Tevrat ve İncil’deki Nur-2

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Bir önceki yazıda mealini verdiğim ayetlerin ne anlattığına kısaca göz atacak olursak: 5/el-Mâide 44. ayette, Allah Teala’nın indirdiği Tevrat’ın bir nur ve hidayet kaynağı olduğu beyan buyurulmakta ve Hz. Musa (a.s)’ın tebliğ ettiği dini Yahudiliğe dönüştüren İsrailoğulları’na gönderilen peygamberlerin, bu kavme değişikliğe uğratılmamış Tevrat ile hükmettiği, o peygamberlerin yolundan giden alim ve abidlerin de aynı şekilde davrandığı haber verilmektedir. Ayrıca burada İsrailoğulları’nın alim ve abidlerinin bir özelliğine dikkat çekilmektedir ki, son derece önemlidir: Onlar, Allah’ın Kitabı olan … Devamını Oku

Tevrat ve İncil’deki Nur-1

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Soru Maide 44-52 arası geçen ayetlerde İncil’de de nur olduğu, İncil ehlinin onunla hükmetmesinin istendiği, ümmetler arasındaki ihtilafların ahirette çözüme kavuşacağı, bu manada hayırlarda yarışılması gerektiği gibi bazı görüşler ifade edilerek, Kur’an da İncil ve Tevrat’ın lafzi anlamda bozulduğuna yönelik herhangi bir hüküm olmadığını iddia edenler var. Hatta Bahattin Sağlam’ın Tevrat tefsiri bile var. Maide 44-52 arasının tefsirini yapabilirseniz müteşekkir kalacağım. Cevap Okuyucuya bu son derece önemli meseleyi gündeme getirdiği için teşekkür ederek başlayalım ve önce ilgili … Devamını Oku

Kaza Namazları

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Soru Hanefi ve Şafii mezheplerine göre kaza namazlarının hükmü nedir? Kaza namazlarını bitirmeden sünnet veya nafile namaz kılınamaz mı? Bu konu ile ilgili Hanefi ve Şafii mezhep imamları ne söylemişlerdir? Bir de namaza yeni başlamış ve de geç başlamış bir müslümana “önce …. yıllık kaza namazlarını bitirmen lazım” denildiği takdirde o kişi zaten yeni yeni başlayacak olduğu namaz ibadetinden soğumaz mı? Bu ne derece doğru? Cevap İlk sorudan başlayalım Kaza namazı bulunan kimsenin 5 vakit namazın önünden … Devamını Oku

Gayb Bilgisi-4

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Kur’an’da geçen “hikmet” kavramının “gayba ıttıla”ı da içerdiği, hatta “vahiy” kavramının yine Kur’an tarafından sadece peygamberlere mahsus olarak kullanılmadığı gibi argümanlar[1]Tartışması için bkz. İlyas Çelebi, İslam İnancında Gayp Problemi, 149 vd. konuyu sadece peygamberlerle sınırlandırmanın tartışmalı olduğunu göstermektedir. Hatta bir önceyi yazıda da ifade etmeye çalıştığım gibi 72/el-Cinn, 26-8 ayetlerinin, Allah Teala’nın gaybı sadece Hz. Peygamber (s.a.v)’e bildirdiği tarzında anlaşılmasının isabetli olmadığı ortadadır. Peygamberler dışındaki insanların gaybî haberlere muttali kılınma vasıtalarından biri “ilham” ise, diğeri de, bizzat Hz. … Devamını Oku

Gayb Bilgisi-3

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Bir önceki yazıda, peygamberler dışında da gayba muttali kılınan insanlar bulunduğuna delalet eden bazı ayetlerden bahsetmiştim. Bu noktayı biraz daha açmak istiyorum. ez-Zemahşerî, “O bütün gaybı bilir. Gaybına kimseyi muttali kılmaz. Ancak seçtiği bir elçi bunun dışındadır” (72/el-Cinn; 26-8) ayetlerini meşrebi doğrultusunda tefsir etmiş ve ayetlerin “evliyaya izafe edilen kerametleri iptal” ettiğini ileri sürmüştür.[1]ez-Zemahşerî, el-Keşşâf, IV, 619-20. Fahruddîn er-Râzî onun bu istidlalini zikrettikten sonra, bu ayette geçen “gaybına” sözcüğünün “kıyametin kopuş vakti”ni anlattığını söyler. Yani ayet, kıyametin … Devamını Oku

Gayb Bilgisi-2

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

“Gaybı Allah’tan başkası bilmez” ifadesi, hangi anlamda kullanıldığına bağlı olarak hem doğrulanabilir, hem de yanlışlanabilir. Şöyle ki: Eğer bu ifade ile Allah Teala’nın bildirmesi olmaksızın gaybı hiç kimsenin bilemeyeceği kastediliyorsa; doğrudur. “Allah, gaybı hiç kimseye bildirmez, dolayısıyla hiç kimse gaybı bilemez” anlamında kullanılıyorsa yanlıştır. Zira bir önceki yazıda soru sahibinin zikrettiği iki ayet, konuyu, “Allah’ın seçtiği elçiler” istisnasıyla çerçevelemektedir. Keza yine bir önceki yazıda dipnotta gönderme yaptığım ayetler Hz. İbrahim, Hz. Yusuf ve Hz. İsa’nın (hepsine selam … Devamını Oku

Gayb Bilgisi-1

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Haziran Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Soru “Allah, pisi temizden ayırıncaya kadar mü’minleri içinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir. Allah size gaybı bildirecek de değildir. Fakat Allah peygamberlerinden dilediğini seçer (gaybı ona bildirir). O halde Allah’a ve peygamberlerin iman edin. Eğer iman eder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız sizin için büyük bir mükafat vardır.” (Al-i İmran suresi, 179) “O gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez. Ancak seçtiği resuller başka (Onlara bildirir.) Fakat O rasulün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki resullerin, Rablerinin vahiylerini … Devamını Oku

Resim Yasağının Mahiyeti ve Çerçevesi-3

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2006, Okuyucu Soruları

İslam’ın resim ve heykel sanatlarına bakışını, bir önceki yazıda işaret ettiğim rivayetler belirlemiştir. Konuyla ilgili olarak Sahabe’den gelen fetvalar da aynı istikamettedir.[1]Bu konuda Sahabe’den gelen fetvalar için bkz. İbn Abdilberr, el-İstizkâr, XXVII, 170 vd. Meseleyi detaylandıran Fıkıh kitaplarımızda, duvarda asılı olmayan veya duvara dayalı yastık gibi nesneler üzerinde bulunmayan, yere serili, üzerine basılan yaygılardaki cansız resimlerinin veya deforme edilmiş canlı resimlerinin bir mahzuru olmadığı belirtilmiştir.[2]Mesela bkz. İbn Âbidîn tercümesi, II, 586 vd. Öyle anlaşılıyor ki, resmin bulundurulmasına … Devamını Oku

Resim Yasağının Mahiyeti ve Çerçevesi-2

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Mayıs 2006, Mayıs Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Yazının hemen başında bir tesbiti kaydedelim: Konusunu cansız veya hareketsiz varlık ve nesnelerin oluşturduğu “manzara” yahut “natürmort” tarzı resimlerin haram olmadığında ittifak vardır.[1]Sa’dî Ebû Ceyb, Mevsû’atu’l-İcmâ’, II, 667. Burada nakledildiğine göre Sadece Tabiun’dan Mücâhid bu tür resmin mekruh olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla burada sözünü edeceğimiz resim ve heykel, insan, hayvan gibi canlı/zî-ruh varlıklarla sınırlı olacaktır. Efendimiz (s.a.v)’den, resim ve heykel yapımını kötüleyen/yasaklayan birçok sahih hadis rivayet edilmiştir. Bunları şu şekilde gruplandırabiliriz: Resim ve heykel yapanlara ahirette azap edileceğini ifade … Devamını Oku

Resim Yasağının Mahiyeti ve Çerçevesi-1

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Mayıs 2006, Mayıs Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Soru: Resim ve heykelin, şu yaşadığımız zamanda diliminde toptan caizdir-değildir denmeyecek kadar dallı budaklı bir mesele olduğunu düşünüyorum. Tasnif edecek olursak: Hikmet-illet Risale-i nurlarda, İslamî hükümlerin “taabbudi” ve “makul-ul mana” olmak üzere ikiye ayrıldığını okumuştum. Bu çerçevede, resim ve heykel, belli bir hikmet ve maslahata binaen yasaklanan hükümler cümlesinden olsa gerek… Zira, hadislerde Allah’ın yaratmasına benzemeye çalışmak ve mahlukat tasvirlerini hürmet-ta’zim makamında tutmanın yanlışlığına işaret ediliyor: “Her kim bir canlı resmi yaparsa Allah ona o resme can … Devamını Oku