Bugünün küresel dünyasında var olmanın iki yolu mevcut Bir: İradesini, küresel oyunu kurgulayanların iradesine teslim edip, onların emir eri gibi hareket ederek. İki: kendi kaderine sahip çıkıp, kendi oyununu kurgulama iradesini göstererek. Müslümanlar tarih boyunca ikinci yolu tercih etti. Başkasının oyununda figüran olmak hiçbir zaman benimsediğimiz alternatif olmadı. Oyunu hep kendimiz kurduk ve tarihe “nesne” olarak değil, “özne” olarak katıldık. Elbette bu, bedel isteyen, çaba isteyen, fedakârlık isteyen bir mesele. Büyük ülke olmak, kendi iç problemlerini halletmiş … Devamını Oku
İmamiyye Şiası, Akaid, Ümmetin Birliği, Mezhepçilik Vesaire-3
Sorular İran’ın İslam Dünyası’yla ilişkisinin “mezhebe dayalı devrim ihracı” politikası üzerine oturduğu gün gibi aşikâr iken, bu gerçeği görmeyenlerin kendilerine şu soruları sorup cevabını “hakikati rencide etmemeye özen göstererek vermeleri gerekir: Devrim sonrası İran’da Sünnî kesim ne durumdadır? Devrimin ölüm cezasına çarptırıp infaz ettiği sünnî alimlerin suçu neydi, sayıları kaçtı? Şu andaki ahvalleri nedir? İran Şiiliğinin Sünnîliğe bakışında devrim öncesiyle devrim sonrası arasında herhangi bir farklılık var mıdır, varsa nedir? Bu sorunun “söylemden öte”, somut hadise ve … Devamını Oku