Ehl-i Sünnet Müslümanlığın Kendisidir

Ebubekir Sifil[dosya], Kur'an Müslümanlığı, Yazılar

Ehl-i Sünnet Müslümanlığın Kendisidir

Ehl-i sünnet anlayışına yönelik  yapılan itirazların asıl amacı sizce nedir? Sahabe asrından sonra İslam  fütuhatı genişlemeye başladı. Farklı kültürlerden ve dinlerden kitleler  halinde İslam’a girişler başladı. Bir taraftan farklı kültürler ve dinlerin, bir taraftan içerideki bir takım  arızalı anlayışların, yapıların etkisi ile Saha­be Asrı’nın sonlarına doğru saha­benin hiç görmediği, duymadığı bir takım fikirler, görüşler duyulmaya, görülmeye başlandı. Dolayısıyla Ehl-i sünnet dışı, Ehl-i sünnet’e aykırı fikirlerin, görüşlerin tarihi o zaman dilimine kadar gider. O zaman, sahabenin genç kuşağı hayattaydı … Devamını Oku

İmam Ebû Hanîfe ve Allah Teala’nın Cihet ve Mekândan Tenzihi – 4

Ebubekir Sifil2015, 2015 Yılı, Ebû Hanîfe, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Şahıslar, Şubat 2015, Şubat Ayı 2015 OS

Geçen 3 yazı (1.Yazı, 2.Yazı, 3.Yazı için tıklayınız)* boyunca naklettiğim hususlardan açıkça anlaşılmaktadır ki İmam Ebû Hanîfe, Allah Teala’nın mekânsal anlamda “gökte” olduğunu söylemeyi kesinlikle onaylamamakta, tam tersine Yüce Allah’a mekân isnadı anlamına gelecek her türlü yaklaşımı reddetmektedir. Bütün bu arka planı aklımızda tutarak baktığımızda İmam’ın, Allah Teala’ya dua edilirken aşağıya değil yukarıya yönelmemizdeki hikmeti de,  “Cariye hadisi” konusundaki tavrını da aynı bağlamda, yani “tenzih merkezli” olarak değerlendirmemiz gerektiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla İmam Ebû Hanîfe’nin “Eynellah … Devamını Oku

Ehl-i Sünnet’in Ayırt Edici Vasfı

Ebubekir Sifil[dosya], 2009, Ehl-i Sünnet, Gazete Yazıları, Mart 2009

Ehl-i Sünnet ’in Ayırt Edici Vasfı - Ebubekir Sifil

Ehl-i Sünnet’i diğerlerinden ayıran hususiyetlerin neler olduğunu bilmenin en kestirme yolu Sahabe’ye bakmaktır. Sahabe neye nasıl inanmış ve neyi nasıl yapmışsa, o hususlarda onlar gibi davranmak Ehl-i Sünnet’in ayırt edici vasfıdır. Daha önce de değişik vesilelerle ifade etmeye çalıştığım gibi, Mu’tezile’nin bir kısmı ve Haricîler dışında hiçbir fırka bir kurum olarak Sünnet’i toptan inkâr ve reddetmemiştir. Ancak bu durumun onları “Sünnet Ehli” yapmaya yetmediğine dikkat edilmelidir. Günümüzde de bir kısım çevreler Sünnet’i bir kurum olarak toptan reddetmediklerini … Devamını Oku