Son zamanlarda kıyamet alametleri cümlesinden olarak Mesih ve Mehdi inancının sıklıkla tartışma konusu yapıldığı dikkatinizi çekmiştir. Gerek akademik çevrelerde, gerekse halk arasında -medyanın da katkılarıyla- bu meseleler üzerinde zaman zaman hayli ateşli tartışmalar cereyan ediyor. Mesih ve Mehdi meselesi elbette sebepsiz, durduk yere tartışma gündemine sokulmuyor. Tıpkı daha pek çok benzerleri gibi… Farklı kesimlerin bu tartışmalar üzerinden farklı beklentileri bulunduğunu anlamak zor değil. Ancak biz bu yazıda konunun bu yönünden ziyade, İslâm’da Mesih ve Mehdi inancının bulunmadığını … Devamını Oku
Zaman ve Mekâna Müslümanca Bakış
Biz farkında olalım ya da olmayalım, zaman ve mekân kavramları hayatımızın tamamını kuşatır. Bizler bu dünyada insan olarak zaman ve mekândan bağımsız bir şekilde ne yaşayabiliriz ne de düşünebiliriz. Zira zaman ve mekân tarafından öylesine kuşatılmış bulunuyoruz ki, onların çevrelemediği bir alem, onların hükmünün geçerli olmadığı bir boyut düşünemiyoruz. Zaman ve mekân algımız, “yaratılmış” olmanın gereğidir. Zira biz biliyoruz ki, yaratılmış olan her şeyin varlığı zaman ve mekânla kopmaz bir ilişki içindedir. Bütün yaratılmışlar bir zamanda ve … Devamını Oku
Ehl-i Kitap İle İlişki Zeminimiz
Son ikiyüz elli yıldır İslâm dünyasına hakim olan Batılılaşma anlayışıyla birlikte son derece önemli bir mesele gündeme geldi: Gayrimüslimlerle, özellikle de Ehl-i Kitap ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? Ülkeler arasında anlaşmalar, birliktelikler, paktlar olur; bu uluslararası siyasetin gereğidir. Peki dinler arası ilişki nasıl olmalıdır? Ülkeler arasında çıkara dayalı birliktelikler kurulabilir. Bunun için siyasi, ekonomik, askeri… unsurlar bir araya getirilebilir. Çünkü bunların bir araya gelmesi milletin kimliğine, şahsiyetine bir zarar vermez. Fakat milletlere asıl karakterini veren dinî inanç, değer … Devamını Oku
İslâm ve Kölelik – 2
Kur’an ve Sünnet’in şekillendirdiği islâmî hayat içinde, kölelerin yetenek ve gayretleri ile mütenasip olarak en yüksek toplumsal statüyü elde etmeleri için hiçbir engel mevcut olmamıştır. Özellikle İslâm’ın ilk asırlarında ilim ve zühd hayatında öne çıkan isimlerin birçoğunu köle asıllı insanların teşkil etmesinin tek açıklaması elbette budur. “İslâm ve Kölelik” başlıklı, Ağustos sayısında ele aldığımız yazıda, kölelik konusunda İslâm’a yönelik eleştirilere özür dileyici bir tavırla karşılık veren müslümanların yapmakta olduğu hataya işaret edilmiş; köleliğin kısa bir tarihi verilerek … Devamını Oku
İslâm ve Kölelik – 1
Müslüman olmayanlar tarafından İslâm’a eleştiri yöneltenler olabilir. Kimilerinin eleştirisi cehaletten kaynaklanır. Kimilerininki ise gayz halidir. Hazmedemeyişten, hınçtan kaynaklanır. Fakat daha ilginç olanı ise müslümanım diyen bazılarının onlara destek vermeleridir. Bu ise, izahında zorlandığımız, bir müslümana asla yakıştıramadığımız bir tavırdır. Bu tavra konu olan hususlardan biri de kölelik meselesidir. Batı kaynaklı “insan hakları” kavramının evrensel ölçekte hukukun temeline yerleştirildiği günümüzde İslâm’a yöneltilen belli başlı eleştirilerden birini de kölelik meselesi oluşturuyor. Gerçi işbu “insan hakları” kavramına bizatihi Batılılar’ın ne … Devamını Oku
Sahabe Kuşağının Dindeki Yeri
Kur’an’ın, üzerine yazılı bulunduğu çeşitli yazı malzemelerinden derlenip “Mushaf” haline getirilmesi ve ardından çoğaltılması, Sünnet’in titiz bir şekilde gelecek kuşaklara aktarılması, İslâm’ın adap ve erkânının, ruh ve kalp disiplininin nesilden nesile intikali hep güzide Sahabe topluluğunun ehliyet, dirayet, basiret ve feragatiyle mümkün olmuştur. Müslüman bilincinde Sahabe kuşağının (Allah hepsinden razı olsun) ayrı ve ayrıcalıklı bir yeri vardır. Günlük sıradan davranışlarımızdan ibadetlerimize ve bilgi kaynakları hiyerarşisindeki kabullerimize kadar hayatımızın her alanında Sahabe’nin derin etkisini görmek şaşırtıcı değildir. İslâmî … Devamını Oku
Peygamber Mirasıyla Var Olmak
Peygambersiz dönemde yaşamak “peygambersiz yaşamak” değildir. Bu, özellikle Ümmet-i Muhammed için son derece önemli bir noktadır. Zira Efendimiz s.a.v., “Size iki şey bırakıyorum; onlara sıkıca sarıldığınız zaman asla yoldan sapmazsınız: Allah’ın Kitabı ve Rasulü’nün sünneti..” buyurmuştur. Müminleri diğer insanlardan ayıran en temel özellik, “istikamet üzere” yürüyor olmalarıdır. Onlara bu farklılığı kazandıran ise, peygamberler silsilesinin tarih boyunca insanlığa hatırlattığı, uygulamalı olarak gösterdiği ve nihayet Son Peygamber s.a.v.’de ekmel seviyesine ulaşan özelliktir: Hayatı “rabbanî” boyutuyla hissetmek ve yaşamak!.. İnsanın … Devamını Oku
Geleceği Görme Masalı: Fal, Kehanet, Astroloji
“Gaybı ancak Allah bilir.” hükmüne rağmen, yarın ne olacağını bilme merakımız bir türlü dinmedi. Allah’ın, gaybî bilgilerden dilediği kadarını yine dilediği kullarına bildirebileceği ilkesi de bu konunun yumuşak karnı oldu. Belki bu yüzden gayb konusuna son noktayı koyma imkanımız olmadı, olamayacak. İhtimal, bu da ilâhi imtihanımızın bir unsuru. Gelecekten ve gayb aleminden bize gerekli olan bilgileri peygamberler bildirdi. Daha fazlası için girişilen arayışları, yolları, yöntemleri anlamak ve değerlendirmek, ancak ilâhi vahyin ışığı altında mümkün. Zaten o ışıkla … Devamını Oku
Sihir, Büyü, Tılsım: Gerçekler ve Efsaneler
İnsan kendisine bahşedilen irade ve imkanları hangi yönde kullandığına bağlı olarak; yaratılmışların zirve noktasına çıkabilir, “eşref-i mahlukât” sıfatını kazanır. Ya da alçaldıkça alçalabilir, “esfel-i sâfilîn” aşağıların aşağısı olur. İnsan rahmanî kudrete de, şeytanî vesveseye de açıktır. Bu güçlerden hangisine meylederse, kişiliği ve eylemleri o doğrultuda şekillenir, çevresine de yine o doğrultuda tesir eder. Terbiye ve tezkiye edilmemiş nefsin toplumu etkileme, nüfuz ve şöhret elde etme, insanları kontrol altında tutma ve yönlendirme gibi eğilimleri vardır. Pek çok kişide … Devamını Oku
Haccın Esrarı
Kâbe, tarihin bir döneminde Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail (ikisine de selam olsun) tarafından taş ve çamurdan inşa edilen dört köşe bir yapı mıdır sadece? O yapı ki tarih içinde birçok defa çeşitli sebeplerle tahrip olmuş, kimi zaman tamir görmüş, kimi zaman temellerine kadar sökülüp yeniden yapılmıştır. Özel bir maksatla, özel bir mekâna, özel bir zamanda yapılan yolculuktur Hac… Ziyaret edilen yer, gerek iklim gerekse tabiat güzelliği bakımından başka bölgelere kıyasla çok da cazip değildir doğrusu. … Devamını Oku