Bu ülkede İslam’ın diğer yönlerini olduğu gibi “cihad” hükmünü ve bu hükmün pratiğini de kendisine “Selefî” diyen kardeşlerimizden öğrenmek durumunda kalmış gençlerimizin sayısı önemli bir yekün oluşturuyor. Bunda bütün kabahat onların değil şüphesiz. Onlara bunu anlatması gereken bizlerin, yetki sahiplerinin, karar mekanizmalarının başında bulunanların, konuşanların, yazanların.. bu noktada sorumluluğu büyük. Bu noktada kemiyet ve keyfiyet planında daha fazlasının yapılması gerektiği ortada.. Ancak İslam adına öğrenilmesi gereken şeyleri Selefî/Cihâdî diye anılan kesimlerden öğrenme ısrarı gerçekten bir “yoksunluğa” ve … Devamını Oku
Mezhep Savaşı Çığırtkanlığı
Enformasyon çağında olduğumuz söylenir ya sık sık; maruz bulunduğumuz duruma bakınca, bunu, başına olumsuzluk belirten ekle “dezenformasyon” şeklinde anlamak gerekir aslında. Enformasyon “propaganda”ya dönüşünce “stratejik” bir mahiyet kazanıyor zira. Ve yaşadığımız, bu anlamda tam anlamıyla bir “maruz kalma” durumu… Evet, yıllardır dilim döndüğünce üç çağdaş bid’at akımın -Modernizm, Vehhâbizm ve Şiizm- İslam coğrafyası -ve o çerçevede ülkemiz- için tehdit oluşturduğunu söylüyorum ve söylediklerimin arkasındayım. Bunlar arasında Şiizm’in altını kalın çizgilerle çizmemiz gerekiyor. Gerekiyor, zira İran’ın, ülkemizde ve … Devamını Oku
Türkiye ve İslam Dünyası
İçinden geçmekte olduğumuz sancılı süreç, İslam Dünyası’nın geleceğinde hangi unsurların “belirleyici” olacağı sorusunun cevabını her aktörün kendi hesabına göre tayin etme mücadelesini anlatıyor aynı zamanda. Denklem içinde her zaman ağırlıklı bir yer tutmaya devam eden Batı, klasik metodunu uygulamaya devam ediyor: Oyunu, “üst yapı”yı manipüle ederek kurgulamak. Buradaki “üst yapı” ifadesi, “halk” dışındaki –asker, siyaset, ekonomi, medya… gibi– bütün unsurları anlatıyor. Son örnek Mısır… Daha evvel farklı coğrafyalarda sahneye koyduğu “kadife devrim”, “turuncu devrim”… benzeri icraatları Arap … Devamını Oku
Avrupa’nın Ahvali
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Avrupa seyahatleri yoğun şekilde devam ediyor. Bu yazıyı Hollanda’dan yazıyorum. Bu coğrafyada yaşayan Müslüman nüfus ve o çerçevede Anadolu insanı, İslam coğrafyasında yaşayanlara kıyasla ilave pek çok problemle baş etmek zorunda. Her şeyden önce yaşadıkları ülkelerin sosyo-kültürel, tarihsel ve dinî farklılığından gelen “yapısal” problemler söz konusu. Her ne kadar “Avrupa Birliği”ne ruh veren bir takım değerler (Avrupa değerleri) olduğu söylense de, pratikte durum hiç öyle değil. Avrupa insanı farklı bir … Devamını Oku
Fransa’daki Olay Üzerine
Bu ilk değil; son da olmayacak. Artık herkes biliyor ki bunlar spontan gelişen olaylar değil. Küresel etkiler oluşturacak bir eylem planlıyorsanız, muhtemel sonuçlarını öngörerek adım atmış olmalısınız. Sanmayın ki mahut dergide çıkan karikatür, dergide çalışan herhangi bir çizerin, tamamen kendi inisiyatifi ile masa başına oturup aklına geleni resmedivermesinden ibaret anlık bir kararın neticesi. Özellikle de daha önceki benzerlerinin yol açtığı sonuçlar ortadayken… İslam Dünyası üzerinde küresel etkiler oluşturacak planları olanlar, Müslümanların “keşf edilmiş zayıf noktaları”nı değerlendirerek hamleler … Devamını Oku
Muhammed b. Abdilvehhâb ve Tekfir
İnsanımızın kendine yabancılaştırıldığı modern dönemde, kendi değerlerinin uzağına savrulmuş genç neslin bir kesimi can simidi olarak Vehhâbî akidesine sığınıyor. Kendisine okunan bir-iki ayet, bir-iki hadis ve sözüm ona Selef’ten nakledilen bir-iki anekdot, asırlar boyu en temel varlık alanını oluşturmuş bulunan Ehl-i Sünnet akidesini terk edip Vehhâbî ideolojisine kayması için fazlasıyla yeterli oluyor. Oysa kendisine okunan ayetlerin delalet, hadislerinse hem sübut hem delalet yönünden arz ettiği durum kendisine belletildiğinin aksini ifade ediyor. Meselenin bu boyutu uzun izahat istediği … Devamını Oku
Nereden Çıktı Bu IŞİD?
Son zamanlarda özellikle yurt dışı konferanslarının hemen tamamını bu meseleye hasretmek durumunda kaldım. Daha doğrusu talepler hep bu istikamette geliyor. Özellikle bir kısım gençlerimizin kafası hayli karışık. Bir yanda bir “Hilafet Devleti” ve o eksende sürdürülen bir “cihad” var; öbür yanda neredeyse bütün Ümmet burada bir arıza bulunduğunu söylüyor.. Öncelikle şunu söyleyelim: Bu bir arıza, evet. Ve bu arızayı konuşurken fotoğrafın bütününü ortaya koyabilmek için meseleye iki açıdan bakmak gerekiyor: IŞİD’i ortaya çıkaran iç ve dış faktörler, … Devamını Oku
Bazı Kardeşlerimiz Aklını Başına Alana Kadar Yazacağım
Tarih boyunca olduğu gibi bugün de Şia İslam Ümmet’inin “azınlık” bir kesimini teşkil ediyor. Dinden çıktığı sadece Ehl-i Sünnet tarafından değil, diğer şiiler tarafından da itiraf edilen Batınî fırkaları da hesaptan düşersek Şia’nın gerçek ağırlığının, bugünün dünyasında sahip olduğu özgül ağırlıktan çok daha az olduğu görülecektir. Öte yandan özellikle gençler arasında etkisini gittikçe artırdığı gözlenen Vehhabi propagandası da denklemin diğer kısmını oluşturuyor. Bu fırkanın da –Kerrâmiyye gibi fırkaların devamı olduğunu dikkate alarak söylersek– özgül ağırlığıyla gerçek ağırlığı … Devamını Oku
Kabir Meselesinde İtiraza Cevap-3
Bu meseleyi hak ettiğinden fazla uzatmak istemediğim için son bir mülahazayla kapatacağım. “Allahu Teala’nın huzurunda, Resulü’nün s.a.s. hadislerini olduğu gibi alıp uygulayan, veya en azından, uygulayamasa bile, onlara aykırı uygulamaları haram veya mekruh olarak görmeye devam edenler mi kendilerini daha rahat savunabilirler, yoksa, “Hadisler böyleydi ama sonradan bunlar yapıldı, biz de onayladık, bize bu uygulama faydalı göründü” diyenler mi?” Okuyucu mesajı bu sözlerle sona eriyordu. Evet aslında mesele bu noktada düğümleniyor. Herkesçe malumdur ki bu algı sadece … Devamını Oku
Kabir Meselesinde İtiraza Cevap-1
Öncelikle itiraz sahibine katkısı için teşekkür ederek başlayayım. İtiraz sahibi kardeşimin meseleyi “türbeler” üzerinden ele alınmayı tercih ettiği dikkat çekiyor. Evet, “kabir üzerine bina yapma” olgusu türbeyi de içine alır, ama ondan ibaret değildir. Bugün herhangi bir kabristanda binlercesini gördüğümüz, hatta görmesek garipseyeceğimiz, “mezar böyle mi olmalı” diyeceğimiz mezar stilidir aslında söz konusu olan. Vehhabilerin bu mezar stiline dahi tahammülleri olmadığı malumdur. “İllet-hikmet” meselesi tam da burada devreye giriyor. Vehhabilere bakarsanız, mezarların “belki” en fazla yerden bir … Devamını Oku