Fethullah Gülen Hoca ve Bahailik

Ebubekir Sifil2008, Ağustos 2008, Fethullah Gülen, Gazete Yazıları, Şahıslar

Bu köşeyi düzenli olarak izleyenler, Fethullah Gülen hocaefendi ve hareketi hakkında pek çok eleştiri yazısı okudular bugüne kadar. Bundan sonra da –ister aslî konularda olsun, isterse fer’î konularda– Ehl-i Sünnet çizginin kabulleriyle örtüşmeyen, ya da siyasî ve stratejik olarak Müslüman halkın ve ümmetin menfaatlerine aykırı düştüğünü düşündüğüm hususlarda değerlendirme ve fikir beyan etme hakkımı sonuna kadar kullanmaya devam edeceğim. Bu köşeyi işgal ettiğim sürece bunun benim için sadece bir hak değil, aynı zamanda bir vazife olduğunu düşünüyorum. … Devamını Oku

Bazı İtikadî Meseleler-6

Ebubekir Sifil2008, 2008 Yılı, Ağustos 2008, Ağustos Ayı 2008 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Cevaplamaya devam ettiğimiz okuyucu sorusunun bir diğer maddesi şöyle: “Arap alimleri ve çok İngiliz alimleri “İmam Ebul Hasan Eş’arî’nin el-İbane’si ve Makalatul İslamiyyin sahih bir yolla bize ulaşmamıştır” diyor, bu eserlerin tahrif edildiğini söylüyorlar. Ama yine de bazı yerlerde bu kitaplardan alıntı yapıyorlar. Aynen siz de alıntı yaptınız bir yazıda. O zaman Vehhabiler bu eserleri kullandığında niye karşı çıkıyor ve “el-İbane ve Makalatul İslamiyyin sahih yolla gelmemiştir ve tahrif edilmiştir” diyoruz?” İmam Ebu’l-Hasen el-Eş’arî’nin Makâlâtu’l-İslâmiyyîn isimli muhalled … Devamını Oku

Halil Hoca

Ebubekir Sifil2008, Ağustos 2008, Gazete Yazıları

Batılılaşma projesinin bu ülkenin toplumsal dokusunda derin yırtılmalara yol açtığı inkâr edilmesi mümkün olmayan bir hakikat. İlk bakışta ekonomik, siyasî, etnik… gibi görünen bir çok meselenin temelinde Batılılaşma projesinin doğurduğu travmalar var. Bu doku bu bünyeye uyum sağlayamıyor… Konumuz Batılılaşma projesinin tahlili değil. Bu projenin tamamen sun’î biçimde oluşturup toplumun gündemine koyduğu “Din-Bilim çatışması”nın kristalize olduğu alan: İmam-Öğretmen ikilemi. Batılılaşma projesinin ürettiği öğretmen tipi, toplumu dizayn etmek isteyen, toplumla ilişkisini “dışarıdan” birsi olarak kurmakta ısrar eden, içeriye … Devamını Oku

“Resmî İslam-Halk İslamı”

Ebubekir Sifil2008, Gazete Yazıları, Temmuz 2008

İslam’ın Sosyal Bilimler’in konusu olarak “birbiriyle eşdeğer” birtakım versiyonlarının bulunduğu kabulünden hareket eden yaklaşımlar, “hakikti”i kategorize etmeyi amaçladığı için sakattır, butlanla maluldür. Bir fotoğraf çekmeye matuf olan başlığı bu sebeple tırnak içine aldım. “Resmî İslam”dan maksat, devlet eliyle yerleştirilip yaygınlaştırılmaya çalışılan din anlayışıdır. Bu din anlayışının temel misyonu, halkın, Cumhuriyet’e hedef olarak tayin edilen Batılılaşma’ya engel teşkil etmekten uzak bir din anlayışına sahip kılınmasıdır. Bu çerçevede halkın dinsizleşmesinin bir mahzuru yoktur, ama tercih edilen, “uyumlu dindarlık”tır. Bu … Devamını Oku

Bazı İtikadî Meseleler-5

Ebubekir Sifil2008, 2008 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2008, Temmuz Ayı 2008 OS

Okuyucu sorusunun bir başka maddesi şöyleydi: “Bizim bugün alimlerimizden öğrendiğimize göre, İbn Teymiyye’den akide almak doğru değildir. O bu kadar icmaya karşıysa ve mesela tevessül, Resulullah’ın kabrini ziyaret vs. konularında ehli sünnete karşı tutumları varsa, nasıl oluyor da pek çok alim onu Şeyhülislam olarak ya da büyük müctehid olarak övüyor? Nasıl olur da, aslında tekfir edilecek kişi birden Seyhülislam oluyor? Bu da bir çelişkiye benzemiyor mu? İbn Teymiyye’y’i öven alimlerin isimlerini zikreden ve Vehhabiler tarafından hazırlanmış uzun … Devamını Oku

“İslam Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu”

Ebubekir Sifil2008, Gazete Yazıları, Temmuz 2008

İtalyan Le Repubblica gazetesi, Ekonomi ekinde Türkiye’deki ekonomik gelişmeyi başlıktaki cümle ile ifade etmiş. Gazete; Kayseri, Adana, Gaziantep… gibi Anadolu şehirlerindeki ekonomik gelişmeyi sürükleyen iş adamlarından bahsederken kullanmış bu ifadeyi… La Rebpplica’nın üzerinde durduğu husus, “yeni işadamı” proilinin Türk ekonomisinme kazandırdıkları. Ama burada bizim için de önemli bir nokta var: Bu yeni işadamı profili, aynı zamanda Türkiye’deki dönüşümü de simgeliyor. Başlıktaki ifade, Max Weber’in ünlü eseri “Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu”ndan ilham alınarak oluşturulmuş; itiraf edelim ki, … Devamını Oku

Birlikte Yaşamak ve “Bir Olmak”

Ebubekir Sifil2008, Gazete Yazıları, Temmuz 2008

İslam’ın diğer din ve inanç sistemleriyle fazlaca ayrışmadığını, ortak yönlerin hayli fazla olduğunu ispatlamak, modernist Müslümanların en fazla hassasiyet gösterdiği konulardan birisi olmuştur hep. Müslümanlar’la gayrimüslimlerin yüzyıllar boyunca bir arada yaşamış bulunmasını, İslam’ın engin bir hoşgörü anlayışına sahip olduğu tezine dayanak yapan modernistlerimiz, bu anlamda İslam’ın “çoğulcu” ve “kapsayıcı” olduğunu söylemekten ayrı bir haz alır. Yukarıdaki son cümlede tırnak içinde verdiğim iki kelime aslında iki “kavram”dır ve bilincimize modern zamanlarda musallat olmuştur. Biz farkında olalım ya da … Devamını Oku

Kolaylık Dini

Ebubekir Sifil2008, Gazete Yazıları, Temmuz 2008

Bu köşede daha önce de birkaç kere işlenmiş bulunan “Din’in kolaylaştırılması” ya da “İslam’ın kolaylık dini olduğu” tezi, üzerine “din anlayışı” bina edildiği için önemli; dolayısıyla zaman zaman bu konu hakkında yazmaya devam edeceğim. Hz. Aişe (r.anha) validemiz, Efendimiz (s.a.v)’i anlatırken O’nun, iki iş arasında muhayyer kaldığı zaman daima kolay olanı seçtiğini söylemiştir.[1]el-Muvatta, “Hüsnü’l-Huluk”, 1; el-Buhârî, “Menâkıb”, 20; Müslim, “Fedâil”, 77… Bu rivayetin, İslam’ın “kolaylık dini” olduğu söylemine sıklıkla gerekçe kılındığı herkesin malumu. Ancak Hz. Aişe (r.anha) validemiz, … Devamını Oku

Kur’an’ı Mehcur Bırakmak

Ebubekir Sifil[dosya], 2008, Gazete Yazıları, Kur'an Müslümanlığı, Temmuz 2008

Modern zamanlarda Müslümanlar’ın Kur’an’ı mehcur (terk edilmiş) bıraktığı ve bunun, başımıza gelen bunca zilletin en büyük sebebi olduğu hakikat. Ne ki, Ümmet’in içinde bulunduğu çıkmazlardan ancak “Kur’an’a dönüş” ile kurtulabileceğini söyleyenlerin sayısı her geçen gün arttığı halde çok fazla bir şey değişmiyor. Bu söylemi dillendirenlerin, sadece ülkemizde değil, İslam Dünyası’nın farklı yerlerde hemen hemen aynı argümanları kullandığını, aynı gerekçelere dayandığını biliyoruz. Bu nokta ilginçtir… Söylediklerinin “mutlak hakikat” olduğu vehmiyle, en bariz hata ve yanlışlarına dikkat çekenleri bile … Devamını Oku

Bazı İtikadî Meseleler-4

Ebubekir Sifil2008, 2008 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2008, Temmuz Ayı 2008 OS

İcmaya karşı tutum küfürse, niye İbn Teymiyye tekfir edilmiyor? İbn Teymiyye’nin, hakkında icma bulunduğu söylenen birtakım meselelere muhalefet ettiği doğrudur. Bunlardan birisi talak meselesidir. Hatta itikadî bazı meselelerde de İbn Teymiyye’nin muhalif bir tutum içinde bulunduğunu biliyoruz. Bu durumda İbn Teymiyye’nin tekfir edilmemesini iki noktada açıklamak mümkündür: Önceki yazılarda da belirttiğim gibi bir sözün/görüşün küfür olduğunu söylemekle onun sahibinin kâfir olduğunu söylemek birbirinden farklı şeylerdir. Değindiğim hususlarda İbn Teymiyye’nin ileri sürdüğü görüşün küfür olduğu söylenmemiş değildir. Ancak … Devamını Oku