Soru Müslümanların oluşmaya başlayan tatil kültürü, özellikle de 5 yıldızlı otellerde tatil yapma konusunda kafam karışık. 5 yıldızlı otellerde tatil yapmak hakkında haram, mekruh vb. bir hüküm verilebilir mi? Yoksa helalden istifade olduğu için iyi bir şey denebilir mi? Varsa mahsurları nelerdir? Mahsurları var dersek, müslümanlar eğlenmek ve dinlenmek için ne yapmalı? Özellikle bayanlar da yüzme nimetinden istifade etmek istiyorlar. Cevap Modern zamanların müslümanların gündemine soktuğu olgulardan birisi tatil. Problemin iki boyutu var: “Müslümanlar tatil yapmaz; İslam’da … Devamını Oku
“Cemaatli” Olmak, “Cemaatçi” Olmak
Müslümanların hayatı “cemaat” şuuru içinde yaşamasından daha tabii ve gerekli bir şey olamaz. Bu, aidiyetlerimizin tabii sonucudur. Allah Teala müslümanları “kardeş” ilan etmiş, Efendimiz (s.a.v) de bize “Ümmet” olarak yaşamanın şartlarını ve imkânlarını göstermiştir. Ehl-i Sünnet olmanın en tabii tezahürlerinden birisidir “cemaat” şuurunu yaşamak ve yaşatmak. “Ehl-i Sünnet” terkibinin hemen arkasından dile getirdiğimiz “ve’l-Cemaat” terkibi de bunu ifade eder. Ümmet olarak bir arada yaşamak, “tekdüzeleşmek” değildir. Herkesin aynı şekilde davranması, herkesin aynı seciyeye sahip olması Ümmet olmanın … Devamını Oku
“Hz. Peygamber (sav)’in Namazı”
Bir şeyi Efendimiz (s.a.v)’in yaptığı gibi yapmak bir müslümanın en büyük idealidir. O’na “ulaşmak” mümkün olmasa da “yakın” olma”nın göstergesidir bu çünkü. Bu hassasiyetin, Sünnet’in bağlayıcılığı bağlamında da elbette ayrı bir önemi vardır. Hayatı Efendimiz (s.a.v)’in yaşadığı gibi yaşama çerçevesi içinde ibadetlerimize de hakim olması gereken bu anlayış doğrultusunda günümüzde “Resulullah (s.a.v.)’in Namazı” gibi başlıklarla kaleme alınmış çalışmalar bulunduğu malum. Bu tarz çalışmaların, Efendimiz (s.a.v)’in örnekliğini ortaya koyma işlevi dışında, zihin çeldirici bir fonksiyonu da oluyor. Yazarı … Devamını Oku
İtalya Seyahati
Geçen ayın 20’si ile 23’ü arası İtalya İslam Cemaati Vakfı’nın davetlisi olarak bu ülkede bulunduk. Milano ve İmperia’da programlar yaptık. Dolu dolu geçen 3 günün sonunda, her biri hafızamda ayrı bir yer edinen İtalya’daki kardeşlerimize veda ederek ayrıldık. İtalya, ülkemizden gidenlerin teşkilatlanması noktasında Avrupa’nın diğer ülkelerine göre hayli geride bulunuyor. Anlattıklarına göre sadece 3 şehirde teşkilatlanabilmişler. Diğer şehirlerde de ülkemizden gitmiş insanlar bulunduğunda şüphe yok; ama henüz onlara ulaşılamamış… Müslüman nüfusun büyük çoğunluğunu Araplar oluşturuyor bu ülkede. … Devamını Oku
Ehl-i Kitap Kadınlarla Evlilik / 12 İmam-2
Birinci kısmını bir önceki Pazar yazısında cevaplandırdığım sorunun ikinci kısmı şöyleydi: “Kütübi Sitte hadis kitaplarında Peygamber Efendimiz’den rivayet olunan ‘Benden sonra 12 halife gelecek ve hepsi Kureyş’ten olacak.’ hadisi sahih midir? Bazı tefsirlerde ve hadislerde İsrailiyat olduğu söylenir. Yine aynı şekilde Şia ve diğer bidat mezheplerin etkileri de anlatılır. Bu da bu tür bir hadis midir? Şia bu hadisten 12 İmama işaret edildiği manasını çıkarıyor.” Önce mezkûr hadisin durumunu görelim: Efendimiz (s.a.v), hepsi de Kureyş kabilesinden olmak … Devamını Oku
Nüzul-i İsa (as) Konusundaki Bir İşkâl Ve Cevabı
Hz. İsa (a.s)’ın nüzulüne naklî zeminde getirilen “ciddiye alınabilir” iddialardan birisi, nüzul-i İsa (a.s) inancının, Efendimiz (s.a.v)’den sonra peygamber gelmeyeceği gerçeğiyle çelişki teşkil etmesi. Kur’an, Efendimiz (s.a.v)’in “Hâtemu’n-nebiyyyîn” (Nebilerin sonuncusu)[1]33/el-Ahzâb, 40. olduğunu açıkça bildirmiş, Efendimiz (s.a.v) de kendisinden sonra Nebi gelmeyeceğini haber vermiştir.[2]el-Buhârî, “Enbiyâ”, 51; Müslim, “İmâre”, 44, “Fedâil”, 30… Buna bağlı olarak ileri sürülen bir diğer iddia da, Efendimiz (s.a.v)’den sonra gelmesi halinde Hz. İsa (a.s)’ın “peygamberlik” vasfından söz edilemeyeceği, bir anlamda “tenzil-i rütbe”ye maruz kalmasının söz konusu … Devamını Oku
İslamî İlimlerde Yenilik Talepleri
Günümüzde -özellikle bir kısım akademik çevrelerde- dinin tecdidi konusunda değişik bir anlayış hüküm sürüyor. Onlar “tecdid” denildiğinde Din’in baştan aşağıya yenilenmesini, yeni ve farklı bir din anlayışının ikame edilmesini anlıyor. İtikadıyla, ameliyle, Kitap ve Sünnet anlayışıyla tamamen farklı olan bu anlayışın “Selef” konusundaki düşüncesi de farklıdır tabii olarak. Sahabe çağından itibaren her nesil, sonra gelenlerin dindarlığında, takvasında ve dinî hassasiyetinde önce geçenlere oranla bir azalma ve eksilme olduğunu söyleyegelmiştir. Herhangi bir konuda ideal davranışın ve anlayışın nerede … Devamını Oku
Ehl-i Kitap Erkekle Evlilik ve Diyanet İlmihali
Diyanet’in neşrettiği İlmihal’de mü’min kadının Ehl-i Kitap erkekle evliliği meselesinin işleniş tarzı konusunda son birkaç yazıda yaptığım atıfta bir “yanlış anlama” olduğunu ileri süren bir dostumun yaklaşımı üzerinde duracağım bugün. Önce İlmihal’in konuyla ilgili olarak ne dediğine bakalım: “Müslüman bir erkeğin Ehl-i kitap yani Yahudi ve Hıristiyan olmayan bir kadınla evlenmesi yasaktır. Kur’ân-ı Kerim’de, “Müşrik kadınlarla iman edinceye kadar evlenmeyin” (el-Bakara 2/221) buyurulmaktadır. Müşrik Allah’ın birliğine inanmayan, ona ortak koşan kimse demektir. Yahudi ve Hıristiyan kadınlarla evlenilebilir … Devamını Oku
Ehl-İ Kitap Kadınlarla Evlilik / 12 İmam
Soru “1-Ehli kitap sadece Musevileri ve Hıristiyanları mı kapsar? Eğer öyle ise Maide Suresi 5. ayetinde evlenilmesine izin verilmiş olanlar kadınlar yalnız Hıristiyan ve Museviler midir? Budist, Hindu, Zerdüşt bir bayanla Müslüman bir erkeğin evlenmesi caiz midir? 2-Kütübi Sitte hadis kitaplarında Peygamber Efendimiz’den rivayet olunan ‘Benden sonra 12 halife gelecek ve hepsi Kureyş’ten olacak.’ hadisi sahih midir? Bazı tefsirlerde ve hadislerde İsrailiyat olduğu söylenir yine aynı şekilde Şia ve diğer bidat mezheplerin etkileri de anlatılır. Bu da … Devamını Oku
Yine Diyanet-2
“Bir yazar”a cevaben kaleme aldığı yazılarından birinde Karaman hoca, Diyanet’in ve Diyanet Vakfı’nın neşrettiği her eser ve yazının Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan geçtiğini, kendisinin de “sahih İslam”ı öğrenmek isteyenlere öncelikle bu kuruldan geçen eserleri tavsiye ettiğini, bu kuruldan çıkabilecek hatalı bir kararın affedilen, hatta ecir alan “ictihad hatası” olacağını söylüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından neşredilmiş bulunan bütün eserleri kapsayan bu “garanti”ye ne kadar itimat edebiliriz? Neşri devam eden İslam Ansiklopedisi’nde cehennem azabının ebedîliği … Devamını Oku