“Hanefî Usulü” diye bilinen usul ile “Mütekellimîn Usulü” arasındaki farka ilişkin okuyucu sorusuna cevap olarak Ramazan öncesi bir yazı yazmıştım. Ramazan girince köşemizi Ramazan yazılarına tahsis ettik. Ramazan sonrasında da uzun sayılabilecek bir yurtdışı seyahati söz konusu oldu. Dolayısıyla o soruyla ilgili olarak yazmak istediklerim bugüne kadar sarkmış oldu. Bu girizgâhtan sonra meselemize dönecek olursak; Hanefî Usulü-Mütekellim Usulü” ayrımının “Hanefîlerin Usul sistemi” ve “diğerlerinin Usul sistemi” şeklinde kesin bir farklılaşmaya tekabül etmediğini belirtmekte yarar var. Hanefî Usulcüler … Devamını Oku
Hanefî Usulü – Mütekellim Usulü-1
Soru Hanefi usulüyle mütekellim usulü arasındaki fark nedir? Mütekellim usulü kısaca ne demektir ve nasıl ortaya çıkmıştır? Diğer üç mezheb usulüne mi mütekellim usulü denir yoksa bu usül farklı bir ekol müdür? Cevap Usul-i Fıkıh çalışmalarının tarihî seyri, İslam ilimler tarihi ile ilgilenenler için son derece verimli ve “kışkırtıcı” bir alanı teşkil eder. İmam eş-Şâfi’î’nin er-Risâle’sinin elimizde bulunan ilk Usul eseri olduğu ittifakla kabul edilen bir husustur. Bu eserden günümüze doğru gelindiğinde, bilhassa “taklid çağları” diye ifade … Devamını Oku
Muhtelefun Fih
Bir Müslüman için, fikirler, olgular, durumlar ve hükümler üç kategoride toplanır: “Doğrular”, “Yanlışlar ve “Muhtelefun fih” olanlar. Eğer itikadî bir mesele söz konusu ise bu üçlü kategori şöyle bir mahiyet arz eder Delaleti ve sübutu kesin nasslara dayanan meselelerin kabulü şarttır. Bu türlü nassların kabul edilmesini istediği hususları kabul, reddedilmesini istediği hususları reddetmek temel ve tabii bir mü’min tavrı olarak ortaya çıkar. Aksi istikametteki inanış ve tutumlar kişinin iman iddiasını boşa çıkartır. Bu türlü nasslarla sabit hususlara … Devamını Oku