Şevkâniyyat-1

Ebubekir Sifil2007, Gazete Yazıları, Nisan 2007

Muhterem dostum Mehmet Emin Akın hoca, eş-Şevkânî’nin el-Fevâidu’l-Mecmû’a’sını tercüme etmiş; başına da kitap hacminde bir Takdim bölümü ekleyerek Mevzu Hadisler adıyla yayımlamış. Yoğun emek mahsulü olduğu anlaşılan bu çalışma için kendisini tebrik ediyorum.

Takdim kısmında eş-Şevkânî’nin hayatını, düşünce ve akidesini, eserlerini ve hakkında yapılmış çalışmaları zikrettikten sonra “eş-Şevkânî’ye Yöneltilen Bazı Tenkitler” diye bir başlık atmış ve el-Kevserî’nin eş-Şevkânî’ye yönelttiği tenkitleri ele almış. Daha sonra da mevzu (uydurma) hadis ile ilgili bahislere yer vermiş.

el-Kevserî ile ilgili tenkitleri şu noktalarda toplanıyor:

  1. el-Kevserî, Hanefî mezhebini üstün kılmak için zaman zaman birçok alimi keskin bir üslupla tenkit etmiştir.
  2. eş-Şevkânî hakkındaki tenkitleri ilim ehlinin edebiyle bağdaşmayan çirkin sözler ve yersiz hakaretler içermektedir.
  3. eş-Şevkânî’nin Ümmet-i Muhammed’in, taklid ettikleri imamları Allah’tan gayri Rabler edindiğini söylediğini ileri sürmüştür.
  4. Kabir ziyareti ve tevessülle ilgili bid’atler konusunda sessiz kalmayı tercih etmiştir.
  5. Zeğalu’l-İlm adlı risalenin ez-Zehebî’ye ait olduğunu iddia etmiştir. İbn Teymiyye hakkında çirkin ifadeler içeren bu risalenin ez-Zehebî’ye ait olması mümkün değildir.
  6. Kabirlerin üzerine kubbe (türbe) ve mescit yapmanın caiz olduğuna getirdiği delillerden, eş-Şevkânî’nin yahudi olduğu sonucunu çıkarmıştır.
  7. eş-Şevkânî’nin İslam’ın ve Müslümanlar’ın düşmanı olduğunu söylemiştir.
  8. eş-Şevkânî’nin, kabir ehliyle tevessülde bulunanların şirke düştüğünü söylediğini ileri sürmüştür.
  9. eş-Şevkânî’yi eleştireyim derken, tenkidin gerektirdiği edep ve üslubu aşarak ona sövüp-saymıştır.
  10. eş-Şevkânî’yi sevenleri, onu “hamd ile tesbih etmiş” olmakla itham ederek, ona ibadet etmiş olduklarını ileri sürmüştür.
  11. eş-Şevkânî’nin, “istiva” ayetini, Allah Teala’nın Arş’a “hissî” (somut/müşahhas) bir şekilde oturduğunu söylediğini iddia etmiştir.
  12. eş-Şevkânî’yi, “Müslümanlar arasına sızmış Yahudi”, “Mücessim”, “Ekanim-i Selase’si (Üç İkon) için mücadele eden”, “ayaklar altında çiğnenmiş olan”, “ifritten medet uman” şeklindeki ifadeleriyle suçlamıştır.
  13. eş-Şevkânî’nin, 4’ten fazla kadınla evlenilebileceğini söylediğini iddia etmiştir.

Bu maddelerde yer alan hususların ve bunların uzantılarının bu yazı çerçevesinde ele alınıp değerlendirilmesi elbette mümkün değil. Akın hocanın, bu satırları yayımlayıp kalıcı hale getirmeden önce, konuyla ilgilenenlere istişarî mahiyette de olsa göstermesini dilerdim. Zira yukarıda özetlediğim hususlar arasında, yanlış anlamadan tahkikte yüzeyselliğe kadar, hocayı hataya sürükleyen birçok husus var.

Bütün bu hususları da kapsayan geniş bir “el-Kevserî değerlendirmesi” zaten Kevserî Külliyatı projesi çerçevesinde yapılacaktı. Akın hocanın bu çalışması da zorunlu olarak o meyanda gündeme alınmak durumunda.

Ancak zikrettiğim maddeler hakkında hiçbir şey söylemeden geçmek de doğru değil. Dolayısıyla bir sonraki yazıda –özet halinde de olsa– meseleyi ele almaya çalışacağım inşaallah.

Milli Gazete – 30 Nisan 2007