Bugün 9 Kasım. İnşasına 13 Ağustos 1961’de başlanan ve dünyanın “Doğu Bloku” ve “Batı Bloku” diye ikiye ayrıldığının en belirgin simgelerinden birisini teşkil eden ünlü “Berlin duvarı” 20 yıl önce (1989’da) bugün yıkıldı. Bu duvarın yıkılışının “sembolik” anlamı ve yankıları çok büyük oldu. Berlin’e gittiğimde görmüştüm, Almanya’nın –dolayısıyla dünyanın– doğusuyla batısını birbirinden ayıran bu hattı akla hayale gelmedik metotlar kullanarak aşmayı deneyenlerin öyküleri, anıları, fotoğrafları özel olarak bir müzede sergileniyor. Berlin duvarının yıkılışı, “demir perde” arkasında kalmış … Devamını Oku
İslamî Uyanış ve Dinamikleri
İslam Dünyası’nda “öze dönüş”, “kaynaklara dönüş”, “uyanış”, “diriliş” gibi tabirlerle anılan hareketler hep bir arayışın, hakikati bulma ve eski izzetli günlere dönme çabasının ürünüdür. Her kes/im kendi tesbitleri ve okuyuşu istikametinde çözüm önerilerinde bulunuyor. Kimi bireysel arınmaya vurgu yapıyor ve “birey düzelirse toplum da, devlet de düzelir” tesbitinden hareket ediyor; kimi “devlet düzelirse toplum da birey de özünü bulur” diyor. Kimi bütün bunların “ilim” yoluyla olacağını söylerken, kimi takvaya, kimi de cihada vurgu yapıyor. Tabii bütün bu … Devamını Oku
Bugünleri De Gördüm Ya…
Cumartesi gününün yazısında güzel şeyle olduğunu söylemiştim. Bu, tesbit formunda bir temenni değildi. Gerçek hayatta karşılıkları olan bir tesbitti. Son iki yıldır özellikle kış sezonu hayli yoğun geçiyor. Her ayın en az 10 günü dışarıda geçiyor. Bu bazen –aralıklı olarak– 15’i buluyor. Yurt içinden ve yurt dışından gelen yoğun talepleri bu sene artık tek başıma karşılayamıyorum. Ekim ayının programını ebubekirsifil.com ve darulhikme.org adreslerinde ilan etmiştik. Kasım ayı programı da aynı şekilde ilan edilecek. Herhangi bir şikâyetimiz yok … Devamını Oku
Peygamberlerin Günahsızlığı
Soru “İslamiyette yer alan Peygamberlerin günahsız oluşu anlayışı ile Fetih-2 ‘de ifade buyurulan “Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın” ayetini nasıl değerlendirmeliyiz? Fetih-2’de kastedilen nedir acaba?” Cevap Peygamberlerin günahsızlığı inancı, “Amentü” diye icmal edilen 6 iman esasından “Peygamberlere iman”ın levazımatındandır. Peygamberlerin, Allah Teala’dan aldıkları vahyi ve elçilik görevini hakkıyla yetire getirmiş olmaları, “ismet” sıfatını haiz olmalarına bağlıdır. Risalet görevinin lekesiz, şaibesiz ve eksiksiz yerine getirilebilmesi, bu görevi deruhte edecek kişinin günahtan, günahın kişinin kalbinde … Devamını Oku
Güzel İşler
ESAM tarafından tertip edilen “2. Milli Görüş Sempozyumu” geçtiğimiz Perşembe günü başladı. İki gün devam edecek. Ben ancak ilk günkü oturuma katılabildim. Öğleden sonra “40. Yılında Milli Görüş: Bir İç Muhasebe” başlıklı bir sunum yaptım. Tertip heyeti sempozyumda işlenecek konuları önceden başlıklar halinde tesbit etmişti. Durum bana iletildiğinde ben yukarıda zikrettiğim başlık altında bir sunum yapmayı tercih edeceğimi belirttim. Büyük bir olgunlukla kabul ettiler. Kendilerine ve programda yaptığım sunumu kemal-i ciddiyetle dinleyen katılımcılara bir kere de huzurunuzda … Devamını Oku
Selefîlik
Cumartesi günkü yazıda Hollanda’da Selefîliği konuşacağımızı yazmıştım. Konuştuk. Program için tutulan salonda boş yer yoktu. Burada hava oldukça soğuk. Cumartesi günü bütün gün yağmur vardı. Buna rağmen o soğuk salonda programın ilerleyen bölümlerinde üzerimdeki yağmurluğu çıkartma ihtiyacı hissettim. Arkadaşlar salonu 19.00-22.00 arası için kiralamışlar. 19.30 gibi başlayan program büyük bir ilgiyle ve firesiz izlendi. Hatta süre yetmediği için bir kısım sorulara oldukça kısa cevaplar vermek zorunda kaldım. Gönül isterdi ki burada ortak problemleri konuşalım, çözüm için atılması … Devamını Oku
Evlilikte Gençlerin Onayını Almak-3
Velinin, kızı, onayını almadan evlendirebileceğini öngören Malikî mezhebinin, bu görüşü mutlak olarak değil, bazı kayıtlarla benimsediğini gösteren nakillerden sonra Şafiî mezhebinin görüşüne geçebiliriz: Şafiî mezhebine göre eğer veli kızın babası ise ve kızın yaşı küçükse, baba, onayını almadan kızını evlendirebilir. Babanın olmadığı durumlarda dede de bu hükümde baba gibidir. Kızın yaşının büyük olması durumunda ise baba –veya onun makamına kaim olan– dede, yine rızasını alması gerekmeksizin kızı evlendirebilir. Ancak “Bekâr kızın babası (kızını evlendirirken) kendisiyle istişare eder” … Devamını Oku
Nassları “Anlamak”
Muhammed Avvâme hocanın Daru’l-Hikme konferansı üzerine ilk haber dünyabizim.com’da –ve oradan naklen darulhikme.org’da yayımlandı. Şüphesiz bu, Avvâme konferansının haber formatında özetlenmiş hali. Yakında tüm içeriği Daru’l-Hikme’nin sitesinde izleyebileceksiniz. Konferansta Avvâme hoca son derece önemli noktaların altını çizdi. Sadece Sünnet’in değil, aynı zamanda Sahabe’nin Din’deki merkezî konumu ile “Muhammedî Küreselleşme” (tabir Avvâme hocaya ait) arasında nasıl bir bağlantı olduğu, ancak konferansın tamamına vakıf olunduğunda anlaşılabilir. Daha başka önemli vurgular da vardı konferansta. Ancak burada onları sıralamayacağım. Benim burada … Devamını Oku
Muhammed Avvâme Hoca
Dâru’l-Hikme’nin yeni mekânı, mübarek bir toplantı ile kapılarını gönül dostlarına açtı. Geçtiğimiz Cumartesi günü, muhterem Muhammed Emin Er hoca (Allah kendisine sıhhatli uzun ömür versin), zamanımızın Hadis allamesi Muhammed Avvâme hoca ve Pakistan/Karaçi Dâru’l-Ulûm’dan müftü Abdurraûf hocanın teşrifiyle yeni salonumuzda rabbanî bir hava esti. Yeni sezona yeni yerimizde önemli bir yenilikle merhaba demiş olduk. Davetlilerin hemen tamamı Arapça bildiğinden, Muhammed Avvâme hocanın konuşmasının tercüme edilmesine gerek kalmadı. Muhammed Emin Er hocanın konuşmasını saymazsak –ki onun da belli … Devamını Oku
Evlilikte Gençlerin Onayını Almak-2
Müslümanın hayatına temel karakterini veren İslamî kodlar gayri İslamî olanlarıyla değiştirildiğinde İslam ahkâmının zemini kaybolduğundan, İslam’ın şu veya bu hükmünün gayri İslamî bir zemin üzerine kurulmuş bulunan bireysel ve toplumsal hayatta arızalara sebebiyet verir görülmesi kaçınılmaz oluyor. Kendisini her türlü değerin üstünde gören/gösteren modernitenin dayatmaları karşısındaki bireyin/toplumun durumunu en iyi tanımlayan ifade “cebrî ihtiyar” olmalı. Mustafa Sabri Efendi merhumun Zâhid Efendi merhumla kader konusundaki girdiği münakaşada kullandığı bu tabir, kulun, görünüşte özgür iradeyle hareket ettiği, oysa onun … Devamını Oku