Kaybedenler

Ebubekir Sifil2009, Gazete Yazıları, Ocak 2009

Gazab-ı ilahiyi çekecek olan sadece siyonist işgal devletini yöneten gözü dönmüş canilerin hastalıklı psikolojisi midir? Başta işbirlikçi yönetimler olmak üzere, elinden geleni yapmamak suretiyle bu suça zımnen ortak olanlar, başlarına elim bir azabın geleceğinden şüphe etmesinler…

Gazze her şeye rağmen direnmeye devam ediyor. Filistin’li mücahitlerin orada kanlarıyla canlarıyla yazdıkları bir tarih var ki, Altı Gün Savaşları’nda bozguna uğrayan düzenli ordularda olmayan bir şeyle yapıyorlar bunu: Allah’a olan sarsılmaz iman ve tevekkül!

Ümmet-i Muhammed’e eski izzetini iade edecek olan işte bu iman ve bu tevekküldür. Siyonist işgalciler 20 günü aşkın süredir çabaladıkları halde Gazze’nin kenar mahallelerine bile girmeyi başaramadı. Bunun izahı başka ne ola ki!

Filistin Enformasyon Merkezi’nin bültenleri Gazze’de olup bitenleri sıcağı sıcağına aktarıyor. Buna göre direniş grupları İsrail hedeflerine füze atmaya devam ediyor. Stratejik öneme sahip Esdud şehrine atılan füzelerden birinin işgal devletinin en büyük kimyasal madde fabrikasına isabet etmesiyle fabrikada büyük bir yangın çıkmış.

İşgal ordusundan yapılan açıklamada ise Filistin direniş gruplarının dün gece Askalan ve Esdud şehirlerine Grad tipi iki füze attıkları, füzeler sonucu yerleşimcilerden bazılarının şok geçirdikleri belirtilmiş.

Direniş güçlerinin yaptığı açıklamalarda, çıkan çatışmalarda bir kısım işgal askerlerini öldürdüklerini, bazılarını yaraladıklarını ve bazı askeri araçları da imha ettiklerini duyurmalarına rağmen, cephe kayıpları konusunda sansür uygulayan işgal ordusu, zayiatlarını gizlemeye devam ediyor.

Hamas’ın Suriye’deki lideri Halid Meş’al, ateşkes, işgalin sona ermesi ve Siyonist ordunun geri çekilmesi, kapıların açılması ve ambargonun kaldırılması temin edilmediği takdirde durumun değişmeyeceğini deklare ediyor.

Bu direnişin kısa ve uzun vadeli etkileri olacaktır hiç şüphesiz. Kısa vadede İsrail’in planları alt-üst olacak, seçim yatırımı olarak tasarlanan bu soykırım, İsrail’e hezimet olarak yansıyacaktır. Zaten şu aşamada bile dünya kamuoyu nezdinde İsrail, hiç olmadığı kadar büyük bir nefret ve tepkiyle anılır hale gelmiş durumda. Hamas ve diğer direniş grupları gerek Filistin halkı nezdinde, gerekse küresel emperyalizmi onaylamayan dünya halkları nezdinde giderek daha fazla itibar kazanacaktır.

Uzun vadede ise Ortadoğu, Büyük Ortadoğu Projesi’ni kotaranlara ve taşeronlarına inat, kendi kimliğiyle barışık, kendi dinamikleri ile var olma iradesi gösteren halkların kendi geleceklerine sahip çıktığı bir coğrafya olacak.

Kaybedenler takımını ise, başta işgali yürütenler ve onaylayanlar olmak üzere, onlara yeterli ve gerekli tepkiyi göstermeyenler oluşturacak. Allah ihmal etmez, ihmal eder!

NOT: Hayreddin Karaman hoca, kendisine yönelik olarak Rıhle dergisinin 3. sayısında yer alan tenkit yazıma Yeni Şafak’taki köşesinde, daha önce aynı doğrultudaki kimi tenkitlere cevap sadedinde söylediklerini tekrarlamak suretiyle mukabelede bulundu. Kısaca, “Ben Yahudi ve Hristiyanlar’ın ehl-i necat olacağını (meselenin önemli detayları var; kısaca ifade etmiş olmak için böyle ifade ettim, E.S.) söylemedim, sadece bu görüşte olanların söylediklerini irticali bir konuşmada biraz genişçe aktardım” diyor.

Ehl-i Kitab’ın akıbeti konusunda –modern zamanlarda ortaya çıkmış bir taife dışında– Ümmet-i Muhammed’in icma ile itikad ettiği bir meselede muhalif tutum benimsememiş olmasına Hoca adına sevinirim. Bu görüşü benimsemiyorum diyorsa, öyle kabul edilmelidir. Ancak bu konu hakkında okuyucularının herhangi bir kafa karışıklığı yaşamaması için Hayatımızdaki İslam adlı eserindeki şu hükmü hakkında da açıklama yapması iyi olur:

“Soru: “Hristiyanlar cennete gidebilir mi? Kur’ân’daki âyetlerden Bakara/2:62 ve Mâide/5:69’a göre “evet”, gidebilirler. Ama yine Kur’ân âyetlerinden Mâide/5:72 ve Âl-i İmrân/3:85’e göre ise “hayır”, gidemezler. Demek ki, bu konuda da Kur’ân’da çelişki vardır.”

“Cevap: “Hayır, Kur’ân’da çelişki yoktur; çelişki bazı kafalardadır. Kur’ân’ın cennete gireceklerini bildirdiği Yahudîler ve Hristiyanlar ile cehenneme gireceklerini bildirdikleri arasında fark vardır. Allah’a şirk koşmadan, Allah’ın bildirdiği dinlerine göre yaşayan ehl-i kitap (Yahudîler ve Hristiyanlar) cennete girecekler, şirke düşenler, “İsa Allah’ın oğludur…” diyenler, kendi dinlerine göre zulmedenler, haram yiyenler cehenneme gireceklerdir. Nitekim Müslümanlar da böyledir; iman ve salih amel sahipleri cennete, günahkârlar ise cehenneme gireceklerdir. Bunun böyle olduğunu bildiren âyetler arasında çelişki yoktur, birbirini tamamlama, konuyu bütünüyle açıklama ilişkisi vardır.”[1]Hayatımızdaki İslam, 351.

Milli Gazete – 17 Ocak 2009

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 Hayatımızdaki İslam, 351.