Zuhr-i Ahir-2

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Ocak 2006, Ocak Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Cuma namazının arkasından zuhr-i ahir kılmanın hükmü konusundaki tartışmayı “ilke” üzerinden yürütmek derken kasdettiğim şudur: Meseleyi, “Cuma namazının bir şehirde bir tek yerde kılınması şart mıdır, yoksa birden fazla yerde de kılınabilir mi” sorusuna inhisar ettirmeden, “Cuma namazının sıhhat şartları olarak belirlenen hususlardan biri veya birkaçı hakkında tartışma varsa yapılması gereken nedir?” sorusunun cevabında yoğunlaşmak..

Böyle yapılmaz ise, mesela bir şehirde birden fazla yerde Cuma namazı kılınabileceği konusunda İmam Ebû Hanîfe’den nakledilen iki farklı görüş, zuhr-i ahir tartışmasında tarafların her biri için delil teşkil etmekte ve konu kilitlenmektedir.

Üstelik bu nokta halledilse bile, mesela “şehir” tarifindeki ihtilaflar sebebiyle bir başka problem çıkmakta ve köylerde ve hatta kentlerde Cuma kılınıp kılınmayacağı tartışması baş göstermektedir. Burada da tarafların, mezhep uleması tarafından yapılmış farklı tariflerden yola çıkarak farklı sonuçlara varması mümkün olabilmektedir…

O halde yapılması gereken nedir?

Öncelikle konuya şu zaviyeden bakılmalıdır: Cuma namazının Kitap, Sünnet ve İcma ile sabit bir farz olduğu konusunda herhangi bir tartışma söz konusu değildir. Konu hakkındaki delillerin delalet ve sübutundaki kat’iyet sebebiyle Cuma namazının farziyetini inkâr eden (yani mesela “Cuma namazı diye bir namaz mevcut değildir” diyen) tekfir olunur.

“Cuma namazının sıhhatinin şartları olarak mezhepler tarafından belirlenen hususların delillerinin durumu nedir?” diye baktığımızda, söz konusu delillerin zannî olduğunu görüyoruz.

Böyle olduğu içindir ki, Cuma kılınan yerin “şehir” olup olmaması, Cuma cemaatinin sayısı, Ulu’l-Emr’in izninin şart olup olmadığı ve birden fazla camide Cuma kılınmasının cevazı gibi konularda mezhepler arasında ihtilaf bulunduğunu görüyoruz. Aşağıdaki tablo 4 mezhebin bu hususlardaki içtihadlarını yansıtmaktadır:

Hanefîler’e göre Şâfiîler’e göre Mâlikîler’e göre Hanbelîlere göre
Şehir şartı Var Yok Yok Yok
Cemaat sayısı En az 3 veya 4 En az 40 En az 12 En az 40
İzin şartı Var Yok Yok Yok
Birden fazla yerde İhtilaflı İhtilaflı Zaruret varsa kılınabilir Zaruret varsa kılınabilir

Görüldüğü gibi Cuma namazının sıhhat şartları konusunda mezhepler arasında, hatta mezheplerin içinde ihtilaf vardır. (Yazıyı uzatmış olmamak için bunları detaylı olarak zikretmedim. İlgili çalışmalarda bu hususlar zaten mevcuttur.) Binaenaleyh farziyeti konusunda kat’î deliller ve mazeretsiz terk edenler hakkında ağır tehditler bulunan Cuma namazının, “sıhhat şartları mevcut değildir” gerekçesiyle terk edilmesi doğru değildir. Zira –tekraren söyleyelim– Cuma namazının sıhhat şartları zannî delillere dayanılarak tesbit edilmiştir.

Peki bu söylenenlerden, Cuma namazının arkasından zuhr-i ahir diye bir namaz kılmanın gereksizliği sonucu çıkmaz mı?

Onu da yarın görelim.

Milli Gazete – 22 Ocak 2006