Geçen hafta ilk kısmını cevaplamaya çalıştığım sorunun, cevabını bu haftaya bıraktığım ikinci kısmı şöyleydi: “Yatsı namazının ilk sünneti diğer mezheplerde kılınmamaktadır. Kılınmasına dair Hanefilerin delilleri kuvvetli değildir. Biz o zaman hangi delile göre yatsı namazının ilk sünnetini kılıyoruz?” Cevap Yatsı namazının ilk sünnetinin hükmü ve delili ile ilgili olarak 4 Aralık 2003 tarihinde –yine bir okuyucu sorusuna cevap olarak– bir yazı yazmıştım. [1]http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=130 Orada da belirtildiği gibi, Yatsı namazında önce kılınan 4 rekâtlık namaz hakkında hususi bir delil … Devamını Oku
Tarihsellik Mi, Tahrif Mi?
Modern çağda karşı karşıya bulunduğumuz en önemli handikap, “Eskiler dini yanlış/eksik anlamış; doğrusu şudur”, tarzındaki takdim biçimleridir. Hem itikadî hem de amelî sahada yaygın olarak görülen bu tavra vücut verenin de, onu cazip kılanın da “modernite” olduğunda şüphe yok.
Modern İnsan ve Dua-2
Duasızlık, tekebbür ve Yüce Yaratıcı’dan istiğna düşüncesinin göstergesi olduğu için Yüce Allah’ın, kendisine dua etmeyene gazaplandığı Efendimiz (s.a.v) tarafından haber verilmiştir.[1]Ahmed b. Hanbel, –el-Edebü’l-Müfred’de– el-Buhârî, et-Tirmizî, İbn Mâce ve daha başkaları tarafından rivayet edilmiştir. İşte modern insanın dua ile ilişkisindeki açmaz da tam bu noktada kendisini gösterir. Modern insan, “amentüyü bilim yazacak” diyerek insan aklını hayatın merkezine koyan anlayışın hayata damgasını vurduğu dönemin insanıdır. O, kendi kaderini kendisi yazan, neye inanılması ve neyin inkâr edilmesi gerektiğini başkasından … Devamını Oku
Kamulaştırma
Soru Mecburi de olsa sahibinin rızası olmadan mülkiyetinin alınması caiz değildir. Sahabe-i kiramın uygulaması bu yöndedir. 1- İslam devletinin hakimi veya temsilcisi amme maslahatı için gerekli olan bir mülkiyeti (yol veya başka bir sebepten dolayı) kişiden zorla kıymetini vererek alabilir mi? 2- Yatsı namazının ilk sünneti diğer mezheplerde kılınmamaktadır. Kılınmasına dair Hanefilerin delilleri kuvvetli değildir. Biz o zaman hangi delile göre yatsı namazının ilk sünnetini kılıyoruz? Cevap Özel mülkiyetin dokunulmazlığı, “zarurat-ı diniye”yi oluşturan 5 esastan birisidir. (Diğerleri … Devamını Oku
Modern İnsan ve Dua-1
“De ki: “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?” (25/el-Furkân, 77) ayetinin, daha doğrusu 25/el-Furkân suresinin 77. ayetinin bu parçasının gerçekten calib-i dikkat bir durumu var. Bağlam, mü’minlerle ilgilidir. 70. ayetten itibaren günahlarına tevbe edip salih amel işleyenlerden bahsedilmekte, bunların bir kısım özellikleri sıralanmakta ve sonunda cennette görecekleri izzet-i ikram söz konusu edilmektedir. ayete gelindiğinde ise yukarıdaki cümleden sonra şöyle buyurulur: “Siz (hakikati) yalanladınız. Artık (bununun karşılığını görmeniz) kaçınılmaz olacaktır.” Aynı ayet içindeki bu iki cümle, … Devamını Oku
Fırkalaşmanın Sosyolojisi
Kelam fırkalarının tarih sahnesine çıkış serüveni, Kelam tarihiyle ilgili çalışmalarda ortaya konulmuş olmakla birlikte, bizler bugünü anlamada –çoğunlukla “fırkalaşmanın sosyolojisi” üzerinde kafa yormadığımızdan– onlardan gereği gibi istifade ediyor sayılmayız. Söz gelimi Mu’tezile’nin nasıl olup da tarih içinde kendisine o kadar taraftar bulduğu sorusu üzerinde yeterince düşündüğümüz söylenebilir mi? Havaric’in, Cebriye’nin, Mürcie’nin ve diğerlerinin de öyle… Bizim bugün “sapıklık” olarak nitelendirdiğimiz o görüşler nasıl oldu da onca insan tarafından paylaşıldı ve ateşli bir şekilde savunuldu; hatta uğruna kan … Devamını Oku
Soru Sormak, Fetva Almak-2
Müftide bulunması gereken özellikleri sıralamaya devam edelim: Müfti, fetva verirken aceleci davranmamalı, sonuca kestirmeden gitmek gibi, meseleyi çabucak halletmek gibi bir yol izlememelidir. Sorulan meseleyi, bütün yönleriyle ve hakkını vererek araştırmalı, işi aceleye getirmeden teenniyle hareket etmeyi “acziyet” olarak algılamamalıdır. Sorulan meseleyi bütün yönleriyle iyice araştırmalı, soru soran kişiden meseleyi vuzuha kavuşturucu izahatlar istemeli, durumunu tam olarak bilmeli ve ona göre hüküm vermelidir. Sorulan meselede “ruhsat” ve “azimet” özelliğinde iki ayrı kavil varsa, fetva soranın sosyal konumuna … Devamını Oku
“Din” Mi, “Düşünce” Mi?
“İslam dini” ile “İslam düşüncesi” arasındaki fark nedir? Fırkalaşma olgusunu gereği gibi anlayabilmek için yukarıdaki sorunun cevabını net olarak vermek kaçınılmazdır. “İslam dini”, temel belirleyicileri bakımından “seküler” beşer inisiyatifinin sıfır noktasında olduğu alanı anlatırken, “İslam düşüncesi” tabiri, beşer inisiyatifi temelinde şekillenen bir alanı ifade etmektedir. Yukarıdaki cümlede “seküler” kelimesinin tırnak içinde verilerek vurgulanması şu anlama geliyor: Din’in içtihada açık bıraktığı sahada “ehil kimseler” tarafından yürütülen içtihad faaliyeti, Allah Teala’nın ve Resulü’nün muradına ulaşma gayretinin ifadesi olması dolayısıyla … Devamını Oku
Daru’l-Hikme Söyleşileri Üzerine-2
Ahmet Köprü isimli okuyucunun Daru’l-Hikme’deki söyleşi üzerine yaptığı değerlendirmeye kaldığımız yerden devam edelim. Şöyle diyor Köprü: “Röportajınızda teknolojiyi bir anlamda neredeyse gayrıdini ve istenmeyecek bir şey gibi gördüğünüz anlamı çıkıyor. Teknolojinin bir kısmı böyledir, mesela TV. Ama tamamı için böyle düşünemeyiz. Teknoloji Allah’ın halifesi olan insanın hilkaten ne büyük yeteneklere sahip olduğunun izharlarından biridir, bu izharı Allah kafire vermiş (ki onun da hikmetleri var) o başka ki o ilmin temelinde de müslümanların emeği var zaten. Eğer teknoloji … Devamını Oku
Soru Sormak, Fetva Almak
Soru (…) Günümüzde ideal müfti profilleri vardır. Her bir kişi kendi heva ve hevesine uygun olarak bir müfti adayı çizmekte ve herkes suallerini kendi heva ve hevesine uyan müfti profiline uyan kişilere sormaktadır. Acaba hocam. İdeal müfti nasıl olmalıdır? Zira bazıları ifrata kaçabilirken bazıları da tefrite kaçabiliyor. Herkese sual sorulur mu.? Müftinin bilmesi gereken ilimler nelerdir? Müsteftinin (soru soranın) bu hususda herhangi bir yükümlülüğü var mıdır? Yani soru soracağı kişi hangi özelliklerde olmalı şer’an? Soru soran bunu … Devamını Oku