S–24) Sait Nursinin Ateizme karşı ehli kitapla birlikte hareket etmeliyiz demesi ne kadar tutarlı bir anlayıştır? Bildiğimiz kadarıyla komünizm ve ateizmi de başlatanlar ehli kitaptır. Öyle ise bu konu nasıl değerlendirilmelidir? Kur’an-ı Kerim’in Ehl-i Kitab’ı birtakım konularda diğer gayrimüslimlerden ayrı tuttuğu malumdur. Müslümanlar için onların iffetli kadınlarıyla evliliğin ve kestiklerini yemenin caiz olması bu durumun somut yansımalarıdır. Ancak bu “ayrıcalık” durumunun “hukukî” sahayla sınırlı olduğuna dikkat etmek gerekir. Ehl-i Kitap ile Müslümanların, sırf onların Ehl-i Kitap olması … Devamını Oku
Bediüzzaman ve Risale-i Nur-22
Bediüzzaman’ın siyasete bakışı konusunda geçen iki yazıda aktardıklarımdan hareketle şunu söylemek mümkün: Kendisi siyasete bizzat karışmak istemediği, hatta mesafeli durduğu gibi, talebelerinin de aynı şekilde hareket etmesini istemektedir. Ancak önemle belirtelim ki, buradaki “siyasete karışmak”tan kasıt, siyasî faaliyetlere girmek, özellikle de “seçilme” mevkiinde olmaktır. Yoksa Bediüzzaman’ın siyasetle ve siyasetçilerle hiçbir şekilde ilişki ve irtibat kurulmamasını istediği şeklinde bir sonuç çıkarmak yanlış olacaktır. Bilhassa CHP zihniyeti söz konusu olduğunda son derece tavırlı ve tepkili iken, DP iktidarında ilişkilerin … Devamını Oku
Bediüzzaman ve Risale-i Nur-21
Bediüzzaman’ın genel olarak siyasete bakışını özel olarak siyasetten uzak durmayı niçin tercih ettiğini tesbit masadıyla geçen Pazar günü Risale-i Nur’dan bazı alıntılar yapmıştım. Onlardan vardığımız sonucu bir cümleyle özetleyecek olursak, Bediüzzaman’a göre siyaset riskli ve muhataralı bir faaliyettir; kul hakkına girme ve zulüm işleme ihtimali hayli fazladır. Devam edelim: “Risale-i Nur’daki şefkat, vicdan, hakikat, hak, bizi siyasetten men’etmiş. Çünki masumlar belaya düşerler, onlara zulmetmiş oluruz. Bazı zâtlar bunun izahını istediler. Ben de dedim: “Şimdiki fırtınalı asırda gaddar … Devamını Oku
Bediüzzaman ve Risale-i Nur-20
S–22) Abdülhamit ve Sait Nursi, yaşantıları göz önünde bulundurulup kıyaslandığında üstünlük bakımından hangisi daha üstün olabilir? Neden? Bunun yanlış sorulmuş bir soru olduğunu düşünüyorum. Bizler o insanların hangisinin Allah indinde daha üstün olduğunu tayin ve tesbit mevkiinde değiliz. Herhangi bir hadisede birinin haklı, diğerinin haksız olduğunu –zahir-i hale bakarak– söyleyebiliriz. Ama birinin diğerinden üstün olduğunu söylemek bize düşmez. S–23) Sait Nursinin siyaset konusundaki açıklaması doğru bir açıklama mıdır? Kastedilen nedir? Günümüzdeki siyasetten uzak durma manasında anlaşılıp uğraşılmaması … Devamını Oku
Bediüzzaman ve Risale-i Nur-19
Bediüzzaman da tıpkı dönemindeki ulemanın çoğunluğu gibi, “hürriyet, adalet, müsavat” sloganları eşliğinde Sultan Abdülhamid aleyhdarlığı yapmayı “İslam’ın gereği” olarak görüyor ve bu çerçevede hareket ediyordu. Bir evvelki yazıda Risale-i Nur’dan naklettiğim pasajlar onun meseleye bakışını kendi ifadeleriyle net biçimde ortaya koymaktadır. Muhterem Kadir Mısıroğlu bu olayı şöyle veriyor: “Rahmetli Celâlettin Öktem hocadan dinlediğime nazaran, II. Meşrûtiyet arifesinde İstanbul’a gelen Said-i Nursî merhum o zaman Dârulfünûn’a tahsis edilmiş olan Zeyneb Kâmil Konağı’nda bir konferans vermiş. Bu konferansta Sultan … Devamını Oku