Efendim, mesele şu: Prof. Dr. Muhammed Ali es-Sâbûnî, Prof. Dr. Süleyman Ateş’in “Cennet kimsenin Tekelinde Değildir” başlıklı makalesine[1]”Cennet Kimsenin Tekelinde Değildir”, İslamî Araştırmalar, Yıl 1989, Cilt III, sayı 1. bir reddiye kaleme alıyor. Türkiye’de bulunduğu bir sırada Dâru’l-Hikme’den hoca arkadaşların kendisiyle yaptığı görüşmede Prof. Dr. es-Sâbûnî, lütfedip reddiyeyi onlara veriyor. “Cennet Kimsenin Tekelinde Değil, Mâlikü’l-Mülk Olan Allah’ı Elindedir” başlıklı bu makale, Ömer Faruk Tokat hocamın çevirisiyle İnkişaf dergisinin 4. sayısında[2]İnkişaf, Eylül-Kasım, 2005. neşrediliyor ve Dâru’l-Hikme’nin sitesine de konuyor.[3] Arapça orijinali … Devamını Oku
Kitap Tavsiyesi
Zaman zaman kimi okuyuculardan, “Hangi kitapları okumamı tavsiye edersiniz?” sorusu geliyor. Net birşey söylemenin belki de en zor olduğu meselelerden birisi bu. Soru sahibini tanımadan, tahsil durumunu, birikimini, eğilimlerini bilmeden, hangi noktalarda tashihe, hangi alanlarda takviyeye ihtiyacı olduğunu tesbit etmeden bir insana kitap tavsiye etmekle ona iyilik mi yapılmış olur?.. Üstelik bir kitabın tavsiyesi, bütün muhtevasının tekeffülü olduğundan, sorumluluğu en ağır işlerdendir! Kaç yazarın her satırının altına tereddütsüz imza atabilirsiniz? Bunu geçsek bile, her satırının altını tam … Devamını Oku
İnternet Üzerinden Satış ve Müzayede
Soru İnternet üzerinden açık artıma usulü çeşitli hediyelik eşya satmayı düşünüyorum. Öncelikle dinimizde açık artırma haram mıdır? Mesela 10 liralık mala 1000-2000 liraya kadar fiyat veriliyor (bu yöntemle), bu caiz midir? İkinci sorum normal bir satış yapacak olsam bir mala en fazla ne kadar kar koyabilirim? Son olarak da, malı yollamadan önce parayı almak caiz midir? Cevap Kredi kartıyla alış-veriş yapmanın hükmü konusunda da birkaç soru gelmişti. Bu vesileyle onlara da cevap vermiş olalım. İnternet üzerinden yapılan … Devamını Oku
Müslümanlık ve “İlerleme”
Bir soru: “İlerleme”, “gelişme”, “kalkınma”, “sanayileşme” ve benzeri büyülü kavramların, genel olarak Protestan coğrafyalarda ve Protestan ya da “din”e mesafeli isimler eliyle üretilerek hayatın temeline yerleştirilmesi tesadüf müdür? Hristiyanlık’ta Protestanlık’la birlikte meydana gelen “yırtılma”, sadece “dinî özgürlükler” konusunda önemli kazanımları değil, aynı zamanda “Kilise (bu kelime İslam’ı reforme etmek isteyenlerce “din” olarak tercüme edilir) karşısında özgürleşme” olgusunu da getirmiştir. Yeni süreçte artık ne manastır, ne de hangi anlamda olursa olsun “zühd” vardır! Yeni “dindar” tipi artık hayatın … Devamını Oku
- Page 2 of 2
- 1
- 2