Hala Orada Mısınız?

Ebubekir Sifil2002, Gazete Yazıları, Kasım 2002, Konularına Göre, Mezhep, Modernizm

Modern zamanlarda Müslümanlar’a “bir” hal olmadı, “birkaç” hal oldu. Papalık tarafından başlatılan diyalog sürecinin, sadece Hristiyanlar ile diğer dinlerin mensupları arasında değil, bizzat Hristiyan mezheplerinin kendi aralarında da yürütüldüğünü biliyoruz. Gerek bu husus, gerekse kendi tarihsel tecrübemiz ve hal-i hazırımız, mezhepler/gruplar arası diyaloğun önemini yeterince açık bir şekilde ortaya koymaya yetmiyor mu? Herhalde yetmiyor olacak ki, 1000 yılı aşkın bir zaman öncesine gömülmüş bulunan kadim tefrikalar hortlatılıyor ve Müslümanlar, yığınla hayatî problem yanında, bir de “müzelik” sıkıntılarla … Devamını Oku

Mezhepler ve Doğru-Yanlış Kriterleri

Ebubekir Sifil2002, Gazete Yazıları, Haziran 2002, Konularına Göre, Mezhep, Usul

Fıkhî mezhepler arasındaki görüş ayrılıklarını “anlamak”, modern Müslüman için çetrefelli meselelerin başında geliyor. Öyle ya, birden fazla doğru olamayacağına ve dahi “aklın yolu bir” olduğuna göre herhangi bir fiil için mezheplerden birisinin “doğrudur/uygundur”, diğerinin “yanlıştır/uygun değildir” demesine ne demeli? İslam dünyasının geçmişinde –istisnai durumlar haricinde–  tektipçi “resmî yorum” tekelciliği olmamıştır. Bu yüzden de kaynağın tek ve resmî yorumu –ne gariptir ki– sadece Abbasîler döneminin malum 15 yılında –Mu’tezile’nin iktidarı nüfuzu altına aldığı dönemde– söz konusu olmuştur. Öyle … Devamını Oku

Diyanetin İstişare Toplantısı Üzerine

Ebubekir Sifil2002, Gazete Yazıları, Gündem, Haziran 2002, Konularına Göre, Mezhep, Modernizm, Ümmet, Usul

Öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organizasyonu ve geniş bir akademisyen kadrosunun katılımıyla geçtiğimiz hafta başlayıp biten istişare toplantısının yerinde bir gelişme olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Ülkemizde maalesef yıllardır medyanın belirlemesine terkedilmiş bulunan dinî/ilmî meseleler, ele alınış biçimi ve maksadındaki sakatlıklar dolayısıyla şimdiye kadar zihinlerde sadece “tartışma alanları” olarak kaldı. Medyanın önce “problem”e dönüştürüp, sonra da çözümsüzlüğe terkettiği konuları takdim ediş tarzından, “ilim adamı” olarak kitlelere önüne çıkartılan  bir kısım zevatın üslubuna ve bakış açısına kadar bir yığın etken, en … Devamını Oku

Şablonlar ve Doğru Tavır

Ebubekir Sifil2002, Gazete Yazıları, Kelam, Konularına Göre, Mezhep, Şahışlar, Şubat 2002

Bir derginin Ocak sayısında müstear isimle çıkan bir yazıma derginin bir okuyucusundan zehir zemberek bir tepki aldım. Söz konusu derginin Mart sayısında mektup sahibini hedeflemeden ikinci bir yazı daha kaleme aldım. Büyük bir ihtimalle o yazıma da benzer bir tepki gelecek. Bu tepkiyi vesile edinerek –zaten çoktandır üzerinde durmaya niyetlendiğim– son derece önemli bir hususa burada neşter vurmak zaruret haline geldi. Bahsettiğim yazıda, “bid’at” konusunu ele almış ve Ehl-i Kitap ile ilgili bir paragrafı, İbn Teymiyye’nin “el-Cevâbu’s-Sahîh … Devamını Oku

Mezhebe Aykırı Ayet ve Hadisler

Ebubekir Sifil2002, Fıkıh, Hanefî, Konularına Göre, Mezhep, Ocak 2002

Bir konudaki bütün hadislerle amel edebilmek için o hadislerin sadece sıhhatinin sübut bulmuş olması yeterli değildir. Aynı zamanda mensuh olmadığının bilinmesi, tevil ile ortadan kaldırılamayan muarazadan salim bulunması ve özellikle Sahabe tarafından kendisiyle amelden sarf-ı nazar edilmemiş olması gibi hususiyetler de hadis ile amel için Hanefîler tarafından aranan şartlardır. Bu şartların hangi gerekçelerle konduğu, Usul kitaplarında ayrıntılı bir şekilde açıklandığı için burada bu noktaya girmeyi gereksiz görüyorum. Öte yandan, diğer mezheplerin –ve hatta Hadisçiler’in– delillerin tearuzu durumunda … Devamını Oku