Kertenkele Hadisi-2

Ebubekir Sifil2012, 2012 Yılı, Gazete Yazıları, Hadis İlmi, Konularına Göre, Okuyucu Soruları, Rivayetler, Şubat 2012, Şubat 2012 OS

Bir önceki yazıda, soruda zikredilen sürüngenin “bir tür kertenkele” olabileceğini söylemiştik. Şu ana kadar yeryüzünde yaşayan 300 kertenkele türü tesbit edilmiştir. Bunlar arasında zehirli olanlar da mevcuttur.[1]http://tr.wikipedia.org/wiki/Kertenkele Ali el-Karî gibi alimler de bu noktaya dikkat çekmişlerdir.[2]Ali el-Karî, Mirkâtu’l-Mefâtîh, IX, 51. Bir önceki yazıda Mütecim Âsım Efendi’nin bu kertenkele türü hakkında “Ağulu keler” ifadesini kullandığını da tekrar hatırlamakta fayda var. Efendimiz (s.a.v) tarafından öldürülmesinin emir buyurulmasının asıl sebebi de onun zehirli olması ve insanlara eziyet vermesi olmalıdır. Aşağıda da geleceği … Devamını Oku

Kertenkele Hadisi-1

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Okuyucu Soruları, Rivayetler, Şubat 2012, Şubat 2012 OS

Okuyucu Soruları serisine uzun bir zaman ara verdik. Milli Gazete’nin görsel bakımdan yeniden yapılandırılması ve daha başka hususlar sebebiyle meydana gelen bu durum dolayısıyla okuyucu soruları da hayli birikmiş durumda. Bu süreçte yazı günleri değişti, bir ara yazı sayısı haftada ikiye indi… Gerek e-posta yoluyla, gerek başka kanallarla iletilen sorular arasında bu köşeye taşıdıklarımı kısa cevaplarla geçiştirmek istemiyorum. Cevapların delilleri/gerekçeleri ile birlikte zikredilmesi hem benim için, hem de okuyucu için önemli. Ancak bu durum, bir yandan seri … Devamını Oku

Uydurma Olduğu Söylenen Sahih Bir Rivayet-3

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Hadis İlmi, Konularına Göre, Rivayetler, Şubat 2012

Sürâka b. Mâlik (r.a)’dan: “Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Eğer ben birisine, başka birisine secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim.”[1]et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, VII, 152. el-Heysemî Mecma’u’z-Zevâid’de (IV, 310), sededdeki Vehb b. Ali ve babasının durumları hakkında bilgi sahibi … Continue reading Büreyde (r.a)’dan: “Bir bedevi Hz. Peygamber (s.a.v)’e gelerek, “Ey Allah’ın Resulü! Bana izin verin size secde edeyim”dedi. Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu. “Eğer ben birisine, başka birine secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim.”[2]ed-Dârimî, … Devamını Oku

Uydurma Olduğu Söylenen Sahih Bir Rivayet-2

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Hadis İlmi, Konularına Göre, Rivayetler, Şubat 2012

Bir önceki yazıda Ebû Hureyre (r.a)’dan naklen zikrettiğim rivayete benzer bir rivayet de Enes b. Mâlik (r.a)’dan nakledilmiştir: Buna göre Ensar’dan birilerinin sakin bir devesi vardı. Ancak (hastalık vb. bir sebepten dolayı) deve azgınlaştı ve kimseyi yanına yaklaştırmaz oldu. Durumu Efendimiz (s.a.v)’e haber verdiler. Efendimiz (s.a.v) devenin bulunduğu bahçeye gitti. Deve Efendimiz (s.a.v)’i görünce O’na doğru yaklaştı ve önünde çöktü. Orada bulunanlar, “Aklı şuuru olmadığı halde bu hayvan size secde ediyorsa, bizim secde etmemiz daha evladır” dediler. … Devamını Oku

Uydurma Olduğu Söylenen Sahih Bir Rivayet

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Hadis İlmi, Konularına Göre, Rivayetler, Şubat 2012

“Eğer bir insanın başkasına secde etmesini emretseydim, kadının, kocasına secde etmesini emrederdim” anlamındaki hadis hakkında hayli soru geliyor. Kur’an’a aykırı olduğu ya da kadını tahkir ettiği gerekçesiyle uydurma olduğunu söyleyenlerden alıntılar eşliğinde bu hadisin durumunun ne olduğu soruluyor. Öncelikle belirtelim ki, bir rivayetin sahih olup olmadığını, bizatihi o rivayetten hareketle ortaya koymak gerekir. Meseleyi kendi önyargılarımızın, peşin kabullerimizin ya da yaygın anlayışın/hakim söylemin boyunduruğu altına sokmaya çalışmak, kendi heva ve heveslerimizi hadisin, dolayısıyla Efendimiz (s.a.v)’in rehberliğinin önüne … Devamını Oku

Sahih Bilinen Asılsız Bir Rivayet

Ebubekir Sifil2012, Gazete Yazıları, Hadis İlmi, Konularına Göre, Ocak 2012, Rivayetler

Günlük konuşmalarımızda meramı ifadede kolaylık sağladığı için dilimize ve hafızamıza kolayca yerleşen deyimler, kalıp ifadeler, özdeyişler yanında bir de “rivayetler” vardır. O rivayetlerin  dilimize yerleşmesi ötekiler kadar masum değildir. Bilhassa Efendimiz (s.a.v)’e söylemediği bir sözü isnad etmenin ağır vebali dikkate alınacak olursa, bu konuda en yüksek hassasiyeti göstermemiz gerektiği kendiliğinden anlaşılacaktır. Allame Abdülfettâh Ebû Gudde merhumun, uydurma/asılsız rivayetlerin toplandığı eserleri tekrar tekrar okumamız gerektiği yolundaki ikazının altında da şüphesiz bu hassasiyet yatıyor. Bu sebeple merhum, hem İbnu’l-Kayyım’ın … Devamını Oku