Küfür bir sözü söylemenin veya küfür bir fiili işlemenin kişiyi her hal-u kârda kâfir yapacağını söylemenin isabetli olmadığını, birkaç yazı boyunca yaptığım nakiller yeterince anlatıyor. Bu yazıda son bir nakle daha yer vererek meseleyi toparlamaya çalışacağım. İmam Ebû İshâk eş-Şâtıbî, el-İ’tisâm’da, “müteahhirundan biri” diyerek ismini zikretmediği bir alimden, bid’at fırkalar içinden, kâfir olduklarında bütün Müslümanların ittifak ettiği kesimlerin özelliklerini nakletmiştir. Bu özellikler, –Sebeiyye’nin Hz. Ali (r.a) hakkındaki itikatlarında olduğu gibi– Allah Teala’ya ortak koşmak, –Cenahiyye gibi– Allah … Devamını Oku
Sünni-Şii İhtilafı-4
Sizce bazen Sünnilerle Şiilerin bir arada cem olmasına mania nelerdir? Tarih içinde teşekkül etmiş diğer bid’at fırkaların asıl gövdeyi oluşturan Sünnîler’e muhalefetinin ve bu muhalefetin ortadan kaldırılamayışının sebepleri neyse, Şiiler’in oluşturduğu ihtilafın ve giderilememesinin sebepleri de aynıdır. Hatta daha fazlası da vardır. Şurası tarihen sabittir ki, Şiiliğin de aralarında bulunduğu bid’at oluşumlar sonradan ortaya çıkmıştır; bu, ihtilafı başlatan tarafın da onlar olduğunun ifadesidir. Şu halde Şiiliğin de aralarında bulunduğu bid’at fırkalarla ana gövdeyi oluşturan Ehl-i Sünnet arasındaki … Devamını Oku
Tekfir Meselesi-2
Tekfir meselesi uzun zamandan beri gündemdeki yerini koruyor. Daha önce metninin bir kısmını verdiğim okuyucu mektubunu vesile edinerek bu mesele hakkında izahat yapmak, kaçınılamayacak bir borç oldu. Bu senenin 29 Haziran’ında bu köşede İmam el-Gazzâlî’nin el-İktisâd fi’l-İ’tikâd’ından tekfirle ilgili mutlaka okunması gereken bir nakil yapmıştım.[1]Bkz. http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=771. Burada onu tekrar etmeyeceğim. Yine İmam el-Gazzâlî, Faysalu’t-Tefrika’da tekfirle ilgili olarak bir tavsiye, bir de kural zikreder. Tavsiyesi şudur: “Lâ ilâhe illallâh Muhammedun Resûlullâh dedikleri ve buna aykırı davranmadıkları sürece Ehl-i Kıble … Devamını Oku
Sünni-Şii İhtilafı-3
İctihad ehli ulemaya, ictihadında isabet etmesi halinde iki, hata etmesi halinde bir sevap verileceğini anlatan rivayet –ki (el-Buhârî, Müslim, Ahmed b. Hanbel ve daha başkaları tarafından nakledilmiş) sahih bir rivayet olduğunu bir önceki yazıda belirtmiştim–, fer’i meselelerdeki ihtilaflara dairdir. Burada, ictihadî bir mesele hakkında neticeye ulaşmak, Allah Teala’nın muradına uygun hükmü elde etmek için bütün gücünü sarf etmek durumunda bulunan müçtehid bahis konusudur. Evet, bu durumda müçtehid, Allah Teala’nın muradına götüren delile uygun hüküm verirse, biri içtihad … Devamını Oku
Sünni-Şii İhtilafı-2
Sünni biri namazda Şii imamına uya (iktida ede) bilir mi, bu caiz mi? Buna cevaz veren (caizdir söyleyen) alimlerin isimlerini söyleyebilir misiniz? Fıkıh kitaplarında yaygın olarak zikredilen hüküm şudur: Kişinin benimsediği inanç, küfre varan aşırılıkta değilse, arkasında namaz kılmak kerahetle caizdir. Gerek Şia içinde, gerekse diğer fırkalar arasında küfre varan inançlar benimseyenler olmuştur. Din’den olduğu zaruretle bilinen (mesela tevatürle sabit olan) bir hususu inkâr edenler, “Aliallahîler” ve “Gurabiyye” böyledir. Birinciler, Hz. Ali (r.a)’a –haşa– ilahlık atfetmiş, ikincilerse … Devamını Oku