Hz. İsa (as) Üzerine

Ebubekir Sifil2005, Ağustos 2005, Gazete Yazıları

Ülkemizde Dinler Tarihi, özellikle de Hristiyanlık Tarihi konusunda kaleme alınmış ya da tercüme edilmiş eserlerin büyük çoğunluğunda Hz. İsa (a.s) konusunda eni-konu bir “dil” sıkıntısı yaşandığı göze çarpıyor. “Yabancı dil”den bahsetmiyorum; konuyla ilgili son dönem çalışmaları büyük ölçüde bu sorunu aşmış görünüyor. Kasdettiğim, “ifade” arızası. Elbette “zarf”taki bu arıza, “mazruf”ta da doğru olmayan bir şeyler bulunduğunun göstergesi. “Mazruf”taki problem de büyük ihtimalle yabancı dillerdeki Hz. İsa çalışmalarından kaynaklanıyor. Bu arızalardan birisi, Hz. İsa (‘a.s)’ın bir “Yahudi” olarak … Devamını Oku

Çeşitleme

Ebubekir SifilGazete Yazıları, Temmuz 2005

Harun Yahya (Adnan Oktar hoca)’nın inisiyatifinde yürütülen çalışmalar gittikçe geniş bir yelpazeye dağılarak genişliyor. İ. Tuncer kardeşim geçenlerde “Evrim Aldatmacası” ile “Hayatın Gerçek Kökeni” isimli kitapların ilaveli yeni baskıları ile “İlmî Mercek” ve “Türk-İslam Birliği” dergilerinin yeni sayılarını –”Ahir zaman“la ilgili iki kitapçıkla birlikte– gönderme lütfunda bulundu. Kendisine ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Gerek basılı yayınlardaki görsellikle, gerekse CD’lerin görsel imkânlarıyla desteklenen anlatım tekniği bu yayınlara gerçekten ayrı bir karakter veriyor. Öte yandan basılı ve görsel yayınlarının … Devamını Oku

İmam-ı Rabbani

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Temmuz 2005

Modern zamanlarda “suyu çıkarılan” kavramlardan biri “tecdid/yenileme.” En kötüsü de, aslında kendileri başlı başına birer tartışma konusu olan “zamanın değişmesi”, “ihtiyaçların farklılaşması”, “kadimin eskimişliği”… vb. tezleri birer “kaziyye-i muhkeme” gibi takdim edip “tecdid/yenileme” adına olmadık işler yapılmasına galiba yavaş yavaş alışıyor oluşumuz. Aslında gerçek anlamda bir “tecdid“, belki de önce bu tür “sahte tecdid” faaliyetlerinin önünü almakla mümkün olacaktır… İmam-ı Rabbani‘nin, hadiste “her yüz yılın başında” geleceği bildirilen müceddid(ler) gibi sadece “yüz yılın” değil, “(ikinci) bin yılın” … Devamını Oku

Azınlık Fıkhı – 4

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Temmuz 2005

Prof. Dr. Tâhâ Câbir el-Alevânî, “Geleneksel Fıkıh aşılmalıdır” tezine gerekçe yaptığı ikinci grup tesbiti “tahkik-i menat” başlığı altında topluyor. Burada 7 madde halinde söyledikleri, “bugün geçmişten farklıdır” cümlesiyle özetlenebilecek şeyler. Hal-i hazır durumu mutlaklaştırıp ona uygun Fıkıh/fetva üretmek olarak özetlenebilecek bakış açısıyla, özellikle 7. maddede, bugünküne benzer diyebileceğimiz durumlar hakkında geçmişte verilmiş “adem-i cevaz” muhtevalı fetva ve çalışmalara atıf yapılıyor ve yazıya temel karakterini veren yaklaşım ortaya konuyor: “… Bu yüzyılın başında Cezayir ulemasının Fransız vatandaşlığına geçmenin … Devamını Oku

Azınlık Fıkhı-2

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Temmuz 2005

Prof. Dr. Tâhâ Câbir el-Alevânî‘nin “Azınlık Fıkhı” başlığı altında serd ettiği mütalaalar hakkında söylemek istediklerimi maddeler halinde sıralayayım: Gayrimüslim ülkelerde “azınlık” durumunda yaşayan Müslümanlar‘ın problemleri hakkında şu ana kadar kayda değer çözümler üretilemediği bir vakıa. Onların durumunun, “İslam ülkesi” olarak anılan coğrafyalarda yaşayanlardan daha öncelikli çözümler beklediği de öyle. Ancak bu, sorunun, onlara özgü farklı bir “Fıkıh kategorisi” ihdası ile çözülmesi girişimi için uygun bir zemin/gerekçe midir? Eğer el-Alevânî ve onun gibi düşünenler nezdinde Fıkıh genel olarak … Devamını Oku

Azınlık Fıkhı-3

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Temmuz 2005

el-Alevânî, makalesini esas olarak “Azınlık Fıkhı” mefhumu üzerine kurgulamış ise de, ilerleyen sayfalarda asıl maksada gelmekte ve “geleneksel fıkhın aşılması” söylemi ile birlikte çerçeve birden genişlemekte. “Geleneksel Fıkh”ın niçin aşılması gerektiğini, biri “metodoloji“yle, diğeri “tahkik-i menat“la ilgili olmak üzere iki grup tesbite dayandıran el-Alevânî, ilk grupla (metodolojik sebepler) ilgili olarak özetle şöyle diyor: Eski fakihlerden bir kısmı iyi bir kaynak metodolojisi oluşturamamıştır. Bu konuda söyledikleri “eski fakihlerden bir kısmı”nı hedeflediği için tartışma dışıdır ve esasen konunun aslına … Devamını Oku

Azınlık Fıkhı-1

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Temmuz 2005

“Yenileşme, ıslah, tecdid”… gibi kavramlara yaptığı vurguyla öne çıkan isimlerden Prof. Dr. Tâhâ Câbir el-Alevânî, “Usûl” dergisinin geçen birkaç yazıda üzerinde durduğum sayısında çevirisini okuduğumuz makalesinde, başlıkta yer alan konu hakkında önemsenmesi gereken şeyler söylüyor ki, iki aşamalı olarak ele almak mümkün: Azınlık konumundaki müslümanların durumuyla ilgili/sınırlı olarak söyledikleri, Buradan hareketle genel olarak Fıkıh ve Fıkıh Usulü’ne teşmil ettiği değerlendirmeler. “Bugün farklı ülkelerde “azınlık“ statüsünde yaşayan Müslümanlar, yeni bir içtihad yöntemi geliştirilmeden çözülemeyecek problemler yaşamaktadır. “Azınlık Fıkhı“, … Devamını Oku

“Usûl” Dergisi – 4

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Temmuz 2005

Derginin elimdeki (birinci) sayısında, geçen yazılarda üzerinde genişçe durmaya çalıştığım makale dışında Prof. Dr. İbrahim Kâfi Dönmez‘in içtihadın bağlayıcılığı konusunda, Prof. Dr. Suat Yıldırım‘ın Hamdi Yazır ve Said Nursi merhumların “müteşabihat” konusundaki tesbitleri hakkındaki makaleleri yer alıyor. (Diğerlerine geçmeden burada Suat Yıldırım hocanın makalesine küçük bir katkı: Hoca, müteşabihatın insan bilgisinin genişlemesine katkısı konusunda Elmalılı merhumun kullandığı “… Allah Teala’nın ilm-i beşeri sabit bir nokta-i tenahide tevkif edip malumattan mechulata, noksandan kemale doğru ebedi bir hayata müteveccihen…” … Devamını Oku

“Usûl” Dergisi – 3

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Temmuz 2005

Prof. Dr. Faruk Beşer hoca, “İmam Ebû Hanîfe’ye göre olmasa da, yine onun görüşünden çıkarılan sonuca göre” diye başladığı bir cümleye şöyle devam ediyor:”… Kur’an-ı Kerim’in nazmı/lafızları bir bakıma tarihseldirler ve o asıl olan manaya delalet eden vasıtalardan ibaret oldukları için de hâdistirler.” Hemen arkasından, bu sonucun dahi günümüzde tarihselcilikten etkilenen görüşlerden önemli bir farkı bulunduğunu vurgulamış olsa da, İmam Ebû Hanîfe‘nin konuyla ilgili görüşünden yukarıdaki gibi bir sonuç çıkarılıp çıkarılamayacağı son derece tartışmalıdır. İmam Ebû Hanîfe‘nin, … Devamını Oku

“Usûl” Dergisi-2

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Temmuz 2005

Prof. Dr. Faruk Beşer hoca “Halku’l-Kur’an” meselesini işlerken İmam Ebû Hanîfe‘nin “Kur’an” tanımını kendi ifadelerinden uzun uzadıya aktardıktan sonra, “Kur’an’ın Arapçalığının mahluk” olduğu görüşünü bu iktibasların bir neticesi olarak takdim eder; buradan da Kur’an‘ın lafzının tarihsel olduğu sonucunu çıkarır. Oysa İmam‘ın Kur’an hakkında söyledikleri, hem kıraat meselesinde onun aksi görüşte olduğunu (yani ilk görüşünden rücu ettiğini) hem de Kur’an’ın (lafzının da) mahluk olmadığı görüşünde olduğunu güçlü biçimde ihsas etmektedir. Zira Kur’an‘ı, “Mushaflarda yazılı, kalplerde mahfuz, dillerde okunan, … Devamını Oku