Soru 25 Aralık 2005 tarihli yazınızda şöyle demişsiniz: “Rabıta’yı, müridin, yeni girdiği seyr-ü sülûk sürecinde, her haliyle örnek aldığı üstadını tahayyül ve tasavvuruna yerleştirmek, kendisini ona benzetmeye çalışmak ve onu yokluğundayken yanındaymış gibi düşünerek tavr-u ahvaline ve düşüncelerine çeki düzen vermek olarak anlıyor ve bunda da bir sakınca bulunmadığını düşünüyorum.” “Keşke rabıtayı kendi anladığınız gibi değil de rabıtayı yaptıranların anlattığı şekilde değerlendirseydiniz. Mesela İsmailağa cemaatinin çıkardığı kitapta rabıta tarifi şu şekilde: “Rabıtanın en üstün derecesi, iki gözün … Devamını Oku
Sünnet Olmak
Soru Sünnet olmanın erkekler için hükmü nedir? Bununla ilgili hadisler var mı? Sünnet olmayan kişinin sorumluluğu nedir? (dinen kınanır mı?) Beldemiz de zihinsel özürlü 11 yaşında bir çocuğumuz var. Sünnet olduğunda birkaç gün bakmak meşakkatli olacağından ailesine ne diyebilirim? Cevap Efendimiz (s.a.v)’in, “Beş şey fıtrattandır: Sünnet olmak, kasıkları tıraş etmek, tırnakları kısaltmak, koltuk altlarını tıraş etmek ve bıyıkları kısaltmak”[1]el-Buhârî, “Libâs”, 61; Müslim, “Tahâre”, 49… Hadis kitaplarının ilgili bölümlerinde hıtan hakkındaki rivayetleri topluca görmek mümkündür. buyurduğu malumdur. Sünnet olmak … Devamını Oku
Yatsı Namazının İlk Sünneti
Geçen hafta ilk kısmını cevaplamaya çalıştığım sorunun, cevabını bu haftaya bıraktığım ikinci kısmı şöyleydi: “Yatsı namazının ilk sünneti diğer mezheplerde kılınmamaktadır. Kılınmasına dair Hanefilerin delilleri kuvvetli değildir. Biz o zaman hangi delile göre yatsı namazının ilk sünnetini kılıyoruz?” Cevap Yatsı namazının ilk sünnetinin hükmü ve delili ile ilgili olarak 4 Aralık 2003 tarihinde –yine bir okuyucu sorusuna cevap olarak– bir yazı yazmıştım. [1]http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=130 Orada da belirtildiği gibi, Yatsı namazında önce kılınan 4 rekâtlık namaz hakkında hususi bir delil … Devamını Oku
Modern İnsan ve Dua-2
Duasızlık, tekebbür ve Yüce Yaratıcı’dan istiğna düşüncesinin göstergesi olduğu için Yüce Allah’ın, kendisine dua etmeyene gazaplandığı Efendimiz (s.a.v) tarafından haber verilmiştir.[1]Ahmed b. Hanbel, –el-Edebü’l-Müfred’de– el-Buhârî, et-Tirmizî, İbn Mâce ve daha başkaları tarafından rivayet edilmiştir. İşte modern insanın dua ile ilişkisindeki açmaz da tam bu noktada kendisini gösterir. Modern insan, “amentüyü bilim yazacak” diyerek insan aklını hayatın merkezine koyan anlayışın hayata damgasını vurduğu dönemin insanıdır. O, kendi kaderini kendisi yazan, neye inanılması ve neyin inkâr edilmesi gerektiğini başkasından … Devamını Oku
Kamulaştırma
Soru Mecburi de olsa sahibinin rızası olmadan mülkiyetinin alınması caiz değildir. Sahabe-i kiramın uygulaması bu yöndedir. 1- İslam devletinin hakimi veya temsilcisi amme maslahatı için gerekli olan bir mülkiyeti (yol veya başka bir sebepten dolayı) kişiden zorla kıymetini vererek alabilir mi? 2- Yatsı namazının ilk sünneti diğer mezheplerde kılınmamaktadır. Kılınmasına dair Hanefilerin delilleri kuvvetli değildir. Biz o zaman hangi delile göre yatsı namazının ilk sünnetini kılıyoruz? Cevap Özel mülkiyetin dokunulmazlığı, “zarurat-ı diniye”yi oluşturan 5 esastan birisidir. (Diğerleri … Devamını Oku
Soru Sormak, Fetva Almak-2
Müftide bulunması gereken özellikleri sıralamaya devam edelim: Müfti, fetva verirken aceleci davranmamalı, sonuca kestirmeden gitmek gibi, meseleyi çabucak halletmek gibi bir yol izlememelidir. Sorulan meseleyi, bütün yönleriyle ve hakkını vererek araştırmalı, işi aceleye getirmeden teenniyle hareket etmeyi “acziyet” olarak algılamamalıdır. Sorulan meseleyi bütün yönleriyle iyice araştırmalı, soru soran kişiden meseleyi vuzuha kavuşturucu izahatlar istemeli, durumunu tam olarak bilmeli ve ona göre hüküm vermelidir. Sorulan meselede “ruhsat” ve “azimet” özelliğinde iki ayrı kavil varsa, fetva soranın sosyal konumuna … Devamını Oku
Soru Sormak, Fetva Almak
Soru (…) Günümüzde ideal müfti profilleri vardır. Her bir kişi kendi heva ve hevesine uygun olarak bir müfti adayı çizmekte ve herkes suallerini kendi heva ve hevesine uyan müfti profiline uyan kişilere sormaktadır. Acaba hocam. İdeal müfti nasıl olmalıdır? Zira bazıları ifrata kaçabilirken bazıları da tefrite kaçabiliyor. Herkese sual sorulur mu.? Müftinin bilmesi gereken ilimler nelerdir? Müsteftinin (soru soranın) bu hususda herhangi bir yükümlülüğü var mıdır? Yani soru soracağı kişi hangi özelliklerde olmalı şer’an? Soru soran bunu … Devamını Oku
Birkaç Mesele
Sahibini sorumluluk altında bırakan birkaç meseleye işaret ettiğim 19 Mayıs 2007 tarihli yazıyı, “Yukarıdaki soruların cevapları mı? Gördüğünüz gibi daha sonraya bırakmak zorundayım” diyerek bitirmiştim. O günden sonra o meselelere değinme imkânı hasıl olmamıştı. Bu yüzden “O soruların cevapları ne olacak?” diye soran okuyucular, benim açımdan bir borcu dile getirmiş oluyorlar. Eh, madem vaat etmişiz, ödemek zorundayız… Meseleler ve söylenebilecekler şöyle: Adat halinde oruç tutulur mu? Bu meseleyi daha önce (13-14-15 Ocak 2007 tarihli yazılarda) detaylı biçimde … Devamını Oku
Hz. İsa (as) Nereye Kaldırıldı?
Hz. İsa (a.s)’ın ref’ ve nüzulü konusunda Daru’l-Hikme’de yaptığımız söyleşiyle ilgili olarak bir okuyucudan gelen itiraz üzerinde duracağım bugün. Şöyle demiş okuyucu: Soru Ebubekir Sifil ile yaptığınız nüzülü İsa söyleşinizi okudum. Ancak Kur’an-ı Kerim ayetlerinde Hz. İsa’nın semaya yükseltildiğine dair bir ibareye rastlayamadım. Binaenaleyh, semaya yükseltilme gibi bir ifade yer almazken “ileyye” ve “ileyhi” kelimelerinden “sema” anlamının nasıl çıkarılabileceğini de izah etmenizi rica ediyorum. Selam ve muhabbetle. Cevap 3/Âl-i İmrân, 55 ve 4/en-Nisâ, 158. ayetlerde geçen “ileyye” … Devamını Oku
Peygamberlerin İsmet Sıfatı-2
Bir önceki yazıda Hz. Musa (a.s)’ın adam öldürmesi meselesi üzerinde durmuştuk. Sorunun, Hz. İbrahim (a.s)’ın üç yerde yalan söylemesine müteallik ikinci kısmına gelince, söz konusu üç husustan ikisi Kur’an’da zikredilmiştir. Bunlardan ilki hasta olduğunu söylemesidir: “Derken yıldızlara bir göz attı. “Ben hastayım” dedi.”[1]37/es-Sâffât, 89-90. İkincisi, putları kırdıktan sonra kavminin, “Sen mi yaptım bunu tanrılarımıza ey İbrahim?” diye sorması üzerine, “Belki şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa!” demesidir.[2]21/el-Enbiyâ, 62-3. Sahih bir rivayette Hz. İbrahim (a.s)’ın söylediği üçüncü … Devamını Oku