İhtilaflı Meseleler ve Kardeşlik Hukuku

Ebubekir Sifil2011, 2011 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2011, Temmuz Ayı 2011 OS

Soru

 Coca Cola haram diye bir fetva vermişsiniz, Hüseyin Avni Hoca, Mehmet Talu Hoca vs.’nin de aynı fetvayı verdiklerini biliyoruz. Bu konuda Diyobend alimlerinin de fetvaları var. Büyük Müfti İbrahim Desai ve başka Diyobendilerin fetvalarında görüyoruz ki, onlar Coca Cola haram değildir diyorlar. Alkol olsa bile, Siyonizme yardım etse bile, bu fıkhî açıdan Cola’yı haram etmiyor onlara göre. Hem Darul Ulum Diyobend’de Coca Cola’nın içildiğini gördük. İngiltere’de Darul Ulum’da okumuş alimler, büyük müftilerin Coca Cola içtiğini ve içilmesine helal dediklerini söyledi. Bu olsa olsa ihtilaf konusu değil mi? Diyobend’in Fıkıhda ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz. Bazıları (bunu söylediğimiz için) bizim Peygambere ihanet ettiğimizi söylüyorlar; Coca Cola içtiğimiz zaman İslam’a hain olarak nitelendiriyorlar.

Cevap

Kola meselesine iki açıdan yaklaşmıştım:

  1. Kola’ya (ve daha genelde gazlı içeceklere) çözücü olarak katılan alkolün, bu işlemden sonra mahiyet değiştirip değiştirmediği; başka bir maddeye dönüşüp dönüşmediği. Eğer bu işlemden sonra alkol tepkimeye girip alkol olmaktan çıkıp bir başka maddeye dönüşüyorsa kola (ya da söz konusu hangi içecek ise o) haram olmaz.

Kola’ya katılan alkol –çok düşük oranda da olsa– “alkol” olma özelliğini kaybetmeden varlığını sürdürüyorsa, “çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır” ilkesi/hadisi gereği kolanın içilmesinin haram olduğunu söylememiz gerekir. Bu durumda “Bir kimse litrelerce kola içse bile yine sarhoş olmaz; dolayısıyla içindeki az miktar alkol sebebiyle kolanın haram olduğunu söylemek doğru değildir” denemez. Çünkü burada dolaylı da olsa “az miktardaki alkolün içilmesinin haram olmadığı” söylenmiş olmaktadır. Allahu a’lem burada doğru olan, içeceğin fiilen “en fazla ne kadar içilebildiğini” değil, ilkesel olarak “çok miktarda içilmesi halinde sarhoş edip etmeyeceğini” esas almaktır.

  1. Diyelim ki içeceğe çözücü olarak katılan alkol, girdiği tepkime sonucu özelliğini kaybediyor ve alkol olmaktan çıkıyor. Bu durumda o içeceğin “li aynihî” (sırf kola, gazoz vs. olduğu için) haram olduğu söylenemez.

Bu noktada geriye belli bir kola markasının İsrail’e yardım ettiği gerekçesiyle haram olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği sorusunun cevabı kalıyor.

Mukaddes beldede fiili bir savaş yürüten, varlığını işgal ve teröre borçlu olan ve hatta hayatı işgal ve terör üzerine bina etmiş olan terörist İsrail devletine yardım eden firmaların ürünlerini satın almanın, oradaki işgal, terör ve insanlık dışı uygulamalara destek vermek anlamına geleceği, ayrıca delillendirilmeye ihtiyaç göstermeyecek kadar açık bir meseledir. Hiçbir aklı başında müslümanın böyle hassas bir meselede “Ben verdiğim paranın nereye gittiğine bakmam; satın aldığım maddenin “li aynihî haram olup olmadığına bakarım” deme aymazlığına düşeceğini sanmıyorum.

Dolayısıyla Diyobend ulemasından nakledilen fetva şayet doğruysa, yani onlar gerçekten öyle bir fetva veriyorsa, şu noktaların açıklığa kavuşturulması lazım:

  1. Diyobend uleması Coca Cola’nın İsrail’e yardım eden bir firma olmadığı şeklinde bir bilgiye mi sahiptir?
  2. Eğer onlar da bu firmanın İsrail’e yardım ettiğini kabul ediyorsa, o zaman fetvayı sadece tüketilen maddenin “li aynihî” haram olup olmadığı noktasına bakarak ve İsrail’le ilişkisinden sarf-ı nazar ederek mi veriyorlar?

Bu iki nokta aydınlatılabilirse Diyobend fetvası üzerinde daha rahat konuşabiliriz.

Ala külli hal, şu anda bu mesele üzerinde ihtilaf edildiği açık. Böyle durumlarda mü’minlerin, birbirlerine karşı gözetmeleri gereken hukuku ihlal edecek davranışlardan uzak durması gerekir.

Yıllar önce “Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar” adıyla bir kitap tercüme etmiştim. Şu anda mevcudu tükenmiş olan bu kitapta müellifin (Ebu’l-Feth el-Beyânûnî), yer verdiği bir bölüm konumuz açısından gerçekten önemli. İhtilaflı meselelerde mezhep imamlarımızın ve ulemamızın nasıl davrandığını ve bize ne tavsiye ettiğini izah eden bu bölüm, en az fıkhî ihtilafların sebep ve mahiyeti kadar önemli.

İnşaallah bu kitabın yeni baskısı RıhleKitap yayını olarak Ramazan’da okuyucuya arz edilmiş olacak. Meselenin oradan okunmasını tavsiye ediyorum.

Milli Gazete – 17 Temmuz 2011