Bid’at konusunda eser veren ulemadan Ebû Bekr Muhammed b. el-Velîd et-Turtûşî, Şevval orucu hakkında şunları söyler: İmam Mâlik bu orucu mekruh görmüş, bu görüşünde Ebû Hanîfe de ona muvafakat etmiştir. eş-Şâfi’î ise bu orucun tutulmasının müstehap olduğunu belirtmiştir. İlgili hadis, el-Buhârî tarafından rivayet edilmiştir ve şöyledir: “Kim Ramazan orucunu tutar ve Şevval’den 6 günü de ona eklerse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur.” Mâlik ve Ebû Hanîfe’nin mezkûr hükmü verirken şu nokta dışında hiçbir dayanak ve gerekçesi … Devamını Oku
Bid’at Konusunda Bir Tavzih-3
Pazartesi günkü yazıda “bid’at-ı hasene-bid’at-ı seyyie” taksimi konusunda İzzuddîn b. Abdisselâm’ın görüşünü zikretmiş ve verdiği örnekleri kısaca aktarmıştım.[1]el-Karâfî’nin adının başına gelmesi gereken “Malikî mezhebine mensup” ifadesi o yazıda yanlışlıkla İbn Abdisselam’ın adının başına gelmiş. İbn Abdisselâm … Continue reading Bu yazıda da el-Karâfî’nin konu hakkındaki tavrını kısaca görelim: O, el-Furûk’ta[2]IV, 202 vd. bid’atin, vacip, haram, mendup, mekruh ve mübah olmak üzere 5 kısma ayrılarak ele alınması gerektiğini belirtir ve bu kısımlara misaller zikreder. Sırasıyla Kur’an’ın Mushaf halinde toplanması ve dinî … Devamını Oku
Bid’at Konusunda Bir Tavzih-2
“Bid’at-ı hasene-bid’at-ı seyyie” ayrımının, bahse konu olan meselenin, dinden bir asla dayanıp dayanmadığına, şer’î bir maslahatı yerine getirip getirmediğine ve şer’î bir asıl ile çatışma teşkil edip etmediğine bağlı bulunduğunu hatırlatarak başlayalım. Dolayısıyla her ne ki dinî bir asla dayanır, şer’î bir maslahatın yerine getirilmesi için gereklidir ve herhangi bir şer’î asıl ile çatışma halinde değildir, işte o “bid’at-ı hasene”dir. Bunun aksini teşkil eden şeylerin ise “bid’at-ı seyyie” olarak isimlendirileceği açıktır. Dolayısıyla yukarıda ifade ettiğim ilk kategoriye … Devamını Oku
Bid’at Konusunda Bir Tavzih-1
Muhtelif zamanlarda bid’at konusunda bu köşede okuduğunuz yazılar dikkatli okuyucular tarafından bir arada değerlendirildiğinde bazı boşluklar bulunduğu tesbiti gündeme geliyor. Söz konusu yazıların her biri belli bir çerçeveyi gözetmesi ve esasen bir gazete yazısının format olarak bundan daha fazlasına izin vermemesi dolayısıyla bu türlü boşlukların önüne geçmek ne yazık ki çoğu zaman mümkün olmuyor… Bid’at meselesinde de böyle oldu. Daha önceki bazı yazılarda ele aldığım bir kısım meseleler hakkında, sadece bid’at olduklarını söylemekle yetinmişim. Buna mukabil kısa … Devamını Oku
Özürsüz Kılınmamış Namazların Kazası
Birkaç okuyucunun ortak sorusu, özürsüz olarak terk edilen namazların kazasının olup olmayacağı hakkında. Herhangi bir özür sebebiyle zamanında kılınamamış namazların, bilahare uygun bir vakitte kaza edileceği malum iken, hiçbir özür söz konusu olmadığı halde tembellik vb. sebeplerle kılınmamış namazların kazası olur mu, olmaz mı? İbn Hazm, özürsüz olarak kazaya bırakılmış namazların kazasının olmayacağını söylemekte ve bu hususta Selef’ten birkaç nakilde bulunmaktadır. Cevap İbn Hazm’ın bu konuda söylediklerini burada detaylarıyla değerlendirme şansımız ne yazık ki yok. Ancak bu … Devamını Oku
Her Bid’at Dalalet Midir?
Soru “(…) “Küllu bid’atin dalaleh ve küllu dalaletin finner” hadisi şerifi var malum. Peki burada “küllü” (hepsi) kelimesi var iken bidatın hasenesi veya seyyiesi olur mu?” Cevap Soruda Arapça okunuşu verilen “Her bid’at dalalettir ve her dalalet (sahibi) ateştedir” rivayetinin sahih bir hadisin bir bölümü olduğunu belirterek başlayalım. Muhtelif Hadis kaynaklarında Efendimiz (s.a.v)’in, bu sözü farklı bağlamlarda söylediği nakledilmektedir. Hepsinin ortak noktası, İslam’da sonradan ortaya konan (muhdes) söz, iş ve uygulamaların bid’at ve her bid’atın dalalet olduğudur. … Devamını Oku
Elfaz-ı Küfür Meselesi
Soru Bazı kitaplarda yüzlerce maddelik uzun listeler halinde verilen “Elfaz-ı Küfr” bahsindeki doğru tutum ne olmalıdır. Bendeniz vaktiyle maraz derecesinde bir vesveseyle bu listeleri okuyup dehşetten dehşete sürüklenmiş, her cümlede tehlikeli bir yan görmeye başlamış bir okuyucunuzum. Sonraları bu hal şiddetini kaybettiyse de varlığını sürdürmektedir. Bu konuda elimden geldiğince hassas davranmaya ve tehlikeli sözleri ve benzerlerini sarfetmemeye çalışıyorum. Bilmeden de olsa böyle bir söz sadır olabilir diye her gün tecdid-i iman duasını okuyorum. (Allahümme inni üridü en … Devamını Oku
Vatan Toprağı Kimin Malı?
Zâhid el-Kevserî merhumun Makâlât’da (251 vd.) anlattığına göre bir ara Mısır’da “ehlî vakıf” (zürrî vakıf, aile vakfı) tarzı vakıfların ilgası konusu gündeme gelmiştir. Mısır Başmüftüsü Muhammed Bahît el-Mutî’î merhum bu mesele hakkında –bilahare kitaplaştırılarak basılan– iki konferans vermiştir. İlk konferanstan kısa bir süre önce genç Ezher hocalarından birisi el-Kevserî merhumu ziyarete gelmiş ve Başmüftü’ye muhalif tavrını açıklamıştır. Bunun üzerine el-Kevserî merhum ona, meseleyi bütün yönleriyle incelemesini söylemiş ve yaptığı çok yönlü, ufuk açıcı izahat meyanında, Batılı devletlerin … Devamını Oku
Yanlışa Vesile Olmak
Son zamanlarda sıkça sorulan bir grup soruyu, aralarındaki benzerlik dolayısıyla tek cevap altında birleştirmeyi uygun gördüm. Soru(lar) şöyle): Müslüman bir üzüm üreticisi, mahsulünü, şarap yapacağını bildiği birisine satabilir mi? Bir Müslüman, Hristiyanlar için haç imal edip onlara satabilir mi? Kilise veya havra yapabilir mi yahut tamir edebilir mi? Cevap Hanefî mezhebinden İmameyn, şarap yapıp sattığı bilinen bir kimseye üzüm şırası satmanın caiz olmadığını söylemiştir. Diğer üç mezhep imamının kavli de budur. (el-Mergînânî, el-Hidâye, İbn Kudâme, el-Muğnî) Keza … Devamını Oku
Modernleşmenin Getirdikleri
Modern bir toplum haline gelmiş bulunmak, hayatı modern değerler etrafında şekillendiriyor olmak nasıl bir şeydir? Buna sevinmek mi, hayıflanmak mı gerekir? Modern hayat tarzının bize “bahşettiği büyük nimetlerden” mi, yoksa “yüklediği ağır maliyetlerden” mi bahsetmek daha doğrudur? Geçtiğimiz hafta içinde basına yansıyan bir istatistik kelimenin tam anlamıyla “ürküntü verici” idi. Türkiye’de cinayet, ırza tecavüz, hırsızlık… gibi suçların artık “4 saatte bir, 6 saatte bir” gibi zaman aralıklarında tekrarlanıyor olması, içki ve uyuşturucu kullanımı gibi “felakete götürücü” alışkanlıkların … Devamını Oku
- Page 1 of 2
- 1
- 2