna has olmak üzere –bir anlamda “istisna” olarak– ortaya çıkan bir durumdan bahsediyoruz. Payların paydadan fazla olabildiği bu istisna durumu diline dolayan bazı “çok bilmişler” acaba bu meselede kafaları karıştırabilir miyiz düşüncesiyle avl meselesine mal bulmuş mağribi gibi abanmaktadır. Onlar tabii ki görevlerini yapıyor. Üzücü olan, bu tarz meselelerle her karşılaştığında karışmaya hazır bir kafa taşıyan mü’minlerin durumudur. Mesele şu: Bilenler bilir, miras meselelerinde mirasçıların hisselerinin toplamı … Devamını Oku

Müslümanlığımızın Sünnet-İ Seniyye İle İlişkisi

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Şubat 2010, Şubat Ayı 2010 OS

Modern zamanlarda Müsteşriklerin ektiği fitne tohumu ne yazık ki tutmuş ve Ümmet-i Muhammed pek çok sahada bilinç kaymasına maruz kalmıştır. Bu “maraz” durumu kendisini en fazla Kur’an ve Sünnet’le ilişkimizde göstermektedir. Şurası kesin: Sünnet’ten tecrit edilen Kur’an, okuyanın ve yorumlayanın niyet ve maksadına göre konuşan bir “metin”e dönüştürülmek istenmektedir. Bunu yapanlar her ne kadar adını böyle koymasalar da sonuç itibariyle hadise budur. Üstelik bunu yaparken Kur’an’ın, “Gelenekçiler”in ileri sürdüğü gibi öyle “anlaşılmaz” değil, apaçık ve anlaşılır bir … Devamını Oku

Bir Miras Meselesi: Avl-1

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Şubat 2010, Şubat Ayı 2010 OS

Soru “Muhterem Hocam Kur’anda miras paylaşımıyla ilgili bir problem var; çok tartışıldığı için size sormak istedim; “Nisa:11. “Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. … Devamını Oku

Kabrin Başında Dua

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Şubat 2010, Şubat Ayı 2010 OS

Soru Ebu Hanife’ye göre kabir başında ölüye Kur’an okunması mekruh mu? Ebu Hanife’nin verdiği hüküm hangi kaynakta belirtilmiş? Cevap “Kur’an okuyup sevabını bağışlamanın ölüye bir faydası olur mu?” sorusuna 4 mezhebin fukahası “olur” cevabını vermiştir. Şu kadar ki Malikî ve Şâfi’î mezhebinin mütekaddim (önceki) uleması bunun mekruh olduğunu ve okunan Kur’an’ın sevabının ölüye ulaşmayacağını söylemişken, bu iki mezhebin müteahhir (sonra gelen) fukahası bu konuda onlara muhalefet ederek diğer iki mezhep fukahasıyla aynı görüşü benimsemiş ve okunan Kur’an’ın … Devamını Oku

“İki Günü Birbirine Eşit Olan…” Hadisi

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Ocak 2010, Ocak Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

Soru İnanç sistemimizde yer alan, fakat hayatımıza aksetmeyen “İki günü birbirine eşit olan zarardadır” hadisi şerifini bize geniş manada izah edebilir misiniz? İbadet hayatımıza iş hayatımıza sosyal hayatımıza nasıl yön vermesi gerekir.? (yani daha fazla ibadet mi yapacağız, daha fazla para mı kazanacağız, daha fazla insan mı tanıyacağız, daha fazla kitap mı okuyacağız v.b. Bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim. Cevap Halk arasında hayli yaygın olan bu cümle, aslında uzun bir hadisin bir parçasıdır. Hadisin aslı şöyledir: … Devamını Oku

Mezhepler Üzerine-2

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Ocak 2010, Ocak Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

Okuyucu sorusunun, “Kişi tabi olduğu mezhebi neye göre belirler?” kısmının cevabı şudur: Elbette bir imamı taklid etmek durumundaki kişi (mukallid), taklid edilen kişi konumundaki insanların ilmî seviyelerini, ya da usullerini değerlendirecek konumda değildir. Bu itibarla mezhep seçiminde daha başka hususlar belirleyici olmaktadır. Bunların başında, taklid edilecek kişinin ya da mezhebin özellikleri gelmektedir. Söz gelimi “İmam Ebû Hanîfe nassların yapısına, delalet vecihlerine, gayelerine, lafızların altında yatan manalara daha fazla ehemmiyet atfeder” diye düşünerek bu imamın mezhebini taklidi tercih … Devamını Oku

Mezhepler Üzerine

Ebubekir Sifil2010, 2010 Yılı, Gazete Yazıları, Ocak 2010, Ocak Ayı 2010 OS, Okuyucu Soruları

Soru Mezhepler (Hanefi, Şafi, Hanbeli, Maliki) hakkında yazabilir misiniz? Kişi tabi olduğu mezhebi neye göre belirler? Mezhepler arsı geçiş var hangi hallerde olabilir? Özetle, mezhepler konusunda detaylı açıklama yapma imkanınız olabilir mi? Cevap Günlük hayatın hemen her anında mezhep meselesini ilgilendiren bir durumla karşılaşıyoruz. Bu sebeple mezhep meselesinin bu derece sık gündeme gelmesini yadırgamamak gerekir. Mezhep, kısaca hayatı vahyin gösterdiği istikamette yaşayabilmek için, bir başka ifadeyle vahyi hakkı verilmiş bir anlama faaliyetinin konusu yapabilmek için gerekli usul … Devamını Oku