Eleştirinin Yüzü Soğuktur

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Şubat 2005

Hatırlayacağınız gibi, 11-20 Ocak tarihleri arasında bu köşede Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre hocanın İlm-i Hadis ile ilgili değerlendirmelerini konu edinen 5 yazı yazmıştım. Geçtiğimiz cumartesi günü Özemre hocadan şöyle bir mesaj aldım: “Hadîs rivâyetleri hakkındaki görüşlerim konusunda Millî Gazete’de yazmış olduğunuz 5 yazıya cevâbım ilişik dosyadadır. Bu yazı www.ozemre.com başlıklı web sitemde de bu ayki Umran dergisinde de yayınlanmıştır. Muhabbetlerimle ve hayr u dualarımla.”
Özemre hoca, ilişikte gönderdiği dosyanın dibacesinde, “Mâşâallāh! Ne kadar da emek vermişsiniz! Bunları … Devamını Oku

Peygambersiz Din, Sünnet’siz Kur’an

Ebubekir Sifil[dosya], 2005, Gazete Yazıları, Kur'an Müslümanlığı, Şubat 2005

Son birkaç yazının konusunu oluşturan internet sitesinde Sünnet/Hadis ve “Kur’an İslamı” hakkında ileri sürülen görüşlerin tamamını buraya aktarmaya ne niyetim, ne de imkânım var.
Yabancısı olmadığımız bu yaklaşım hakkında sözü daha fazla uzatmaya gerek de yok doğrusu. Bugün son olarak birkaç noktaya parmak basıp bu konuyu nihayetlendireceğim.
Siteyi hazırlayanların tutarlı olduğu tek nokta var. O da şu: Madem ki aralarına çok sayıda uydurma karışmıştır; o halde hadisler arasında “şunlar sahih olabilir” gibi seçici bir yaklaşımla ayıklamaya gitmek doğru değildir. … Devamını Oku

Hadislerin Sayısı Niçin Artmış? – 2

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Şubat 2005

 
Bir önceki yazıyı hadislerin sıhhatinin tesbiti konusuna giriş mahiyetinde birkaç şey söyleyerek noktalamıştım. İddiayı hatırlayalım:

“Buhari’nin 600.000 hadis bildiği iddiasını ele alalım. Buhari’nin hayatında hiçbir iş yapmadığını, hiç uyumadığını ve her hadisin doğruluğunu, nakil zincirinin sağlamlığını anlamak için her hadise 2 saat ayırdığını düşünelim. Sırf bu süre 130 yıldan fazladır. Oysa bazen bir hadisin, bir zincirinin, bir halkasının sağlamlığını anlamak için günlerce seyahat edildiği iddiasını düşünürsek, Buhari’nin bildiği tüm hadislerin doğruluğunu test etmesi binlerce yıla bile sığmazdı.”

İmam el-Buhârî’nin … Devamını Oku

Hadislerin Sayısı Niçin Artmış?

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Şubat 2005

Mal bulmuş mağribîlerin elinde tedavülde bulunan bir başka husus da bahse konu internet sitesinde şöyle ifade ediliyor:
“Ahmed Emin, hadis uydurmacılığının tablosunu gösteren şu zeki tespiti yapar: “İginçtir ki eğer hadisleri açıklayıcı bir şekilde ele alacak olsak piramit biçiminde olduğunu görürüz. Piramidin tepesi Allah’ın elçisinin dönemi olup aşağıya indikçe piramidin eni artmaktadır. Piramidin temeline vardığımızda Peygamber döneminden ne kadar geniş olduğunu farkederiz. Halbuki makul olan tersidir. Çünkü Peygamber’in yanında olanlar hadisleri (Peygamber’in söylediklerini) en çok bilenlerdi. Sonra onların … Devamını Oku

Biraz Ciddiyet Lütfen!..

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Ocak 2005

Bugünden başlayarak birkaç yazı halinde, bir internet sitesinde Sünnet/Hadis konusunda ileri sürülen bazı iddiaları kısaca mercek altına alacağım. “Kur’an İslamı” sloganının bizi nereye çağırdığı meselesi, dinî, siyasî, kültürel nokta-i nazardan ciddi analizler gerektiriyor olmakla birlikte, burada meselenin sadece ilmî veçhesi üzerinde duracağım.
Konuyla ilgili olarak elektronik posta adresime iletilen mesajlardan, sitede ileri sürülen görüşlerin, –İslam Modernizmi‘nin yabancısı olmadığımız argümanlarından beslenmekle birlikte– insanımızın bir kesimi üzerinde ciddi etkiler bıraktığı anlaşılıyor. Ancak birlikte göreceğimiz gibi, söz konusu iddiaların –ilmî bir … Devamını Oku

Cemaatin Toplu Tesbihat ve Dua Yapması

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Gazete Yazıları, Ocak 2005, Ocak Ayı 2005 OS, Okuyucu Soruları

Soru: “(…) Sizden Allah rızası için ve bilerek veya bilmeyerek yaptığınız ilmi hatalarınızın afvı için namaz konusunu çok net olarak yazmanızı istiyorum. Madem ki Allah bizi kendine ibadet-kulluk edelim diye yaratmış, o halde ibadetlerimizi de AYNEN Resulullah SAV efendimizin yaptığı ve bizlere öğrettiği şekilde yapmamız gerek. Geçenlerde bir yazınızda toplu halde tespihat yapılması ve toplu dua bid’attir dediniz. Ama ben şunu anlamıyorum, bunu yalnız siz mi biliyorsunuz? O kadar bilgili imamlar varken halen neden bu gibi bid’atları … Devamını Oku

Dışarısı Zulmet Çünkü İçimiz Bulanık

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Ocak 2005

Önce kendimizi kurtarmamız gerektiğini unutup, dünyayı kurtarmaya soyunalı beri, dünyayı da kendimizi de kaybettiğimizin farkına varamıyoruz. İçimizin “harabat”ına bakmaksızın dışımızı mamur kılma cehdinde ömür tüketirken, dışımızı aydınlatacak ışığın öncelikle içimizde ışıması gerektiğini bir türlü kavrayamıyoruz. “Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerde kaldı gayrıya himmet ede.” İbrahim b. Edhem hazretleri, Abbasî halifesi Ebû Ca’fer el-Mansûr‘un “Ne var ne yok?” sorusuna o hikmet dolu mukabelede bulunurken aslında temel bir hayat düstürunu ifadeye döküyordu:”Dünyayı yamamak için parçalarız dini biz”Sonra ne … Devamını Oku

Zuhr-i Ahir-2

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Ocak 2006, Ocak Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Cuma namazının arkasından zuhr-i ahir kılmanın hükmü konusundaki tartışmayı “ilke” üzerinden yürütmek derken kasdettiğim şudur: Meseleyi, “Cuma namazının bir şehirde bir tek yerde kılınması şart mıdır, yoksa birden fazla yerde de kılınabilir mi” sorusuna inhisar ettirmeden, “Cuma namazının sıhhat şartları olarak belirlenen hususlardan biri veya birkaçı hakkında tartışma varsa yapılması gereken nedir?” sorusunun cevabında yoğunlaşmak..
Böyle yapılmaz ise, mesela bir şehirde birden fazla yerde Cuma namazı kılınabileceği konusunda İmam Ebû Hanîfe’den nakledilen iki farklı görüş, zuhr-i ahir tartışmasında … Devamını Oku

Zuhr-i Ahir-1

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Ocak 2006, Ocak Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Soru:
Cuma namazının akabinde zuhri ahir kılmanın hükmü nedir?
Cevap:
Cuma namazının ve zuhr-i ahirin, ülkemizde bir zamanlar yoğun bir şekilde tartışıldığını biliyoruz. Türkiye’nim “daru’l-harp” olup olmadığının yine yoğun bir şekilde münakaşa edildiği dönemlerde ve şüphesiz onunla ilişkili olduğu için tartışılan bu mesele de, tıpkı “dar” tartışması gibi sonuçlandırılmadan gündemden düştü.
Cuma namazının arkasından zuhr-i ahir kılınıp kılınmayacağı meselesinde tarafların bir kısmının siyasî mülahazalarla hareket ettiği de bilinen bir diğer husus. Türkiye’nin “daru’l-İslam” olduğunu söyleyenler, Cuma namazının sıhhat şartlarının mevcudiyetinde herhangi … Devamını Oku

Yeni Hadis Metodolojisi Arayışlarına “Taze” Bir Katkı Denemesi Üzerine-5

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Ocak 2005

Muhammed Zâhid el-Kevserî merhumun –daha önce de bir vesileyle naklettiğim– şu sözü, Özemre hocanın “otoriteye rücu” hakkında söylediklerinden nasıl bir netice çıkarılması gerektiği konusunda bize yol gösterici olacaktır: “Bir ilim dalında otorite olmuş nice kimseler vardır ki, başka ilim dallarında “avam” mertebesindedirler.
“Otoriteye rücu ile herhangi bir otoriteyi “lâ yuhti” (hatasız) kabul etmek arasında elbette fark gözetilmelidir. Ancak birkaç günden beri bu köşede ortaya koymaya çalıştığım hususlar açık biçimde göstermektedir ki, özellikle “naklî ilimler”de otoriteyi devre dışı bırakmaya … Devamını Oku