Telfik meselesindeki ihtilafın neye teflik deneceği noktasındaki bakış açısı farklılığına dayandığını bir önceki yazıda görmüştük. Rıhle’nin birkaç gün sonra –birleştirilmiş iki sayı halinde– çıkacak olan yeni sayısında konuyla ilgili bol miktarda malumat yer alıyor., Konuyla ilgilenenleri o sayıya havale ederek okuyucu sorusunun geri kalan kısımlarına dönelim: Kendisini herhangi bir mezheple mukayyet hissetmeyen kimseler Ehl-i Sünnet olarak tavsif edilebilir mi? Doğrusu kişiyi Ehl-i Sünnet çerçeveye dahil eden itikadî hususların herhangi birisini reddetmedikçe kimse Ehl-i Sünnet çerçevenin dışına çıkmaz. … Devamını Oku
Mezhepsiz Müslümanlık ve Bid’at Ehlinin İmameti-3
Telfik kısaca, herhangi bir konuda birden fazla mezhebin ictihadını, sonuçta ortaya çıkan amel herhangi bir mezhebin ictihadıyla örtüşmeyecek şekilde birleştirmektir. Telfiki bu şekilde tarif etmemizin sebebi, ifta usulünü ilgilendiren bir husustur ki şudur: Avam bir meselede amel ederken iltizam ettiği mezhebin ictihadlarının dışına çıkabilir mi? “Avamın mezhebi müftisinin mezhebidir” sözü, avamın mezhep iltizamının herhangi bir pratik anlam ifade etmediğini anlatmaktadır. Zira avam hangi görüşün iltizam ettiği mezhebin müfta bih kavli olduğunu zaten bilmez. O, müftisine soracak, müfti … Devamını Oku