Haram Aylar-2

Ebubekir SifilUncategorized

Muharrem ayı, hem haram aylardan biri olarak, hem de tarihte meydana gelmiş son derece önemli hadiselere zarf olması dolayısıyla bizim için ayrı bir anlam taşır.

el-Beyhakî, Abdullah b. Abbâs (r.a)’ın, 89/el-Fecr, 1-2. ayetleri hakkında şöyle dediğini nakleder: “Buradaki “fecr”, senenin fecri (başlangıcı olan) Muharrem ayıdır.”[1]el-Beyhakî, Şu’abu’l-Îmân, III, 359.

Sahih rivayetler, Hz. Nuh (a.s)’ın gemisinin bu ayın onuncu gününde (Aşura gününde) Cudi dağı üzerine oturduğunu, Hz. Musa (a.s) önderliğindeki İsrailoğulları’nın yine aynı zaman diliminde Kızıldeniz’i geçerek Firavun ve ordusundan kurtulduğunu haber vermektedir.

Muhtemelen bu arka plana dayanarak cahiliye Arapları da Muharrem’in onuncu gününü (Aşura) oruçlu geçirirdi. Efendimiz (s.a.v), Mekke döneminden itibaren Ramazan orucu farz kılınana kadar bu ayda oruç tutmuş, ashabına da bu orucu emir buyurmuştur. Ramazan orucu farz kılındığında Muharrem orucunun tutulmasını herkesin kendi tercihine bırakmıştır.[2]el-Buhârî, “Savm”, 1; Müslim, “Sıyâm”, 125.

Belki bu sebeplerden, belki de bizatihi sahip olduğu kıymet sebebiyle Muharrem ayında tutulan orucun, Ramazan orucundan sonraki en faziletli oruç olduğu haber verilmiştir. “Ramazan’dan sonra hangi ayda oruç tutmamı emir buyurursun?” diye soran birine Hz. Ali (r.a) şöyle mukabele etmiştir: “Ramazan ayı dışında hangi ayda oruç tutmamı emir buyurursunuz?” diyerek Hz. Peygamber (s.a.v)’e soran kimse dışında bu meseleyi senden başka soranı görmedim. Hz. Peygamber (s.a.v) ona şöyle cevap vermişti: “Eğer Ramazan ayı dışında oruç tutacaksan Muharrem ayını tut. Zira o, Allah’ın ayıdır; Allah o ayda bir kavmin tevbesini kabul buyurmuştur.”[3]et-Tirmizî, “Savm”, 41; el-Bezzâr, el-Müsned, II, 279. Hemen belirtelim ki, bu rivayet, senedindeki bazı kusurlar sebebiyle itimada şayan bulunmamıştır.[4]İbn Receb, Letâifu’Ma’ârif, 77. Kaldı ki Efendimiz (s.a.v)’in Muharrem ayını oruçlu geçirdiğine dair herhangi bir muteber rivayet mevcut değildir.

Öyleyse şu rivayeti nasıl anlamalıyız: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem orucudur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.”[5]Müslim, “Sıyâm”, 202-3; İbn Hibbân, es-Sahîh, VIII, 398.

Allahu a’lem kaydıyla söyleyelim; bu rivayet, Muharrem ayı içinde yer alan ve bizim “Aşura orucu” dediğimiz oruçla ilgilidir. Yukarıda da geçtiği gibi Efendimiz (s.a.v)’in, Ramazan orucu farz kılınmadan önce bu orucu tuttuğunu, Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da onu tutmaya devam ettiğini biliyoruz. Hatta son Aşura orucunu tuttuktan sonra, “Seneye çıkarsam dokuzuncu günü de tutacağım” buyurmuştur.[6]Müslim, “Sıyâm”, 134. Dolayısıyla Ramazan orucundan sonraki en faziletli orucun Aşura orucu olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Muhadramun’dan[7]Hem cahiliye hem de İslam dönemlerini görmüş, Tabiun nesline mensup kimselere denir. Ebû Osman en-Nehdî şöyle demiştir: “Onlar (Sahabe), şu üç 10 gün konusunda hassasiyet gösterirlerdi: Ramazan’ın son 10 günü ve Zilhicce ile Muharrem’in ilk 10’ar günü.”[8]İbn Receb, a.g.e., 80. Bu rivayet de yukarıdaki tesbitimizi doğrular niteliktedir.

Muharrem ayı, Efendimiz (s.a.v) tarafından “Allah’ın ayı” (Şehrullah) olarak ifade buyurulmuştur. Alimler, bu isimlendirmenin, Muharrem ayının “haram aylardan” biri olarak hürmetinin büyüklüğüne işaret ettiğini söylemiştir.

Devam edecek. 

Milli Gazete – 5 Aralık 2011

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 el-Beyhakî, Şu’abu’l-Îmân, III, 359.
2 el-Buhârî, “Savm”, 1; Müslim, “Sıyâm”, 125.
3 et-Tirmizî, “Savm”, 41; el-Bezzâr, el-Müsned, II, 279.
4 İbn Receb, Letâifu’Ma’ârif, 77.
5 Müslim, “Sıyâm”, 202-3; İbn Hibbân, es-Sahîh, VIII, 398.
6 Müslim, “Sıyâm”, 134.
7 Hem cahiliye hem de İslam dönemlerini görmüş, Tabiun nesline mensup kimselere denir.
8 İbn Receb, a.g.e., 80.