Yeni Anlama Yöntemlerinin İmkân ve Sınırları

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Kuraniyyum

“Kur’an ve Hadislerin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Yöntem Meselesi” başlığı altında DİB tarafından düzenlenen –bir önceki yazıda söz ettiğim– oturum, iki ana başlık etrafında şekillenmişti: “Yeni Anlama Yöntemlerinin İmkân ve Sınırları” ve “Klasik Anlama Yöntemlerinin İmkân ve Sınırları.” Bu iki başlık doğrultusunda katılımcıların hazırladığı tebliğlerden her biri üzerinde durmaya ne benim niyetim var, ne de bu köşe buna imkân verir. Dolayısıyla tebliğler arasından bir seçme yaparak burada içeriklerinden ancak çok kısa olarak söz edebileceğim. Peşinen söyleyeyim ki, tebliğler … Devamını Oku

Yeni Arayışlar, Teknik Arızalar

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Kuraniyyum

Kimi zaman vahyin, Sahabe’den bazılarının –özellikle de Hz. Ömer (r.a)’in– öngörüsü doğrultusunda –hatta onların kullandıkları ifadelerle– inmiş olmasından hareketle Sahabe’nin, somut olay karşısında vahyin ne tarzda ineceğini kestirebildiğini genelleme yaparak söylemek mümkün müdür? Eğer bu konudaki rivayetlere güveniyorsak –ki durum onu gösteriyor–, herhangi bir sahabînin, “Şu konuda şöyle bir vahiy inecek” şeklinde bir “önsezide” bulunduğunu gösteren herhangi bir veri bulunduğundan ben haberdar değilim. Bence olay şudur: Sahabî, herhangi bir olay karşısında görüşünü dile getirmiş ve akabinde onun … Devamını Oku

Şimdi Hermenötik Zamanı-2

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Kuraniyyum, Mustafa Öztürk, Şahıslar

Dr. Mustafa Öztürk’ün bir önceki yazıda kısa alıntılarla özetlemeye çalıştığım tebliğinden hareketle bugün hermenötik konusunu irdelemek istiyorum. Herşeyden önce Kur’an’ı nasıl tanımladığımızın burada merkezi bir yer tuttuğunu tesbit etmeliyiz. Hatta bundan da önce şu temel “mesele”yi gündeme almak gerekiyor: Nasıl bir Allah’a iman ediyoruz? Eğer mutlak kudret sahibi, ilmiyle bütün zaman ve mekânları kuşatan, mutlak hikmet ve adalet sahibi bir Yaratıcı’dan söz ediyorsak, insanlığı son kez dalaletten hidayete sevk etmek üzere gönderdiği ve sadece “göndermek”le de yetinmeyip, … Devamını Oku

Şimdi Hermenötik Zamanı-1

Ebubekir Sifil2002, Ekim 2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Kuraniyyum, Mustafa Öztürk, Şahıslar

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tertip ettiği Birinci İhtisas Toplantısında hermenötik konusunu cesurca ele alan tebliğinde Dr. Mustafa Öztürk, “Kur’an’ı anlama ve yorumlama sorunu, her zaman olduğu gibi güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş bir sorun olarak karşımızda durmaktadır” diyor. “Kur’an’ın ne dediği, hatta ne demek istediğinin gayet açık olduğu ve yapılması gereken tek şeyin Allah’ın adeta bir prospektüs tarzında beyan ettiği emir ve yasaklarına gore hareket etmek olduğu” tezine karşı, “Biz, Allah’ın doğrudan doğruya miladi yedinci yüzyılın Arap Yarımadası’nda yaşayan … Devamını Oku

Bir “Metin” Olarak Kur’an’ın Fonksiyonu

Ebubekir Sifil2002, Ağustos 2002, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Kuraniyyum

Bir ilahî Kitab’a sadece “varis” olmanın, insanın kurtuluşu için yeterli olmadığı, İslam öncesi dinlerin tecrübesiyle sabit iken, “içimiz”den Kur’an dışında başka kaynak tanımamaya azmetmiş olanların, Ehl-i Kitab’ın girdiği keler deliğine meftun olması “hamakatin zirvesi” olarak tavsif edilse yeridir. Teslimiyet olmaksızın Kur’an’ın sadece bir “metin” olarak algılanmasıyla başlıyor bu macera. Arkasından, “Kur’an korunmuştur/korunacaktır, ama Sünnet için böyle bir garanti yok” ile devam ediyor. Son aşama olarak “tarihsellik” servise konuyor ve böylece arzu edilen vasata ulaşılmış oluyor. Bu arada … Devamını Oku

Batı “Hukema”dan Ne Öğrendi?

Ebubekir Sifil2002, Akaid, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Kuraniyyum, Modernizm, Temmuz 2002

İslam filozoflarının, Felsefe’nin “İslamîliğini” temellendirmek için Kur’an’ın tefekkür, i’tibar, tedebbür, tezekkür, teemmül… vurgusuna başvurması bana oldum olası “problemli” görünmüştür. Düşünürüm ki, Kur’an’ın bu alandaki çağrısı Mekkî’dir ve dahi Yüce Allah’ın vahdaniyet, kudret ve azametine imana ve bunları itirafa çağırır. Bu maksat hasıl olduktan sonra sıra “teslimiyet”e, yani “uygulama”ya gelir. Bir sonraki ise iman, amel ve ve takvada “kemal”e ulaşma merhalesidir. Ne ki İslamîliği ispatlanmaya çalışılan Felsefî düşüncenin ilk noktada durmadığı da vakıa. Zira o sistemli düşünce peşinde … Devamını Oku

“Kur’ansız İslam”ı Kim İstiyor?

Ebubekir Sifil2002, Akaid, Gazete Yazıları, Kelam, Konularına Göre, Kuraniyyum, Modernizm, Şubat 2002, Usul

Okuyucu sorularına cevaplardan oluşan yazılara kısa bir süre “zorunlu olarak” ara vermek durumundayız. Bu zorunluluk, bir yazar arkadaşın, e-posta adresime geçtiği bir mesajdan kaynaklandı. Konuyu kısaca arz edeyim: Kendisi, köşe yazısı yazdığı gazetede, benim Modern İslam Düşüncesinin Tenkidi isimli çalışmamın ilk cildinden bir seri alıntı yaparak Kur’an-Sünnet ilişkisi üzerinde duruyor. Bu seri devam ederken, adı geçen çalışmanın konusunu teşkil eden zat-ı muhterem hayli alınıyor ve o da kendi köşesinde “Kur’ansız İslam Arayışları” başlıklı bir yazı yazıyor. Beni … Devamını Oku