Sanal Tehdit: İrtica

Ebubekir Sifil2006, Ekim 2006, Gazete Yazıları

Bir kelime düşünün ki, üzerinden darbeler yapılıyor, toplumsal kırılmalar yaşanıyor, ülkenin bütün dengeleri alt-üst oluyor…
Söylendiğinde –ki söyleyenler onu nasıl vurgulayacaklarını çok iyi biliyor– birden hava elektrikleniyor, nefesler tutuluyor; toplumu heyecanlı ve kaygılı bir bekleyişin titremesi sarıyor.
Arkasından düdük çalıyor ve “mola!”…
Bugüne kadar “irticaî” faaliyet olarak değerlendirilen eylemleri gerekçe gösterilerek görevine son verilmiş sivil-asker kamu görevlilerinin sayısı kaçtır acaba?! Bunların aileleri ve çocuklarıyla birlikte yaşadığı dram bu toplumun “meselesi” olarak bugün değilse yarın bir şekilde karşımıza çıkmayacak mıdır? Ve … Devamını Oku

Geç Kalmış Bir “Niyet” Yazısı

Ebubekir Sifil2006, Eylül 2006, Gazete Yazıları

Öncelikle Ramazan ayının bütün İslam alemine ve insanlığa hayırlar, bereketler getirmesi niyazıyla başlayalım.
Pek çok Hadis alimi tarafından nakledilen, İmam el-Buhârî tarafından da son derece anlamlı bir ima ile el-Câmi’u’s-Sahîh’in giriş rivayeti yapılan “Niyet hadisi” hepimizin malumudur. Mahreci (sahabî ravisi) itibariyle haber-i vahid olan, ancak diğer tabakalarda “meşhur” seviyesine yükselen bu rivayet dolayısıyla pek çok şey söylenebilir, söylenmiştir. Burada sadece birisi üzerinde duracağım.
Niyetin, özellikle “ibadetler” sahasına taalluku, ulema tarafından üzerinde hassasiyetle durulmuş bir meseledir. Hanefîler dışındaki mezhep ulemasına … Devamını Oku

Diyalog Sürecinde Yeni Bir Dönemeç

Ebubekir Sifil[dosya], 2006, Dinler Arası Diyalog, Eylül 2006, Gazete Yazıları

Papa 16. Benediktus’un malum konuşması, farklı kesimlerde farklı yankılanmaya devam ediyor. Diyalog faaliyetlerini onaylamayanlar –biraz da haklı olarak– ” alın size diyalog” derken, bu faaliyetleri onaylayanların ve yürütenlerin ilk şoku atlattıktan sonra savunma stratejisini şu söylem üzerine oturtmaya çalıştığı gözleniyor: Bizim kasdettiğimiz ve yürüttüğümüz diyalog ne Vatikan’a ne de Papa’ya bağımlı. Biz kendi diyaloğumuzu yürütüyoruz. “Papa’ya kızıp diyaloğu bozamayız.” Dolayısıyla kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, gerekirse “Papa’ya rağmen diyalog”a devam!..
Nitekim ülkemizde Fethullah Gülen Hocaefendi’nin … Devamını Oku

Papa’nın Derdi Ne?

Ebubekir Sifil2006, Eylül 2006, Gazete Yazıları

Durup dururken, hele de “diyalog” meselesi zihinlerde şöyle veya böyle yer etmeye başlamışken Papa o “talihsiz” sözleri niçin söylemiş olabilir? Terörü İslam’ın yanına koyarken aklı ondan uzaklaştıran bu tavrı nasıl okumalıyız? Papa ne yapmak istiyor?
Önce bir noktanın altını kalın çizgilerle çizelim: Papa ne söylediğini çok iyi biliyor. Bunu, “maksadını aşan” bir konuşma olarak yorumlamak fazlasıyla zorlama ve saflık derecesinde iyimserlik olur. Onun bulunduğu konumda bulunanların, böylesi hassas bir konuda kelam ederken kelimeleri, cümleleri hatta vurguları nasıl özenle … Devamını Oku

Organ Nakli-2

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Eylül 2006, Eylül Ayı 2006 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Diyelim ki “zaruret” durumu bahis konusudur ve gerek bu temelden, gerekse “iki zarardan hangisi daha hafif ise o tercih edilir” gibi kaidelerden hareketle insan uzuvlarının muhterem/mükerrem olduğu gerçeği organ nakli bağlamında göz ardı edilebilir.
Ancak bu durum, organ naklinin cevazına hükmedenler bakımından açıklığa kavuşturulması gereken başka noktalar bulunduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bu babda en önemli noktalardan biri, donör (verici) durumundaki kişinin ölümünün tam anlamıyla gerçekleşip gerçekleşmediğinin tesbitidir. Beyin ölümü gerçekleştiği halde kalp atışı cihaza bağlı olarak sürdürülen hastalar arasında, … Devamını Oku

Organ Nakli-1

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Eylül 2006, Eylül Ayı 2006 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru
Organ bağışı yapmak caiz midir dinen? Bir kişi çıkdı, organ bağışlayanları cehennemlik ilan etdi. Bu doğru mu? Bir de fetva ehlinde aranan şartlar nelerdir? Her önüne gelen fetva verebilir mi?
Cevap
Organ nakli ile ilgili kısımdan başlayarak cevaplayacak olursak;
Organ nakli, hakkında en fazla soru sorulan ve ihtilaf edilen güncel meselelerden birisi. Konuya mesafeli duranlar birkaç gerekçe ileri sürüyor. Belli başlılarını şöyle özetleyebiliriz:

İnsan bütün uzuvlarıyla muhterem/mükerrem bir varlıktır. Dolayısıyla herhangi bir uzvunun dokunulmazlığının –canlı veya cansız iken– ihlal edilmesi, insanın … Devamını Oku

Ehl-İ Sünnet’in “Ortaya Çıkışı” ve Karakter Özellikleri-2

Ebubekir Sifil[dosya], 2006, Ehl-i Sünnet, Eylül 2006, Gazete Yazıları

Bir önceki yazıda kısaca dikkatlerinize arz etmeye çalıştığım hususlar dolayısıyla Ehl-i Sünnet’in “sonradan/tepkisel olarak ortaya çıkmış bir fırka” olmadığını söylemek zorundayız. İlk oluşum kıvılcımları Cemel ve Sıffin vakalarında çakan, muhtelif iç ve dış gelişmelerin etkisiyle zaman içinde kitleselleşen birçok dinî/siyasî akım Hz. Peygamber (s.a.v)’den ve Sahabe’den intikal eden dinî duruştan şu veya bu ölçüde/şekilde ayrılmıştır. Başta Hz. Ali ve Abdullah b. Abbas olmak üzere birçok sahabînin (Allah hepsinden razı olsun) Havariç, Kaderiye, Şia… gibi fırkalarla mücadelelerini ilgili … Devamını Oku

Ehl-İ Sünnet’in “Ortaya Çıkışı” ve Karakter Özellikleri-1

Ebubekir Sifil[dosya], 2006, Ehl-i Sünnet, Eylül 2006, Gazete Yazıları

“Fırkalar içinde bir fırka”dan mı, yoksa müsemmanın isimden önce var olması durumundan mı bahsetmemiz gerektiği sorusunu cevaplamadan Ehl-i Sünnet üzerine yapılacak tahlil ve değerlendirmeler hep önemli bir eksiklik ile malul bulunacaktır.
Ehl-i Sünnet’in “fırkalar içinde bir fırka” olduğunu söylemek, ancak tarihî durumu önyargılı okumakla mümkündür. Söz gelimi şu doğrultudaki tesbitler böyle bir okumanın ürünüdür: Önce Şia ve Haricîlik tarih sahnesine çıktı; bunları Cebriye, Mu’tezile… izledi. Bunların sebebiyet verdiği kargaşa ortamı içinde toplumun birlik-bütünlüğünü sağlama temel gayesiyle hareket eden … Devamını Oku

İslamî İlimler ve Akademik Dergicilik

Ebubekir Sifil2006, Ağustos 2006, Gazete Yazıları

Son yıllarda akademik dergiciliğin nicelik ve nitelik olarak göz doldurduğu bir vakıa. İlahiyat fakülteleri ile sınırlı konuşursak, sadece fakülte bünyesinde –bir anlamda “kapalı devre” yayın yapan dergiler vardı ve gerek görsel bakımdan, gerekse başka açılardan kamuoyunun çok fazla dikkatini/ilgisini çekmeyen bir anlayışla neşrolunuyorlardı. Bir fakülte bünyesinde tek dergi neşredilir, İslamî ilimlerin muhtelif branşlarında kaleme alınmış makaleler bu dergide yayımlanırdı.. Bundan da genellikle sanki sadece akademik kariyer için zorunlu olan bilimsel çalışma/makale neşretmiş olmak murad olunurdu.
Şimdi durum daha … Devamını Oku

Bu Hal-i Pür-Melal’e Ağlanır Mı, Gülünür Mü?-8

Ebubekir Sifil2006, Ağustos 2006, Gazete Yazıları

Ka’b el-Ahbâr’ın –hem de senedi arızalı– bir sözünü büyük bir aymazlıkla “hadis-i şerif” mertebesine çıkaran, sonra da hiç alakası olmadığı halde o sözden Hatemu’l-Evliya çıkaran ve buradan da “zat-ı muhterem”in Hatemu’l-Evliya olduğuna istidlal eden acemi yazarın devirdiği çamlar hakkında bu kadar izahatın yeterli olacağını umarak sözü bugün noktalayacağım. Konu hakkında okuduğunuz yazılardan ortaya çıkan sonucu şöyle toparlayabiliriz:

“Bayraklılar ve Kinde’li topal adam” rivayeti Hz. Peygamber (s.a.v)’in hadisi değil, Ka’b el-Ahbâr’ın sözüdür. Bu zat İsrailiyat nakilcisi olduğu için, kimden … Devamını Oku