Bugünün küresel dünyasında var olmanın iki yolu mevcut Bir: İradesini, küresel oyunu kurgulayanların iradesine teslim edip, onların emir eri gibi hareket ederek. İki: kendi kaderine sahip çıkıp, kendi oyununu kurgulama iradesini göstererek. Müslümanlar tarih boyunca ikinci yolu tercih etti. Başkasının oyununda figüran olmak hiçbir zaman benimsediğimiz alternatif olmadı. Oyunu hep kendimiz kurduk ve tarihe “nesne” olarak değil, “özne” olarak katıldık. Elbette bu, bedel isteyen, çaba isteyen, fedakârlık isteyen bir mesele. Büyük ülke olmak, kendi iç problemlerini halletmiş … Devamını Oku
Sağduyunun Sesi
Suriye olayları İran’ın bölgeye ve İslam Dünyası’na yönelik siyaseti için turnusol kâğıdı oldu adeta. Biz İran’ın itikadî/mezhebi yayılmacılık politikası izlediğini, hatta mezhepçiliğin İran’ın dış politikasının temelini teşkil ettiğini söyledikçe aramızdan birileri bizi mezhepçilikle, dar görüşlülükle, emperyalizmin ekmeğine yağ sürmekle ithama devam etti. Oysa herşey o kadar açık ki!… Timetürk muhabiri Mustafa Öztürk, Lübnan’daki Hizbullah örgütünün ilk genel sekreteri Subhi et-Tufeylî ile bir mülakat yapmış.[1]http://www.timeturk.com/tr/2012/04/18/seyh-subhi-et-tufeyli-iran-dis-siyaseti-islam-siyasetini-yansitmiyor.html et-Tufeyli, gerek İran’ın gerekse Hizbullah’ın şimdiki yönetiminin politikaları hakkında son derece önemli açıklamalarda bulunmuş. … Devamını Oku