Rahip Bahira Olayı-2

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Ekim 2007, Ekim Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Mukaddime kabilinden olmak üzere konuya şu kaideyi hatırlatarak başlayalım: Herhangi bir rivayet tenkit konusu yapılacaksa önce senedine bakılır. Eğer sened itimada şayan ise metne geçilir. Sened itimada şayan değilse metin üzerinde durmaya da gerek yoktur. Zira metin bize ne kadar makul, doğru ve kabule şayan gelirse gelsin, şayet itimat edilecek bir senedden mahrum ise, ona “hadis” değeri atfetmek doğru değildir. Rahip Bahira hadisesi özeline gelince, bu konuda daha önce Arap aleminde de itirazcı yaklaşımlar bulunduğunu biliyoruz. Bunların … Devamını Oku

“Liberal İslam”

Ebubekir Sifil2007, Ekim 2007, Gazete Yazıları

İslam’ın tahriften masun tek din olması, İslam’la beşer ürünü sistem ve ideolojiler arasında kıyaslama, karşılaştırma ya da benzetme yapanların kaçınılmaz olarak yanlışa düşmesine sebep oluyor. Hristiyanlığın dünya ile ilişkisi –teoride– birey ve topluma ahlakî ilkelere riayeti öğütlemekten öte geçmez. Bu bakımdan toplumun siyasî örgütlenme biçiminin liberal ya da sosyalist bir zemine oturması Hristiyanlık açısından çok fazla bir şeyi değiştirmez. Yahudilik bağlamında ilk bakışta durum farklı gibi görünse de, münhasıran Yahudiler için var olan bir dinin, Yahudi olmayan … Devamını Oku

“Nesh Teorisi”-2

Ebubekir Sifil2007, Ekim 2007, Gazete Yazıları

Bir önceki yazıda Efendimiz (s.a.v)’den sarih bir ifade olmadığı halde Sahabe’nin nesh konusunda ortak bir tavır içinde olduğunu söylemiş ve ilgili nakilleri bugüne bırakmıştım. Hz. Ali (r.a), halka kıssa nakleden birisine rastladığında, “Nasih ve mensuhu biliyor musun?” diye sormuş, adam “Hayır” deyince, “O zaman hem kendin helak oldun, hem de halkı helak ettin” cevabını vermiştir.[1]Abdürrezzâk, el-Musannef, III, 220. Aynı anekdot İbn Abbâs (r.a)’dan da nakledilmiştir.[2]et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, X, 259. Yine İbn Abbâs (r.a), “Kime hikmet (r.a) verilmişse ona … Devamını Oku

Rahip Bahira Olayı-1

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Ekim 2007, Ekim Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru Bir okuyucu, hepimizin bildiği Rahip Bahîra rivayetiyle ilgili olarak bir ilahiyat profesörünün yönelttiği aşağıdaki tenkitlerin durumunu soruyor: Peygamber ölünceye kadar bu yolculuk sırasında karşılaştığı olaylardan ve rahipten niçin hiç söz etmemiştir. Tüm bu bilgiler Hz. Muhammed’in son peygamber olacağını açıkça ortaya koyar ve Yahudisi, Rum’u, Papazı herkes bunu görüp kendisini teşhis ederken, onun çevresi, büyükleri, Mekke ve Medine’deki Kitap Ehli’nin neden hiç ilgisi ve bilgisi olmamıştır? Rivayette anlatılan olaylar ve durumlar kafilede bulunan insanların hiç mi … Devamını Oku

“Nesh Teorisi”-1

Ebubekir Sifil2007, Ekim 2007, Gazete Yazıları

“Allah fikri” ve “İslam düşüncesi”, aralarında nesep birliği bulunan iki kavram. Bir Müslüman için zaruriyyat/kat’iyyat’tan olan hususlar hakkında sübjektivite/izafilik ifade eden bu tarz anlatım biçimlerinin kullanılması ancak tamamı beşer inisiyatifiyle belirlenmiş sistemlerin şekillendirdiği ya da etkilediği zihin yapısı için söz konusu olabilir. Maksadım burada bu teknik meseleyi işlemek değil. Nesh meselesinin Din tasavvurumuzla ilgisi üzerine dikkatinizi çekmek için yaptım bu girizgâhı. Mantuku “ayetler arasında” nesh cereyan edebileceğini gösteren ve umum ifadelerinin tahsisini gerektiren bir delil olmadığı için … Devamını Oku

Ma’ruf/Münker ve Çoğulculuk

Ebubekir Sifil2007, Ekim 2007, Gazete Yazıları

Müslümanlar’ın modern çağın talepleri doğrultusunda kabullenmeye zorlandığı dönüşüm, dönemden döneme ve süreçten sürece şekil değiştirse de, temel özellik itibariyle değişen bir şey yok. Talep edilen şey, moda tabiriyle “zihniyet dönüşümü”; yani yapısal dönüşüm. Bunun kullandığımız dil ve kavramlar ile davranış kodları ile hatta kılık kıyafet ile doğrudan ilişkisi var. Bütün bu sahalarda “değişim”i ne kadar kabul etmişsek, bizden istenen dönüşümü de o kadar gerçekleştirmişiz demektir. Ne kadar dönüştüğümüzü anlamanın en kestirme ve şaşmaz yolu ise eşyayla ilişkimize … Devamını Oku

Rabıta

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Eylül 2007, Eylül Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru 25 Aralık 2005 tarihli yazınızda şöyle demişsiniz: “Rabıta’yı, müridin, yeni girdiği seyr-ü sülûk sürecinde, her haliyle örnek aldığı üstadını tahayyül ve tasavvuruna yerleştirmek, kendisini ona benzetmeye çalışmak ve onu yokluğundayken yanındaymış gibi düşünerek tavr-u ahvaline ve düşüncelerine çeki düzen vermek olarak anlıyor ve bunda da bir sakınca bulunmadığını düşünüyorum.” “Keşke rabıtayı kendi anladığınız gibi değil de rabıtayı yaptıranların anlattığı şekilde değerlendirseydiniz. Mesela İsmailağa cemaatinin çıkardığı kitapta rabıta tarifi şu şekilde: “Rabıtanın en üstün derecesi, iki gözün … Devamını Oku

İçtihad Kapısının Kapatılması

Ebubekir Sifil2007, Eylül 2007, Gazete Yazıları

“İçtihad kapısının kapatılması dinî maslahatlar cümlesinden midir? “Sesimin en gür tonuyla diyorum ki: İçtihad kapısı, bu Din’i korumak için Allah Teala’dan gelen bir ilhamla kapatılmıştır. Herhangi bir fakih, Fıkıh talebesi veya bir başkası bu söylediğimi garip karşılayabilir. “Evet, içtihad kapısının kapatılması maslahatlar cümlesindendir! “İçtihad kapısı hicrî 4. asırda kapatılmıştır. Bunun ardından, 5. ve 6. asırlarda Moğol istilası vuku bulmuş, bunu Haçlı seferleri izlemiştir. Bu süreçten sonra da fasit ve müfsit yöneticiler devri gelmiştir. “Bütün bu dönemler içinde … Devamını Oku

Allah’tan Razı Olmak

Ebubekir Sifil2007, Eylül 2007, Gazete Yazıları

Önce 5/el-Mâide suresinde karşılaşıyoruz bu ifadeyle. Hz. İsa ve annesi Hz. Meryem’in (ikisine de selam olsun) Hristiyanlar tarafından ilah edinilmesi konusunda kıyamet günü Hz. İsa (a.s)’ın, o “İslam peygamberi”nin hesaba çekileceğini, kendisine sorulacak soruyu ve vereceği cevabı zikreden ayetlerden sonra Allah Teala şöyle buyuruyor: “Allah buyurur ki: “Bu, işte sadıklara sadakatlerinin fayda vereceği gündür. Onlar için, altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur.” … Devamını Oku

Sünnet Olmak

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Eylül 2007, Eylül Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru Sünnet olmanın erkekler için hükmü nedir? Bununla ilgili hadisler var mı? Sünnet olmayan kişinin sorumluluğu nedir? (dinen kınanır mı?) Beldemiz de zihinsel özürlü 11 yaşında bir çocuğumuz var. Sünnet olduğunda birkaç gün bakmak meşakkatli olacağından ailesine ne diyebilirim? Cevap Efendimiz (s.a.v)’in, “Beş şey fıtrattandır: Sünnet olmak, kasıkları tıraş etmek, tırnakları kısaltmak, koltuk altlarını tıraş etmek ve bıyıkları kısaltmak”[1]el-Buhârî, “Libâs”, 61; Müslim, “Tahâre”, 49… Hadis kitaplarının ilgili bölümlerinde hıtan hakkındaki rivayetleri topluca görmek mümkündür. buyurduğu malumdur. Sünnet olmak … Devamını Oku