Te’vîlâtu’l-Kur’ân ve “Hanefî-Mâturîdî Çizgi”-3

Ebubekir Sifil2006, Gazete Yazıları, Mayıs 2006

Dünden devam

İmam el-Mâturîdî, Kitâbu’t-Tevhîd‘de, Hz. İsa (a.s)’ın ilahlığını iddia eden Hristiyanlar‘ın bu davalarını ispat sadedinde ileri sürdükleri delilleri tartıştığı bir yerde şöyle der: “… Eğer davalarına O’nun göğe kaldırılmasını delil olarak getirirlerse (bu da geçerli değildir; zira) onlar (ilah olduğunu söylemedikleri) İlya‘nın da göğe kaldırıldığını[1]Buradaki “İlyâ”, Hz. İlyâs (a.s)’dır. Ahd-i Atik’te (II. Krallar, 2/1-12) onun ateşten atların çektiği ateşten bir araba ile göğe kaldırıldığı … Continue reading ikrar etmekte ve onun, bir cemaatin gözleri önünde göğe kaldırıldığını söylemektedirler…” (Kitâbu’t-Tevhîd, 212)

Buradan hareketle İmam el-Mâturîdî‘nin, Hz. İsa (a.s)’ın göğe kaldırıldığını zımnen kabul ettiğini söylemek mümkün ise de, onun konuyla ilgili görüşünü netleştirmek için daha fazlasına ihtiyaç bulunduğunu söylemek durumundayız.

İhtiyaç duyduğumuz netliğe Te’vîlâtu’l-Kur’ân‘da rastlıyoruz:

* 3/Âl-i İmrân, 54-5. ayetleri üzerinde dururken Hz. İsa (a.s)’ın göğe kaldırılması meselesini ayetin anlaşılma şekillerinden biri olarak zikreder ve herhangi bir itiraz ileri sürmez. (Te’vîlât, II, 314-6)

Buna karşılık aynı surenin 49. ayeti üzerinde dururken Hz. İsa (a.s)’ın göğe kaldırıldığını kesin bir dille ifade eder. (II, 308)

* 3/Âl-i İmrân, 55. ayetin devamındaki “Seni küfredenler(in şerrin)den temizleyecek ve sana ittiba edenleri kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım” ifadesinden de Hz. İsa (a.s)’ın kıyamete yakın yeryüzüne ineceği ve kendisine tabi olan mü’minlerle birlikte yeryüzünü kâfirlerden temizleyeceği ihtimalini, ayetin anlaşılma şekillerinden biri olarak, ilgili rivayetlere atfen zikreder. (II, 317)

* 4/en-Nisâ, 158. ayetinde geçen “… Allah Azîz’dir, Hakîm’dir” cümlesi hakkında şöyle der: “…Hakîm’dir; onu diri olarak kaldırmaya hükmetmiştir.” (IV, 103)

* Aynı surenin 159. ayetinin tefsiri esnasında da Hz. İsa (a.s)’ın kıyamete yakın yeryüzüne ineceğini, Deccal‘ı öldüreceğini ve o sırada hayatta kalmış olan bütün Yahudi ve Hristiyanlar’ın kendisine iman edeceğini söyleyenlerin görüşlerini herhangi bir itiraz serd etmeden aktarır. (IV, 104-5)

Bütün bu aktarılanlara karşın, İmam el-Mâturîdî‘nin, Hz. İsa (a.s)’ın kıyamete yakın yeryüzüne inmeyeceği konusunda bir tek ifadesine dahi rastlayamadım. Te’vîlât‘ın ileride neşredilecek ciltlerinde aksini gösteren ifadeler bulunacak mıdır, bilemiyoruz; ancak neşredilen ilk 5 ciltte durum bu. Esasen “Nüzul-i İsa (a.s)” meselesiyle ilgili olarak tartışılan ayetler genel olarak bunlarla sınırlıdır. Sadece 43/ez-Zuhruf 61. ayeti bunun istisnasıdır. İlgili cilt neşredildiğinde o ayetle ilgili tavrını da hep birlikte göreceğiz.

Buraya kadar söylenenler, aynı zamanda geçen ay 3 yazı halinde işlediğimiz “Nüzul-i İsa (a.s) Meselesi ve Kelam Alimleri” başlıklı konuya da tetimme olsun. Özellikle Kelam alimlerinin Nüzul-i İsa (a.s) meselesiyle ilgili herhangi bir tasrihatı bulunmadığını ileriye sürenlere, başta İmam el-Mâturîdî ve İmam el-Eş’arî olmak üzere birçok alimden yaptığım nakiller yeterli cevabı oluşturmuş olsa gerektir. Daha fazlasını isteyenlerde önyargı arayın…

Milli Gazete – 1 Mayıs 2006

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 Buradaki “İlyâ”, Hz. İlyâs (a.s)’dır. Ahd-i Atik’te (II. Krallar, 2/1-12) onun ateşten atların çektiği ateşten bir araba ile göğe kaldırıldığı anlatılmaktadır. Hristiyanlar da onun göğe yükseldiğini kabul etmektedir. Bkz. Matta, 17/10-2; Markos, 9/11-3.