Kavramların Terki Kimliğin Terkidir

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

Herhangi bir fikir, ideoloji veya sistemi diğerlerinden ayıran en temel özelliğin, kendine mahsus bir “kavram dünyası“na sahip bulunması olduğunda şüphe yoktur. Zira “kavram“, kendisini üreten bakış açısının eşya ve olayları “kavrama/algılama/okuma” noktasındaki farklılığının vaz geçilmez unsurudur. Modern döneme kadar Müslümanlar eşya ve olaylara kendi kavramlarıyla atf-ı nazar ederken, bu dönemde yabancı kavramları hiçbir sorgulamaya tabi tutmadan kullanıma sokmayı kabul ederken aslında kimliklerinden uzaklaşmayı onaylamış oldular. İki, bilemediniz iki buçuk asır öncesine kadar İslam dünyasının tamamen yabancısı olduğu … Devamını Oku

Allah’ın Varlığına İnanmak Yeterli Mi?

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

Fethullah Gülen hocayla yapılan röportajın yankıları devam ediyor. Üsame b. Ladin‘in “dünyada en sevmediği insanlardan bir tanesi” olduğunu söylerken onu ortaya çıkaran şartların hazırlayıcıları hakkında susmayı tercih eden, bir arkadaşına İsrailliler tarafından teklif edilen “barış komisyonu” yönetim kurulu üyeliği teklifine Filistinli bir silah tüccarının mani olduğunu söyleyerek barışı Filistinliler‘in baltaladığını dolaylı yoldan ifade eden Hocaefendi daha başka şeyler de söylüyor. Ancak bugün onun söyledikleri üzerinde değil, onun söyledikleri üzerine yapılan bir yorum üzerinde durmayı tercih edeceğim. Marmara … Devamını Oku

“Şeyhu’l-Muharririn” Burhan Felek’in Bir Projeksiyonu

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

“Şeyhu’l-Muharririn” lakabıyla anılan Burhan Felek‘in, Cumhuriyet gazetesinden Sebilürreşad dergisi (cilt: III, sayı: 70, s. 315 vd., Ocak-1950) tarafından alıntılanan “Osmanlı İmparatorluğunun Yerine Yakınşark Siyasi Federasyonu” başlıklı yazısı önümde. Çarpıcı tesbitlerini yorumzus olarak aktarıyorum: “Adına Osmanlı İmparatorluğu deyiniz, Türk İmparatorluğu deyiniz, ne derseniz deyiniz, Meşrutiyetten evvel elimizde bulunurken bu harbde mağlublar arasına karışmış olduğumuz için tasfiyeye uğramış olan İmparatorluğun siyasi bir zaruretten doğmuş devletlerarası lüzumlu bir unsur olduğu, daha tasfiyesinden 30 sene geçmeden hergün anlaşılıyor. İçimizde bu İmparatorluğun … Devamını Oku

Ma’mer B. Râşid’in “El-Cami”i

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

Yrd. Doç. Dr. Özcan Hıdır‘ın Hadis Tetkikleri Dergisi‘ndeki makalesini okurken daha önce dikkatimi çektiği için üzerinde bir miktar durduğum bir husus üzerinde duracağım bugün. Hıdır, makalesinin bir dipnotunda, daha önce ortaya atılmış olan bir görüşü tekrarlayarak, “Bilindiği üzere Abdürrezzâk’ın Musannef’inin X. cildinin 379. sahifesinden XI. cildin sonuna kadar olan bölümü Ma’mer b. Râşid’in Câmi’idir” diyor. Abdürrezzâk‘ın “el-Musannef“inin belirtilen bölümünün Ma’mer b. Râşid‘in “el-Câmi“inden ibaret olduğu konusunda Fuat Sezgin‘in de Türkiyat Mecmuası‘nda neşredilmiş bir makalesi bulunduğunu biliyoruz. Sezgin … Devamını Oku

Hadis Tetkikleri Dergisi-4

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

Özellikle ülkemizde İslam’ın modernizasyonuna yönelik çabaların büyük ölçüde Hadis sahasında yoğunlaştığı vakıası, bu saha üzerinde daha bir ehemmiyetle durulmasını gerekli kılıyor. Hadis Tetkikleri Dergisi‘ni bu bağlamda heyecan verici bir soluk olarak görmek gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple mezkûr derginin ilk sayısındaki makaleler üzerinde durmayı sürdüreceğim. Roterdam Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi Hadis Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özcan Hıdır, “Şarkiyatçıların Hadisi Tarihlendirme Metotları” başlıklı makalesinde, konuyla ilgili olarak Batı‘da geliştirilmiş belli başlı yöntemler üzerinde duruyor. Hadis sahasında iz … Devamını Oku

“Suret Hadisi” Üzerine-2

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Kahraman‘ın “Suret Hadisi” konusundaki makalesinin temel hedeflerinden biri, yüze vurmaktan sakındıran rivayetler ile “Allah azze ve celle Adem’i kendi suretinde yaratmıştır” cümlesinin ayrı bağlamlarda vürut bulduğunun isbatıdır. Bu durumda iki ayrı rivayetin ravi tasarrufu marifetiyle birbirine monte edildiğini söylemek gerekiyor. Konunun detaylarına girmeden önce belirtmem gereken bir husus var: Bir önceki yazıda alıntıladığım ifadelerinden de anlaşılacağı üzere, Kahraman‘ın –İbn Hacer ve el-Aynî referansıyla– kasdettiği “ziyade” ile benim “zühul” olarak nitelendirdiğim tesbitteki “ziyade” gerçekten … Devamını Oku

“Suret Hadisi” Üzerine

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

Hadis Tetkikleri Dergisi‘nde yer alan makaleler üzerinde dururken Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Kahraman‘ın “Suret Hadisi” konusundaki makalesine de değinmiş ve şöyle demiştim: “Makalenin bir yerinde “Muhakkak Allah azze ve celle Âdem’i kendi suretinde yaratmıştır” cümlesinin, hadisi Ahmed b. Hanbel‘e nakleden Abdurrahman b. Mehdî‘nin kendi sözü olduğu, bir başka yerde de “Allah Âdem’i kendi suretinde yarattı” cümlesinin, “Kardeşinizin yüzüne vurmayın” ifadesi ile birlikte zikredilmesi bazı hadis otoriteleri tarafından da “ziyade” olarak değerlendirilmiştir” denmek suretiyle “suret” içeren cümlenin hadise … Devamını Oku

Terakki, Örfi Hukuk, Sekülarite Tartışmasına Devam-2

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

“İslam Fıkhı’na, Hz. Peygamber’den sonra muhkem ayetlere ilişkin içtihad atfını mal etmeye kalkıştığımı Sifil nereden çıkarıyor;- bunu da anlamak mümkün değil!” Muhtemelen konuyla ilgili olarak daha önce kaleminden dökülen şu satırları tekrar okumaya gerek duymadığı için böyle demiş sayın Yavuz: “İslam Hukuku söz konusu olduğunda siyasal toplum ya da Devletin, Şer’i Hukuk’un yanı sıra bir Örfi Hukuk vaz’etmiş olduğu da biliniyor,-İlk Müslüman-Türk devletlerinin kuruluşu ile birlikte, Örf’ün de yürürlüğe girdiği de! Dolayısıyla, Hıristiyanlıkta geçerli olduğu söylenen ‘Sezar’ın … Devamını Oku

Terakki, Örfi Hukuk, Sekülarite Tartışmasına Devam

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Nisan 2004

Hadis Tetkikleri Dergisi üzerine yazacaklarımı bir süre erteleyip, arayı daha fazla soğutmadan muhterem Hilmi Yavuz‘la yarım kalan mübaheseyi tamamlamak istiyorum. İzleyememiş ya da unutmuş olanlar için tartışmayı özetlemek isterdim; ancak Yavuz’la karşılıklı yazdığımız 12 yazının özeti bile bir yazı hacminde olacağından, tartışmaya başından muttali olmak isteyenlere 21 Şubat -9 Mart tarihleri arasındaki yazıları internet üzerinden izlemesini salık vererek kestirmeden meseleye girmeyi tercih edeceğim. Yavuz, (7 Mart tarihli) cevabî 2. yazısında şöyle diyor: “Sifil, benim Hulefa-yı Raşidin döneminde … Devamını Oku

İbadetleri Hangi Ruh Hali İle Yapmalı?

Ebubekir Sifil2004 Yılı, Dergi Yazıları, Dergilere Göre, Semerkand Dergisi, Yıllara Göre

Allah Tealâ’ya iman etmiş olmak ruhumuzda nasıl bir yankı uyandırmalı? İbadetlerimizi yerine getirirken içinde bulunmamız gereken ruh hali ne olmalı? Yüce Rabbimiz’in rahmetine olan imanımız mı, O’nun azabından duyduğumuz korku mu, yoksa O’na sevgimiz mi ağır basmalı? Günümüzde sıkça dile getirilen bir söylem var: Güya eski ulema İslâm’ı korku üzerine bina etmiş. “Şunu yapmayın, günahtır; bundan kaçının, yoksa cehennemde yanarsınız…” türünden menfi yaklaşımlarla halkı dinden soğuyacak dereceye getirmişler. Oysa İslâm sevgi dinidir. Allah Tealâ’ya karşı duymamız gereken … Devamını Oku