Cumartesi günkü yazım üzerine okuyucu soruyor: “… İster dinler, ister medeniyetler arası densin, esasta değişen bir şey olmadığını herkes biliyor. (…) Diyaloğun hiç mi getirisi yok?..”
Daha önce de yazmıştım; Konunun Müslüman tarafı bakımından dinler, kültürler ya da medeniyetler (ne derseniz deyin) arası diyalog faaliyetleri kapsamına giren faaliyetler bağlamında iki husus dikkat çekiyor:
Anakronizm yaparak tarihte cereyan etmiş “barışçıl” ilişkiler “diyalog” kapsamına sokulduğunda şu yapılmış oluyor: Yeni –ve “başkaları tarafından” (burası önemli)– keşf/servis edilmiş bir kavramın “meşruiyetini” hatta “elzemiyet”ini … Devamını Oku