Seferîlik Kıstası ve Kadının Mahremsiz Yolculuğu-3

Ebubekir Sifil2015, 2015 Yılı, Gazete Yazıları, Mart 2015, Mart Ayı 2015 OS, Okuyucu Soruları

Kadının, sefer mesafesi yolculuğa mahremsiz çıkması meselesinde Dört Mezhep fukahasının içtihadını özetle şöyle verebiliriz:

Kadının, mahremsiz olarak nafile hacc, umre, ticaret, seyahat ve ilim talebi gibi üzerine farz olmayan bir iş için yolculuğa çıkmasının caiz olmadığı konusunda fukahanın ittifakı vardır. İmam en-Nevevî şöyle der: “Ulema, kadının, hacc veya umre dışındaki bir iş için mahremsiz olarak yolculuğa çıkmasının caiz olmadığı hükmünde ittifak etmiştir. Sadece Dâru’l-harb’den (Dâru’l-İslam’a) hicret bunun istisnasıdır. Fukaha, Dâru’l-harb’deki kadının, yanında mahremi olmasa bile Dâru’l-İslam’a hicretle mükellef olduğu hükmünde ittifak etmiştir…”[1]el-Mevsû’atu’l-Fıkhiyyetu’l-Kuveytiyye, XXXVI, 206.

Konunun tafsilatı şöyledir:

Mahremi bulunmayan kadının üzerine hacc farz olur mu?

Mâlikî ve Şâfiî mezheplerinde kadının, kocası, mahremi veya güvenilir bayan yol arkadaşları bulunduğu takdirde hacc etmesi gerekir.[2]Hâşiyetu’d-Düsûkî, II, 9; Havâşi’ş-Şirvânî ve’l-Abbâdî, IX, 111. Hanefî ve Hanbelî mezheplerine göre ise kadın ancak kocası veya mahremi bulunduğu takdirde farz olan hacc ibadeti için çıkabilir. Güvenilir hanımlardan oluşan bir grubun bulunması bu mezheplere göre hacc yolculuğu için bile yeterli olmaz.[3]el-Kâsânî, Bedâi’u’s-Senâyi’, II, 124; İbn Kudâme, el-Muğnî, V, 30 vd.

Meselenin 4 mezhep fukahasının kahir ekseriyetine göre hükmü yaygın olarak bilindiği için burada daha fazla alıntıyla meseleyi uzatmayı gereksiz buluyorum.

Bu hükümler, kadının, üzerine farz olan bir işi yerine getirmek için sefer mesafesi yolculyuğa çıkıp çıkamayacağını anlatmaktadır. Burada dikkatimizi çeken hususlardan biri, kadının, ilim talebi için çıkamayacağının tasrih edilmesidir. Bu hükmü, bu yazının başlarında ifade etmeye çalıştığım hususla birlikte anlamak gerekir. Yani kadının bulunduğu/yaşadığı yerde ilim öğrenme imkânına kavuşturulması gerekir. Bunu sağlamak, o yörede yaşayanların tamamı üzerine farzdır. Sağlamazlarsa hepsi sorumlu olurlar.

Dolayısıyla böyle bir durumda ilk olarak yapılması gereken, o yörede bu imkânın sağlanmasıdır. Bu sağlanana kadar kadının mecburen farz ilmi öğrenmek için başka yere gitmesi gerekecektir. Dolayısıyla yukarıda özetlediğim mezhep hükümlerinden bu hükmü istisna etmek yanlış olmasa gerektir.

Zira yukarıdaki hükümlerin, kadınların ilim faaliyetine aktif olarak katılmaması durumunda bile ümmetin herhangi bir kaybının söz konusu olmadığı zamanlara özgü olarak anlamak yanlış olmaz. Günümüzde ise durumun değiştiği açıktır.

Günümüzde kadının bilhassa üzerine farz olan ilim tahsilini yerine getirmek için mahremsiz yolculuğa çıkması meselesinde Şâfiî mezhebine mensup bir grup muhakkık alimin görüşleri bizim için aydınlatıcı olacaktır.

Çoğunluğu teşkil eden fukaha, Efendimiz (s.a.v)’in, kadının üç günden fazla mesafeye mahremsiz gitmesini yasaklayan hadisini –ki hayli farklı lafızlarla nakledilmiştir, geniş bilgi için İmam et-Tahâvî’nin Ahkâmu’l-Kur’ân‘ına[4]İmam et-Tehâvî, Ahkâmu’l-Kur’ân, I, 95 vd. bakılabilir– bizzat “yolculuk”la ta’lil ederken, sözünü ettiğim muhakkık alimler “güvenlik”le ta’lil etmişlerdir. Dolayısıyla onlara göre şayet güvenliği sağlanırsa kadın, sefer mesafesi yolculuğa mahremsiz olarak çıkabilir. Bir sonraki yazıda bu alimlerin görüşlerini aktaracağım.

Devam edecek.

Vahdet Gazetesi  – 7 Mart 2015

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 el-Mevsû’atu’l-Fıkhiyyetu’l-Kuveytiyye, XXXVI, 206.
2 Hâşiyetu’d-Düsûkî, II, 9; Havâşi’ş-Şirvânî ve’l-Abbâdî, IX, 111.
3 el-Kâsânî, Bedâi’u’s-Senâyi’, II, 124; İbn Kudâme, el-Muğnî, V, 30 vd.
4 İmam et-Tehâvî, Ahkâmu’l-Kur’ân, I, 95 vd.