Geçen 3 yazı (1.Yazı, 2.Yazı, 3.Yazı için tıklayınız)* boyunca naklettiğim hususlardan açıkça anlaşılmaktadır ki İmam Ebû Hanîfe, Allah Teala’nın mekânsal anlamda “gökte” olduğunu söylemeyi kesinlikle onaylamamakta, tam tersine Yüce Allah’a mekân isnadı anlamına gelecek her türlü yaklaşımı reddetmektedir. Bütün bu arka planı aklımızda tutarak baktığımızda İmam’ın, Allah Teala’ya dua edilirken aşağıya değil yukarıya yönelmemizdeki hikmeti de, “Cariye hadisi” konusundaki tavrını da aynı bağlamda, yani “tenzih merkezli” olarak değerlendirmemiz gerektiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla İmam Ebû Hanîfe’nin “Eynellah … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe ve Allah Teala’nın Cihet ve Mekândan Tenzihi – 3
İmam Ebû Hanîfe’nin “istiva”yı “yerleşme/mekân tutma” tarzında anlamadığını gösteren bir diğer husus da, gerek el-Fıkhu’l-Ekber‘de[1]Ali el-Karî’nin Minahu’r-Ravdi’l-Ezher’I ile birlikte, 119; Kemâluddîn el-Beyâdî, el-Usûlu’l-Münîfe, 43., gerekse el-Akîdetu’t-Tahâviyye‘de[2]Ebû Ca’fer et-Tahâvî, el-Akîdetu’t-Tahâviyye (Sa’îd Fûde’nin eş-Şerhu’l-Kebîr‘i ile birlikte), I, 682. Yüce Allah’ın zatı için bir sınır tasavvur etmenin doğru olmadığını vurgulamak amacıyla “lâ hadde leh”, “te’âlâ ani’l-hudûd ve’l-ğâyât” (“O’nun zatının bir sınırı yoktur”, “(Zatının birtakım) sınırlar(la mahdut olmasın)dan ve son noktaları bulunmaktan münezzehtir”) gibi ifadeler kullanmış olmasıdır. Allah Teala’nın zatının, Arş’a bakan … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe ve Allah Teala’nın Cihet ve Mekândan Tenzihi-2
Bir önceki yazıda İmam Ebû Hanîfe’den, “Allah Teala-mekân ilişkisi” konusunda aktardıklarımdan çıkan sonuçları şöyle maddeleştirebiliriz: Allah Teala, mahlukların sıfatlarıyla tavsif edilemez. Allah Teala, ihtiyaç duymaksızın ve üzerine yerleşmeksizin Arş’a istiva etmiştir. Allah Teala’nın arş’a istivası ihtiyaç dolayısıyla olsaydı, Arş’ı yaratmadan önce de bir başka mekânda olması gerekirdi? (Oysa) “nerede”, “mekân”, “şey” (gibi kavramlar ve medlulleri) yokken de Allah Teala vardı. Allah Teala’nın mahlukatına uzaklığı ve yakınlığı, mesafe uzunluğu ve kısalığı tarzında değildir. O’na dua edilirken aşağıya değil, … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe ve Allah Teala’nın Cihet ve Mekândan Tenzihi-1
Soru İmam-ı A’zam’ın Allah’ın gökte olduğunu söylediği, Allah gökte değildir diyenleri tekfir ettiği naklediliyor, doğru mu? Doğruysa Allah mekândan münezzehtir sözü Ehl-i Sünnet’e ait bir inancı yansıtmıyor demektir. Ya da İmam-ı A’zam’ın Ehl-i Sünnet olmadığını söylememiz gerekir. Doğrusu nedir? Cevap İmam Ebû Hanîfe’nin, Allah Teala’nın gökte olmadığını söyleyenin ya da Allah Teala’nın gökte olduğunu inkâr edenin kâfir olduğunu söylediği, itikadda Selef çizgisini takip ettiğini söyleyen pek çok kimse tarafından iddia edilmiştir/edilmektedir. Bu, ya cehaletten ya da bilerek … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe Ve Hadis İmamları-3
Bir önceki yazıda İmam Ebû Hanîfe’den rivayette bulunan ve Kütüb-i Sitte müelliflerine hocalık etmiş olan büyük muhaddislerin İmam Ebû Hanîfe’den rivayette bulunduğunu görmek için el-Mizzî’nin Tehzîbu’l-Kemâl’ine bakmanın yeterli olacağını söylemiştim. Keza Kütüb-i Sitte müelliflerinin onun rivayetlerine yer vermemiş olmasının “güven” meselesi olarak algılanmaması gerektiğini birkaç örnek üzerinden ifade etmeye çalışmıştım. İbn Hacer el-Askalânî’nin, Ta’cîlu’l-Menfa’a’sı konumuz açısından son derece önemli bir çalışmadır. Zira bu eserde 4 mezhep imamı tarafından rivayetleri alınmış olduğu halde Kütüb-i Sitte’de rivayetlerine yer verilmemiş … Devamını Oku
Okuyucu Soruları 24 İmam Ebû Hanîfe Ve Hadis İmamları-2
Kütüb-i Sitte müelliflerinin İmam Ebû Hanîfe’nin rivayetlerine yer vermemesinin son derece önemli teknik boyutları vardır. Böyle meselelerin herkes tarafından ve uluorta konuşulması büyük zararlara sebebiyet verir. Bizler, bütün mü’min kardeşlerimiz hakkında, ancak özellikle de bu ümmetin rehberleri olan o imamlar hakkında konuşurken, onların hemen yanı başımızda durduklarını farz ederek ve ağzımızdan onlar hakkında çıkan her sözün mahkeme-i kübrada mutlaka karşımıza dikileceğini bilerek konuşmalıyız. Belki sıradan bir insanın hakkına girmenin zararı kendimizle sınırlı kalır; ama o büyük insanların … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe Ve Hadis İmamları-1
Soru “Sayın hocam dün bir mesele oldu. Arkadaşın biri dedi ki, Kütüb-i Sitte müellifleri İmamı Azam’a güvenmedikleri için ondan hadis nakletmemişler. Bu konuyu biraz geniş şekilde izah ederseniz duacınız olurum.” Cevap İmam Ebû Hanîfe hakkında Hadis imamlarından bazılarının menfi bir kanaat taşıdığı doğrudur. Bunun sebepleri üzerinde ayrıntılı olarak durmak gerekir. Şimdilik şu kadarını söyleyelim: Bu menfi kanaat, İmam Ebû Hanîfe hakkında “bizzat” gözlemlenmiş ve tecrübe edilmiş “gerçeklere” değil, ya birtakım yanlış anlamalara veya önyargılara dayanmaktadır. Kütüb-i Sitte … Devamını Oku
Okuyucu Soruları-34 Ebû Hanîfe ve el-Buhârî
Bir önceki yazıda, İmam el-Buhârî‘nin İmam Ebû Hanîfe‘yi niçin eleştirdiği sorusu üzerinde bugün durmayı vaat etmiştim. Konuyla az-çok ilgili olanların gizlisi olmayan ve üzerinde epeyce kalem oynatılmış bulunan bu meseleyi kısaca arz etmeye çalışayım. Bilindiği gibi İmam Ebû Hanîfe hakkında birçok Hadis tenkitçisi olumsuz görüş beyan etmiştir. Bu görüşlerin bir kısmının gerekçesi İmam Ebû Hanîfe‘nin mürciî olarak görülmesi iken –ki İmam el-Buhârî de et-Târîhu’l-Keibîr‘inde bu ithamı zikretmiştir–, bir kısmı da onun, hadislerle amel konusunda gerekli titizliği göstermediği, … Devamını Oku